TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ tahliye edildi. Yanardağ'ı Marmara cezaevi önünde ailesi ve dostları karşıladı. Yanardağ, "Türkiye'nin demokrasi güçlerinin, ilerici güçlerinin, medya kuruluşlarının, meslek örgütlerinin, sendikaların, siyasi partilerin çok geniş bir desteği vardı. Hapishanede dayanışma önemli. Ben tahliye olduğum için elbette mutluyum ama Can var içeride, Osman var, Tayfun var içeride. Esir aslınmış gibi ağır bir saldırı altındalar ve imha edilmeye çalışılıyorlar" dedi.
Yanardağ, akşam saatlerinde 101 gündür tutuklu olduğu Marmara Cezaevi’nden tahliye edildi. Yanardağ, tahliyesi sonrası cezaevi önünde yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Sevdiklerime kavuştum. Mutluyum, ama derin bir yara var. Can var içeride, Tayfun var içeride, Osman var içeride, rehin alınmış gibi imha edilmeye çalışılıyorlar. Gezi direnişi için ortaya bir yasa koydular. Düşünce özgürlüğünü kısıtlamaya çalışıyorlar. Bu mahkeme bir hesaplaşma mahkemesidir. Ben kendimi değil basın ve ifade özgürlüğünü, kişi haklarını savunmaya çalıştım.
Silivri Cezaevi’nde iyi bir tek bir şeyden bahsedilebilir, o da güvenlik memurlarının iyi niyetidir. Burası rejimin zulmünün simgesidir. İktidar yeni dönemde mahkeme kararlarıyla yeni rejimi inşa etmeye çalışıyor. İnfaz yasasının herkese eşit uygulanmasını suç saymaya kalktılar. Topluma gözdağı vererek sindirmeye çalışıyorlar. Ben buna boyun eğmeyeceğim.
"Çok öfkeliyim"
Çok öfkeliyim bunu söylemek istiyorum. Ayşenur Arslan’ı susturdular arkadaşlar. Ayşenur Arslan susturuldu. Gönül isterdi ki Ayşenur Arslan programına devam etseydi. Ama kanal yönetimi ve kendisi bir karar vermiş. Mussolini’nin ceza yasasındaki ön infazı uygulamaya çalışıyorlar. Bu kuşatmayı ancak birlikte aşabiliriz. İktidarın önünde denge ve fren mekanizması kalmadı. Öyle bir yer ki burası arkadaşlarınızla vedalaşamıyorsunuz. Yanımdaki koğuştaki arkadaşımın buzdolabı yok. Yüksek güvenlikli bir yer burası. Osman Kavala 6 yıldır sessiz sedasız soylu bir direnişte. Tayfun Kahraman, Can Atalay aynı şekilde. Onları içeride bırakarak çıkmaktan utanıyorum.”
Duruşmada neler yaşandı?
Yanardağ'ın 'terör örgütü propagandası' ve 'suçu ve suçluyu övme' suçlarından 101 gündür tutuklu yargılandığı davanın ilk duruşması 4 Ekim'de Çağlayan Adliyesi'nde görüldü. Mahkeme Yanardağ'a 2 yıl 6 ay hapis cezası verdi ve tahliye etti.
PKK lideri Abdullah Öcalan hakkındaki sözleri sonrası tutuklanarak, "Terör örgütü propagandası yapma" ve "Suçu ve suçluyu övme" suçlarından 10 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle yargılanan gazeteci Merdan Yanardağ hakkında ilk duruşmada karar çıktı. Mahkeme, Yanardağ'ı basın yayın yoluyla "Terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırarak tahliyesine karar verdi. Mahkeme Başkanı, Yanardağ'ın konuşmasının bir kısmının seyrinden çıkarak Abdullah Öcalan'ın siyasetinin övüldüğü yönünde bir değerlendirme yaptıklarını ifade etti.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmada Yanardağ'ı çok sayıda avukat temsil etti.
Merdan Yanardağ savunmasında, "Bu dava basın özgürlüğünü ortadan kaldırma, Türkiye’yi baskıcı ortama sürükleme davasıdır. Benim tutuklanmam bağımsız medyaya gözdağı vermek içindir. Toplumu sindirmek içindir. 14-28 Mayıs seçimlerinin ilk siyasi somut sonucu benim tutuklanmamdır. 38 yıllık gazeteciyim. Yargılanmamın nedeni terör örgütü övmek değildir. Burada olmamamın nedeni yayınlarımız nedeniyledir. Beni niye tutukladınız adresim belli, tüm çağrılara uymuşum, hiç aksama olmamış. Şöyle bir tezgah kurulmuş sosyal medyada bir troll ordusu var, onları millet sanan bir savcılık var. Kim oldukları bile belli değil. Bunlara dayanarak savcılık, toplumsal infial diyor. Kimse sokağa çıkmış mı, protesto olmuş mu, yakın ve açık tehlike var mı? Seçim dönemi yaptığımız yayınlar belli ki birilerini rahatsız etti" dedi. Tutuklanmasına neden olan konunun "tecrit konusu" olduğunu ifade eden Yanardağ, "İddianamede montaj yapılmış. 60 dakikalık program yapmışım. O gün 5 konuya ilişkin yorum yapmışız en az üzerinde durduğumuz konu bu konuydu. Ben 'Öcalan'ı ele alıp terör eylemlerini övelim demişim' gibi bir muameleyle karşılaştım" dedi.
