Menzil Cemaati'nin lideri Abdulbaki Erol, 74 yaşında hayatını kaybetti.
Türkiye’nin farklı yerlerinden on binlerce kişi, Erol’un cenaze töreni için Adıyaman’a gitti.
Törene katılanlar, yoğunluktan dolayı kentin bazı noktalarında uzun araç kuyrukları oluşturdu.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medyadan Erol için taziye mesajı yayımladı.
Muhalefetten de Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi lideri Ali Babacan ve Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ayrı ayrı taziye mesajları yayımladı.
Menzil, son yıllarda Türkiye’de, kamuoyunun en fazla gündemine gelen dini oluşumlar arasında yer alıyor.
Peki Menzil nasıl bir dini oluşum?
Menzil’in doğuşundan bugüne kadarki yapısını, çalışmalarını, siyasetle ilişkisini ve son yıllarda artan ekonomik faaliyetlerini inceledik.
Adını Adıyaman’daki bir köyden aldı
Menzil, Nakşibendi tarikatının Halidiye kolunun Türkiye’deki oluşumlarından biri.
2019 yılında ortaya çıkan, Diyanet İşleri Başkanlığı’na ait olduğu iddia edilen, resmi görevlilerin bugüne kadar yalanlamadığı Dini-Sosyal Teşekküller, Geleneksel Dini-Kültürel Oluşumlar ve Yeni Dini Yönelişler adlı gizli raporda, bu oluşuma da yer veriliyor.
Raporda oluşumdan, "Geleneksel Dini Kültürel Oluşumlar (Tarikatlar)’" başlığı altında bahsediliyor ve grup için "Menzil/Semerkand Cemaati" tanımı kullanılıyor.
Oluşum hakkında, “Menzil grubu ülkemizdeki benzer yapılar içerisinde en çok taraftara sahip olanlardan biri olarak görülmektedir” değerlendirmesi yapılıyor.
Grup, 1902’de doğup 1972’de yaşamını yitiren Abdulhakim Erol tarafından kuruldu.
Aslen Siirt’te yaşayan Erol ve aile üyeleri Doğu Anadolu Bölgesi’nde “Kürtçülüğün yükselişi” gibi çeşitli nedenlerle Siirt’teki köylerinden ayrıldı ve 1971 yılında Adıyaman’ın Kahta ilçesinde bir köy satın alarak buraya yerleşti.
Bu köyün adı olan Menzil de bu dini oluşuma adını verdi.
1970’li yıllarda Türkiye’nin farklı yerlerinden insanlar, kimi zaman kafileler halinde bu köyü ve şeyh olarak gördükleri Erol’u ziyarete başladı.
1983 yılında Erol, bir süreliğine Gökçeada’ya mecburi ikamete yollandı.
Kendisinin ölümünden sonra yerine geçen oğlu Muhammed Raşit Erol 1993’te hayatını kaybedince, yerine kardeşi Abdulbaki Erol geçti.
Bütün bu süreçte faaliyetler sürdü.
2000’li yıllara gelinirken Menzil grubu ikiye bölündü. Buhara olarak da anılan bu ikinci grubun başında, Muhammed Raşit Erol'un oğullarından olup ana koldan ayrılan Fevzettin Erol bulunuyor.
Bu grubun merkezi ise Eskişehir’in Sivrihisar ilçesindeki Buhara köyü.
Ancak günümüzde Menzil olarak tarif edilen asıl büyük oluşum, Menzil Köyü merkezli grup.
Nasıl bir dini anlayışı var?
1970’lerde başlayan, bazılarının mürid olarak bazılarının ise "tövbe almak" amacıyla gerçekleştirdiği Menzil ziyaretleri yıllardır devam ediyor.
Adı köy olsa da burada modern ve ihtişamlı yapılar bulunuyor.
Ancak Menzil bu köyle sınırlı olmayıp, Türkiye’nin birçok yerinde mensupları olan bir oluşum.
Diyanet İşleri Başkanlığı’na ait olduğu iddia edilen raporda grubun, Avrupa’nın pek çok ülkesinde de tekke adını verilen yerlerde faaliyetlerinin bulunduğu belirtiliyor.
