Partisi Hristiyan Demokrat Birlik'in (CDU) internet üzerinden yayın yapan televizyon kanalı CDU-TV'ye konuşan Başbakan Angela Merkel, insanların ülkelerinden kaçmalarına yol açan nedenlere karşı mücadelede ve insan kaçakçılarıyla savaşta Türkiye ile varılan mutabakatın büyük rol oynadığını belirtti.
Merkel, "Bu konuyu bir kez daha vurgulamak istiyorum: İnsanları ticaret öğesi olarak gören, hayatlarını tehlikeye atan yasadışı insan kaçakçılığını önlemek istiyorsak bunun başka yolu yoktur. Menşe ülkelerle konuşmak, orada kalkınma yardımları sunmak ya da Türkiye ile yaptığımız gibi insanların ülkelerinin yakınında insana yaraşır koşullara sahip olmaları için mültecilere yardım sağlamak zorundayız" dedi.
Merkel, İçişleri Bakanlığı'nın Türkiye ile ilgili tartışmalara yol açan belgesi konusuna ise değinmedi.
"Türkiye NATO üyesi ve öyle kalacak"
İktidardaki Hristiyan Birlik partileri ve Sosyal Demokrat Parti, Türkiye ile ilişkilerin gözden geçirilmesi çağrılarını reddetti. Sosyal Demokrat Parti Meclis Grup Başkanı Thomas Oppermann Türkiye ile ilişkilerin yeniden değerlendirilmeye alınması için bir neden görmediğini belirterek, "İçişleri Bakanlığı, Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen'in soru önergesine verilen yanıtta sadece eskiden beri bilinen şeyleri sivri bir şekilde formüle etmiştir" dedi. Oppermann Neue Osnabrücker Zeitung'a verdiği demeçte, 'Türkiye ile zaten gergin olan ilişkilerin yeniden değerlendirmeye alınmasını gerekli görmediğini' vurguladı.
Hristiyan Demokrat Parti Başkanlık Kurulu üyesi Jens Spahn da Türkiye'nin NATO müttefiki olduğunu ve öyle kalacağını vurgulayarak, "Ayrıca AB olarak komşumuzdur. Dolayısıyla birbirimizle güvenilir ilişkilere ihtiyacımız var" diye konuştu.
İçişleri Bakanlığı'nın Alman dış istihbarat servisi BND'nin verilerine dayanan belgesinde konuyla asıl yetkili olan Dışişleri Bakanlığı'na danışılmamış olması eleştirilere yol açmıştı. İçişleri Bakanlığı, bunun ofis düzleminde bir hatadan kaynaklandığını açıklarken, Dışişleri Bakanlığı belgeye mesafeli yaklaşarak, "Belgeyi Dışişleri Bakanlığı olarak bu şekilde genellenmiş haliyle benimsemiyoruz" açıklaması yapmıştı.
"İslamcı örgütlerin eylem platformu"
Alman İçişleri Bakanlığı'nın Türkiye ile ilgili 'gizli' ibareli değerlendirmelerinin basına sızması, Türkiye ile ilgili tartışmaları alevlendirmiş, Türkiye ile ilişkilerin yeniden gözden geçirilmesi talepleri dile getirilmişti.
Sol Parti'nin soru önergesine verilen ve Alman dış istihbaratının verilerine dayandırılan yanıtın 'gizli' ibareli bölümünde " "Ankara'nın özellikle de 2011 yılından beri adım adım İslamileşen iç ve dış politikasının sonucu olarak Türkiye, Orta ve Yakındoğu bölgesindeki İslamcı örgütlerin merkezi eylem platformu haline gelmiştir" ifadesi yer almıştı. Belgede AKP ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Müslüman Kardeşler, Hamas ve Suriye'deki silahlı İslamcı muhalefete yönelik dayanışma ve destek eylemlerine de dikkat çekilmişti.