TIKLAYIN - TGC: Merdan Yanardağ’ın davasının izlenmesi engellendi
"Durduk yere Öcalan'ı övmüşüm gibi bir sonuç çıkarıldı"
Savcılığın ikinci bir montaj video üreterek suç uydurduğunu ileri süren Yanardağ, "AKP iktidarının izlediği politikaları eleştirdim. Durduk yere Öcalan'ı övmüşüm gibi bir sonuç ortaya çıkarıldı. Beni niye tutukladınız yahu?" dedi.
Sosyal medyada troll baskısından dolayı tutuklandığını ileri süren Yanardağ, "Benim tutuklanmama neden olan 62 saniyelik video, 5 gün çalışılarak yapılmıştır. Yayından 5 gün sonra gece yüklenmiş sabaha kadar linç girişimi yapılmıştır. Öyle montaj yapılmış ki cümleyi değil kelimeyi bile ortadan bölmüşler" diyerek tahliyesini ve beraatini talep etti. Yanardağ'ın avukatları da müvekkillerinin beraatini talep ettiler.
Savcı mütalaasını açıkladı
Duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasında, Yanardağ’ın "Terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 1 yıl 6 aydan 7 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Mütalaaya karşı savunma yaptı
Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapan Yanardağ, "Savcılık bu montaj yaklaşımıyla, ikinci bir kurgu anlayışıyla iddiasını sürdürüyor. Benim yaptığım program, düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde yapılan programdır. Savcı talebiyle basın hak ve özgürlüklerinin daraltılmasını istemiştir. Bu dava Türkiye'yi totaliter rejime sürükleme amaçlıdır. Burada gazetecilik faaliyeti yargılanıyor. Sanal bir suç yaratılıyor. Fiile değil, faile bakılarak suç uydurulmaya çalışılıyor. Ben adalete inanıyorum" dedi. Son sözü sorulan Yanardağ, "Savcının tavrı geleceğe yönelik içtihat oluşturmak amaçlıdır. Bu iddianamenin bağlamı yok. Bu iddianame sanal. Benim amacım AKP politikalarını eleştirmektir. Buna katılırsınız veya katılmazsınız, ama bunun yaptırımı da eleştirmek olur. 38 yıllık gazeteciyim, bunca yıl sonra bu örgütü öveyim mi diyeceğim? Böyle bir şey olamaz. Beraatimi talep ediyorum" dedi.
Yanardağ’ın avukatları da müvekkillerinin tahliyesini ve beraatini talep etti.
2 yıl 6 ay hapis cezası ve tahliye
Mahkeme Başkanı, heyet kararını açıklamadan önce Merdan Yanardağ’ın sözlerinin bir kısmının seyrinden çıktığını, eleştiri ve ifade özgürlüğü kapsamında kalmadığını ve Abdullah Öcalan’ın siyasetinin övüldüğü şeklinde değerlendirdiklerini belirtti. Mahkeme heyeti, Yanardağ'ı basın yayın yoluyla "Terör örgütü propagandası yapmak" suçundan iyi hal indirimi de uygulayarak 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Sanığa verilen ceza miktarı ve tutuklu kaldığı süreyi dikkate alan heyet, Yanardağ'ın tahliyesine de karar verdi.
Yanardağ'ın avukatı: Buruk bir sevinç
Duruşma çıkışında basın açıklaması yapan Yanardağ'ın avukatı Bilgütay Hakkı Durna, "Merdan Yanardağ tahliye oldu. Yalnız bu buruk bir sevinç, savcı mütalaasını verdi. Biz savunmamızı yaptık, mahkeme de kararını verdi. Merdan Yanardağ, 'Terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Tabi bu kesinleşmiş bir ceza değil. Bizim açımızdan bu karar kabul edilebilir değil. İstinaf mahkemesine başvuracağız. Ceza almaması gerekiyordu. Ancak cezayla birlikte tahliye kararı da verildi. Bu sebeple sevinçliyiz tabi ki. Bugün akşam saatlerinde Merdan Yanardağ aramıza katılacak ve kendisi kaldığı yerden devam edecek" dedi.