Bu raporda, Menzil’in dini yaklaşımı açıklanırken, Nakşibendi tarikatının devamı olan tasavvufi bir hareket olduğu belirtiliyor.
Metinde, grubun dini anlayışıyla ilgili şu tespitler yapılıyor:
“Bu tür hareketlerde olduğu gibi şeyh önünde tövbe, zikir, vird, hatme, rabıta, vesile, tevessül, şefaat ve hizmet konuları öne çıkmaktadır. Aynı şekilde rüya, keramet ve menkıbeye de büyük önem veriliyor.”
Siyasetle ilişkisi nasıl?
Menzil’in geçmişten bugüne sağ partilerle yakın bir ilişki kurduğu görülüyor.
Akademisyen Niyazi Usta tarafından, Menzil oluşumu mensuplarıyla yapılan saha araştırmasına dayanan ve 1990’larda yayımlanan Menzil Nakşiliği adlı kitapta, yaşlı müridlerin daha çok Refah Partisi’ne, gençlerin ise milliyetçi partilere eğilimi olduğu belirtiliyor.
Bu araştırmada özellikle 12 Eylül darbesi sonrasında Ülkücü gençler arasında bu gruba yönelim olduğu tespiti yapılmış.
Usta, çalışmasında, 1995’teki genel seçimlerde bazı grup mensupların Milliyetçi Hareket Partisi'ne, bazılarının Refah Partisi'ne, bazılarının ise Büyük Birlik Partisi ile ittifak yapması dahil çeşitli nedenlerle Anavatan Partisi'ne oy vereceğinin anlaşıldığını yazıyor.
Fevzettin Erol, Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk’ün yazdığı Menzil: Bir Tarikatın İki Yüzü adlı kitapta yayımlanan röportajında, babasının yıllar içinde birçok siyasetçi ile iyi ilişkileri olduğunu belirtiyor.
Erol, bu siyasetçiler arasında eski cumhurbaşkanı ve başbakanlardan Süleyman Demirel ve Turgut Özal’ın da bulunduğunu öne sürüyor.
2009'da Kahramanmaraş'ta helikopter kazasında hayatını kaybeden Büyük Birlik Partisi'nin kurucusu ve ilk genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun da yıllarca oluşumla iyi bir iletişimi olduğu iddia ediliyor.
Menzil: Bir Tarikatın İki Yüzü adlı kitapta yayımlanan başka bir röportajda Menzil'in önemli isimlerinden Saki Erol da, “Adnan Menderes’i, Süleyman Demirel’i, Turgut Özal’ı, Mesut Yılmaz’ı sonra da Recep Tayyip Erdoğan’ı destekledik. (…) Hâlâ AK Parti’yi destekliyorum” diye konuşmuş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a destek
Menzil oluşumu son yıllarda Cumhur İttifakı’na açıktan destek verdi ve Adalet ve Kalkınma Partisi ile iyi ilişkiler kurdu.
Grubun, özellikle de 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi ve sonrası iktidara önemli bir destek verdi.
Oluşum, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki askeri operasyonlarını da destekledi.
2017'deki Anayasa değişikliği referandumunda, oluşum bünyesindeki dernek ve vakıflar, "Evet" oyu verme çağrısı yaptı.
24 Haziran 2018'deki seçimlerde bu kurumlar, gazetelere verdikleri ilan ile Cumhur İttifakı’nı ve Recep Tayyip Erdoğan’ı destekledi.
Son olarak 14 ve 28 Mayıs 2023'te yapılan seçimler öncesinde bu kurumlar yine Erdoğan'a destek açıklaması yaptı.
TÜMSİAD: Artan ekonomik güç ve 'ihracatçı KOBİ' vizyonu
Menzil oluşumunun son yıllarda ekonomi alanında önemli bir atılım içinde olduğu anlaşılıyor.
Bunun en büyük göstergelerinden biri ise Menzil ile bağlantılı bir iş derneği olan Türkiye Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (TÜMSİAD) çalışmaları.
