Dünya iki yıl önce yeni bir hastalık türüyle karşılaştı. MERS adı verilen viral salgın, grip gibi başlayan, ardından zatürreye çeviren, sonunda da böbrekleri işlemez hale getirebilen tehlikeli bir hastalık. Bu hastalığa yakalananların 30 ila 40'ı hayatını kaybediyor. Peki Ortadoğu'da ortaya çıkan bu ölümcül hastalığın Avrupa ülkelerine de sıçrama tehlikesi var mı?
Ortadoğu'da ortaya çıkan bu virüs adını da bölgesinden alıyor: Ortadoğu Solunum Sendromu, kısa adıyla da MERS.
Başlangıçta gribi andıran ancak ilerleyen zamanda çok ağır komplikasyonlara dönüşen bu sıra dışı hastalığa neden olan virüs hakkında Robert Koch Enstitüsü'nden Dr. Udo Buchholz şu bilgileri veriyor:
“MERS virüsü iki yıldır biliniyor. Zatürre gibi ağır hastalıklara sebebiyet verdikleri için araştırılarak tanımlandı. Bazı vakalarda hastalık başlar başlamaz zatürreye sonra da hemen böbrek yetmezliğine çevirince, acaba arkasında ne var diye araştırma gereği hissedildi. Böylece söz konusu virüs keşfedildi. Testler yapılarak virüsün yol açtığı etkiler araştırıldı.”
Tedavisi yok
İki yıldır bilinmesine karşın bilim insanları bu virüsle mücadele edebilecek bir tedavi yöntemi henüz geliştiremedi. İlacı veya aşısı yok. Sadece virüsün belirtileri tedavi edebilebiliyor. Virüs öksürme ya da hapşırma sonucu ortama yayılıyor. Su baloncukları şeklinde cisimlerin üzerinde yaşayabilen MERS virüsü, bu yüzeylere dokunan insanlara bulaşabiliyor.
Dr. Udo Buchholz virüsle ilgili iki önemli noktaya dikkat çekerek, şu bilgileri veriyor:
“Tehlike iki unsur dikkate alınarak belirlenebilir: Bunlardan biri, ‘ne kadar sıklıkla ortaya çıkıyor?' diğeri, 'virüs bulaşan kişinin hastalığı ne sıklıkla ağır vakalara dönüşüyor?' İki durum da henüz net olarak bilinmiyor. Belki de hastalığı çok ağır geçirenler, buzdağının görünen ucudur.”
Sorumlusu develer mi
Hastalığın kaynağı konusunda kesin bilgi olmamakla birlikte, virüsün tek hörgüçlü develerden yayıldığı tahmin ediliyor. Develerin bir çoğunda MERS virüsüne karşı gelişen antikorlara ve virüsün kendisine rastlandı. Ancak testlerde bu virüsü taşıdıkları belirlenen develerde hastalık belirtileri gözlemlenmedi. Aynı şekilde hastalığın insanlara geçtiği de tespit edilemedi. Ama Suudi Arabistan'da yetkililer halka deve eti yememeleri, sütünü de içmemeleri konusunda uyarıda bulundu. MERS hastalığına yakalananların çoğu Suudi Arabistan'da yaşıyor. Aynı şekilde Ürdün, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman ve Kuveyt'te de hastalığa rastlanıyor.
Avrupa için tehlike yok
Peki Avrupa'da durum ne? Hastalık buralarda da tehlike oluşturuyor mu? Aslında Avrupa'da da tek tük MERS virüsünün yol açtığı hastalıklara rastlamak mümkün. Bununla ilgili ayrıntıları Dr. Udo Buhholz'dan öğreniyoruz:
"Avrupa'daki vakalar virüsün Arap coğrafyasından taşınması sonucunda ortaya çıkıyor. Arap ülkelerinde virüs kapanlar değişik nedenlerle Avrupa'ya geliyorlar. Bunların bir kısmı da tedavilerini sürdürmek için burada bulunuyorlar. Ancak örneğin Tunus'ta ya da İngiltere'de, bölgesinde oluşan hastalığı kapanlar da var. Ama buralarda hastalık yaygınlaşmadı. "
Hastalık son derece ciddi olsa da Avrupa'dakiler için paniğe gerek yok. Uzmanlar, geniş bir salgın tehlikesinin söz konusu olmadığını belirtiyor. Dr. Buchholz da virüs bulaşan bir kişinin başkasına taşımasının şu an için söz konusu olmadığını, aksi durumda tehlike sinyallerinin çalabileceğini söylüyor.