Merdan Yanardağ’ın oğlu Alp Yanardağ ise mahkemenin beraat kararı vermesi gerektiğini söyleyerek istinafa başvurduklarında bu cezanın kaldırılacağını düşündüğünü belirtti.
Merdan Yanardağ'ın oğlu Alp Yanardağ: Burada halkın yargılanma davası söz konusuMerdan Yanardağ’ın oğlu Alp Yanardağ kararın ardından, duruşmanın yapıldığı Çağlayan Adliyesi önünde şu açıklamayı yaptı: “Öyle bir ülke düşünün ki sadece gerçekleri söylüyorsunuz, eleştiriyorsunuz, bir analiz yapıyorsunuz ve 2 yıl 6 aylık bir ceza alıyorsunuz. Tahliye olması, serbest bırakılması hepimizi çok mutlu etti, yüzümüzü güldürdü, düne kadar gülmüyordu çünkü. Berbat bir 3 ay; yakınlarını, sevdiklerini, izleyenleri düşünün. Hepimiz için çok kötüydü. Ama neden, niye bu oluyor? Sadece eleştirdiğimiz için mi? Tam olarak amaçları bu işte. Basın özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü, halkın en ufak kesiminden herkesin susturulmasını, en ufak bir eleştiriye karşı koymak istiyorlar. Amaçları bu. Bu dava sadece babamın yargılanma davası değil, burada halkın da yargılanması söz konusu. Her birimizin eleştirmeden önce ‘acaba bir şey olur mu bize’ dediği nokta, tam olarak bu yargılandı bugün. Babam içeride felsefi, ideolojik, sosyolojik, siyasal inanılmaz bir savunma yaptı. Not alıp kitap olarak okuyabilirim. Avukat arkadaşlarımız çok iyi hazırlanmışlar. Her şekilde hukuken ortaya koydular, yasalar önünde zaten beraat olması gereken bir dava. Bunu söylüyorlar, bunu defalarca söylediler. Hiçbir şey dinlemeden orada yazılanı salon duymasın diye sessiz sessiz okuyan bir savcı düşünün. Ama umarım tahliyeden sonra da bu ceza üst mahkemede kalkacak. Ve bu ülkenin demokratik güçleri, halkı, sevenleri, solcu, sosyalist bütün arkadaşlarımız, cumhuriyetçi herkes zaferle çıkacak.” |
Duruşma öncesi açıklama yapıldı: Çok geç olmadan bu yoldan dönülmeliTele 1 TV Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ hakkındaki yargılamanın ilk duruşması öncesinde İstanbul Adliyesi önünde açıklama yapıldı. CHP Grup Başkanı ve Genel Başkan aday adayı Özgür Özel, “Elbette bugün onu alıp buradan gideceğiz ama Mussolini’nin ön infaz yöntemi olarak yani ülkeyi yöneten diktatör öyle istediği için, suçladığı kişiden hazzetmediği için, ceza veremeyeceğini bile bile peşin peşin yatsın, kendisine ve onun gibi muhaliflere ibret olsun diye Merdan Yanardağ'ın, boş yere yattığı 100 günü birazdan yargı da tescil edecek” diye konuştu. “Gazetecilik suç değildir. Merdan Yanardağ’a özgürlük” yazılı pankart açılan açıklamada, “Merdan Yanardağ yalnız değildir” ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı. Merdan Yanardağ’a Özgürlük Platformu Girişimi adına konuşan Süleyman Karadağ, Yanardağ’ın 27 Haziran’dan bu yana tutuklu olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: “Tutukluluk bir kere daha cezalandırmaya dönüştü. Merdan Yanardağ, sadece basın özgürlüğü adına değil, ülkedeki demokratik muhalefet adına da önemli bir politik figür. Bu yanıyla da iktidarın hedefi olmaktan kurtulamıyor. Bizler, Merdan Yanardağ’a Özgürlük Platformu Girişimi olarak bu keyfi tutuklamayı protesto ediyoruz. Hukukun, adaletin siyasallaşması toplum adına, ülkemiz adına telafisi olanaksız sonuçlar doğuracaktır. Geçtiğimiz yıllarda bunun çok acı örneklerine tanık olduk. Çok geç olmadan bu yoldan dönülmelidir. Hukuka, adalete inanmak istiyoruz. Demokrasi, insan hakları ve hak-hukuk adına dostlarımızı, sivil toplum kuruluşlarını, siyasi partileri ve tüm halkımızı Merdan Yanardağ ile dayanışmaya, ona sahip çıkmaya çağırıyoruz. Bugün değilse ne zaman? Merdan Yanardağ yalnız değildir.” |