Gündem

Merkel - Erdoğan görüşmesinde öne çıkanlar: Basın özgürlüğü, güçler ayrılığı ve terör

Almanya Başbakanı Merkel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmesinde basın özgürlüğü ve başkanlık sistemindeki güçler ayrılığıyla ilgili kaygılarını aktardığını söylerken Erdoğan da Merkel'in 'İslamist terör' ifadesini kullanmasını eleştirdi.

02 Şubat 2017 20:29

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Almanya Başbakanı Angela Merkel arasında yaklaşık 3 saat süren görüşmenin ardından iki lider ortak bir basın toplantısı düzenledi.

Liderler 'terörle mücadele, mülteciler ve ekonomik işbirliğinin' ele alındığını söyledi ancak 'İslamist terör' ifadesi konusundaki fikir ayrılığı da toplantıya yansıdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 'terörle mücadelenin tek ülkenin halledebileceği bir şey olmadığını' söylerken, Merkel de "Her türlü terörle mücadelede yakın bir işbirliği içinde olmamız gerektiğini konuştuk. PKK da buna dahil" dedi.

Merkel, konuşmasının başında, çok yoğun görüşmeler yaptıklarını, darbe teşebbüsünde bulunduğu iddia edilen ve Almanya'dan sığınma talebinde bulunan, Türkiye'nin ise iadesini istediği askerlerle ilgili, "darbe teşebbüsünün cezalandırılması gerektiği ama aynı zamanda suçun bireysel olarak tespit edilmesinin de gerektiğini" ifade etti.

Merkel bunun yanı sıra, toplantıda Türkiye'deki Alman gazetecilerin akreditasyonlarıyla ilgili endişelerini dile getirdiğini söyledi ve genel anlamda basın özgürlüğü ile kaygılarını dile getirdiğini belirtti.

Türkiye ve Alman basınından birer soru alan iki lidere, Alman gazeteci Türkiye'deki muhalefetin referandum ile ilgili kaygılarını hatırlatarak Merkel'in görüşlerini sordu.

Merkel, buna verdiği yanıtta, "Bu kadar derin bir siyasi dönüşüm sürecinde güçler ayrılığının, toplumun çeşitliliğini teminat altına almak için çabaların sarf edilmesini söyledim. AGİT temsilcilerinin bulunmasının iyi olacağını söyledim. Türk halkının Temmuz ayında savunduğu şeylerin savunulmaya devam edilmesi gerektiğini söyledim" dedi.

Erdoğan ise Alman basınından gelen bu soru üzerine getirilmesi önerilen sistemi savundu ve "Muhalefetin özellikle güçler ayrılığıyla ilgili ileri sürdüğü tezin şu an başkanlık sistemine veya cumhurbaşkanlığı seçimine dair söylediklerinde ufak bir hakikat bile yok. Yasama yok, yürütme yok, güçler ayrılığının yok edilmesi söz konusu değil. Yürütmenin çok daha seri çalışmasını sağlayacak imkanlar verilmiştir. Tabii ki yargı burada varlığını koruyor" dedi.

Erdoğan aynı zamanda teklifin bugün onaylaması için kendisine gönderileceğini ve referandumun da büyük ihtimalle Nisan ayında yapılacağını söyledi.

Türk gazeteciden gelen, "FETÖ mensubu olduğu düşünülen kişilerin iadesiyle ilgili atacakları adımlarla" ilgili soru üzerine, Merkel, "Biz terörle mücadele konusunda ve bu suçlara karşı mücadele konusunda kararlıyız, Türkiye'nin beklediği şekilde. Her ülke bunu bekler. Fakat bizim adım atmamız, önlem almamız için elimizde kanıtlar olması gerekiyor. Mahkemeler bu kanıtları değerlendiriyor. Almanya'da bazı mahkeme kararları var. İadenin bazı koşullarda yapılamayacağı yönünde. Adalet bakanlarımız bu konuda görüşmeler yapacak bundan sonra da. Mahkemelerin vereceği karara da saygı duymalıyız" dedi.

Merkel bunun ardından başka bir konuya daha dikkat çektiğini belirterek, "Yanlış gelişmeler olmamalı. Diyanet İşleri Türk İslam Birliği Genel Merkezi nezdinde çalışan imamlar, şöyle bir izlenim olmamalı, bu imamlar bazı kişilerin hakkında bilgi toplaması gibi Alman hukuk devletine aykırı bir şey olmamalı" dedi.

Erdoğan bu noktadan söze girerek, Merkel'in daha önce konuşmasının başında söylediği "İslamist terör" ifadesinin "Müslümanları üzdüğünü" söyledi.

Erdoğan, "Bu bizi ciddi anlamda üzmektedir. Bu ikisi bir araya gelemez. İslam'ın kelime anlamı barıştır. Bu iki kelimeyi bir araya getirirsek bu biz Müslümanları üzer. Bunu kullanmayalım" dedi.

Ardından Merkel, kullandığı ifadeye açıklık getirerek, "Din özgürlüğü benim için çok önemli. Bu nedenle Almanların Müslümanların inançlarını yaşamaları için elimizden geleni yapıyoruz. İslami ve İslamist arasında bir fark var. İnsanlarımızın Müslümanlara çok büyük takdiri var" dedi.

Uzmanlar, görüşmede 'Türkiye'nin teröre karşı işbirliği, FETÖ ve bu örgütle bağı olduğu düşünülen kişilerin iadesi' konusuna odaklanırken, Merkel'in basın toplantısına pek yansımasa da mülteci konusunu ön plana aldığını belirtiyor.

Uzmanlar, Almanya'nın bahar ayları yaklaşırken, Türkiye'den Yunanistan'a, dolayısıyla Avrupa'ya doğru mülteci gidişlerinin hızlanmasından ve Ankara ile Atina arasında son günlerde yaşanılan gerilimin geçen sene yapılan göçmen anlaşmalarını riske sokmasından endişe etiğini bildiriyor.