Gündem

'Merkel'in adımı Erdoğan'ı desteklediği anlamına gelmiyor'

Alman basınının hafta sonu baskılarındaki yorumlarda Alman hükümetinin, Erdoğan'a hakaret ettiği suçlamasıyla komedyen Jan Böhmermann hakkında dava açılabilmesi için savcılığa yetki vermesi konusu geniş yer tutuyor.

17 Nisan 2016 20:08


Die Welt gazetesinde yayımlanan Stefan Aust imzalı yorumda Merkel'in 'nabza göre şerbet verdiği', ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hoş tutmanın kolay olmadığı kaydediliyor:

"Başbakan Merkel alışıldık bir kurnazlıkla ihtilaflı tarafların her birinin işine gelecek bir taktik hamle yaptı: Erdoğan'a majestelerine yapılan hakaretleri hoş görmediğinin sinyalini vererek, kara koyunu çok yüksek bir ceza almayacağına emin bir şekilde adalete teslim etti. Keza bir karar çıkana dek Boğaz Köprüsü'nün altından daha çok sular akmış olacak. Merkel bu şekilde zalimin keyfini elden geldiğince yerinde tutuyor, zira mülteci politikası için; çirkin fotoğraflar Almanya'nın kapısının önünde değil başka yerlerde çekilsin diye ona ihtiyacı var… Sultan da işinin ehli. Ne kadar baskı yaratmak isterse ona göre kimi zaman az, kimi zaman daha çok şişme botu Ege'ye salıyor... Bir bakmışsınız Almanlar yüce Türklere bağımlı, onun keyfini yerinde tutmak için ne isterse yapar hale gelmiş. Bu güç sahibi isterik (Dikkat: Majestelerine hakaret suçlaması tehlikesi içerir!) göz önünde bulundurulduğunda hiç de kolay bir taahhüt değil. Zira Extra-3'ın oldukça komik şarkısı bile Alman Büyükelçisini Dışişlerine çağıracak kadar tepesini attırmaya yetti."

Süddeutsche Zeitung'un Heribert Prantl imzalı aynı konudaki yorumu ise bağlamı tartışıyor:

"Böhmermann'ın yaptığı hiciv başarısızlığa uğradı. Ancak bu doğrudan suç sayılacağı anlamına gelmiyor. Şüphesiz söz konusu sövgü şiiri bir Pegida gösterisinde okunmuş olsa, halkı şiddete teşvik ettiği gerekçesiyle suç sayılırdı. Ancak buradaki bağlam daha farklıydı. Böhmermann bir tokmakla Erdoğan'a düşünce özgürlüğü konusunda özel ders vermeye çalıştı. Bu maksatla tek başına bakıldığında ağır şekilde rencide edici olan edepsiz benzetmeler kullanılabilir mi? Buna adli makamlar karar verecek. Bu karar bir yana, Erdoğan'ın diğer eylemlerindeki ahlak anlayışının bir sövgü şiirinden daha ölçülü olmasını umuyorum."

Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung'unMarkus Wehner imzalı yorumu ise iğneyi kendine batırmak üzerine kurulu. Gazete kararın arka planında yaşanan siyasi hareketliliğe dikkat çekiyor:

"Merkel'in adımı Erdoğan'ı bu konuda desteklediği anlamına gelmiyor. Daha çok bağımsız mahkemelerimiz olduğunun altını çizen bir karar... Muhalefetteki Yeşiller ve Sol Parti'nin, Merkel'ın mülteci politikasındaki "kirli anlaşma"yı kurtarmak için kaba ama efendi Erdoğan'ın önünde diz çöktüğünü söylemeleri anlaşılabilir. Ancak bazı SPD'li politikacıların koalisyon hükümetinin liderine aynı motifi yakıştırmaları ise utanç verici."