2005 yılında kurulan TÜMSİAD’ın üye yapısının ağırlığını Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ) oluşturuyor.
Kendi internet sitesinde yazan ifadelerle TÜMSİAD, özellikle KOBİ'lerin ihracatta büyümesi için çalışmalar yapıyor.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) üyesi olan TÜMSİAD’ın genel başkanları, DEİK Yönetim Kurulu'nda temsil ediliyor.
TÜMSİAD, “faaliyetleri ile ekonomide üretim, istihdamı ve faizsiz finans sistemini desteklediğini” belirtiyor.
Dernek, “yerel değerlerden küresel liderliğe” sloganını sık sık kullanıyor.
TÜMSİAD, 2013 yılından bu yana TÜMEXPO Genel Ticaret Fuarı ve Uluslararası KOBİ Şurası’nı düzenliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan geçmişte hem bu fuarın açılışını yapmış hem de TÜMSİAD Genel Kurulu'nda konuşmuştu.
TÜMSİAD, Erol’un ölümünün ardından yayımladığı açıklamada, Erol'dan “Gavs-ı Sânî Şeyh Abdülbaki Elhüseyni hazretleri” diye bahsederek bir taziye mesajı yayımladı.
Yaygın STK çalışmaları
Menzil grubuyla bağlantılı aktif sivil toplum örgütleri bulunuyor.
Bunların başında Semerkand Vakfı ve Beşir Derneği geliyor.
Bu kurumların son yıllarda deprem gibi afetlerde veya maden kazası büyük facialarda olay yerine giderek etkin bir şekilde faaliyet gösterdiği görülüyor.
Semerkand Vakfı; bağış çalışmaları ile kongre, sohbet, ziyaret gibi etkinlikler düzenliyor.
Beşir Derneği’nin yardım çalışmaları ise sadece Türkiye’yle sınırlı da değil.
Derneğin sitesinden aktarıldığına göre yurt dışındaki bazı ülkelere de yardım gönderiliyor ya da oralarda faaliyette bulunuluyor.
Endonezya, Afganistan, Somali, Suriye, Güney Afrika, Kazakistan, Bangladeş, Kuzey Makedonya, Arnavutluk, Azerbaycan; bu ülkelerden bazıları.
Oluşumun parçası olan Gençlik Eğitim ve Kültür Konfederasyonu (GENÇKON) ise gençlik alanında çalışmalar yürütüyor.
Derneğin çalışmaları arasında; “Son Büyük Sultan Abdülhamid Han’ı Anlamak” başlığıyla gerçekleştirilen konferanslar, Fetih ve Gençlik Buluşmaları, Geleneksel Çocuk İftarı, Bir Öğrenci de Sen Okut, İzci Kampları gibi projeler yer alıyor.
Semerkand Vakfı, Beşir Derneği ve GENÇKON, Erol’un ölümünün ardından sosyal medya hesaplarında, Menzil Yolu imzasıyla yayımlanan taziye mesajını paylaştı.
Menzil’in özel eğitim ve sağlık kurumları alanında da çalışmaları var.
Grubun, hac ve umre organizasyonu yapan turizm şirketleri de bulunuyor.
Medya ve yayıncılık alanındaki faaliyetler
Menzil’in basın ve yayın alanındaki çalışmalarının görünen yüzü ise Semerkand Yayın Grubu.
Semerkand TV, Semerkand Radyo, Semerkand Yayınevi, Hacegan Yayınları, Semerkand Dergisi, Semerkand Çocuk Dergisi, Semerkand Aile Dergisi, Genç Okur dergisi yayın faaliyetleri arasında yer alıyor.
Semerkand TV’deki yayın akışına bakıldığında kanalda ağırlıklı olarak dini yayınlar yapıldığı görülüyor.
Semerkand Dergisi, aylık tasavvufi dergi alt başlığıyla yayımlanıyor. Bu dergi, İngilizce olarak da basılıyor.
Semerkand Yayınevi’nin bastığı kitaplar da ağırlıklı olarak tasavvufi kitaplar.
Yayınlar arasında çocuklara özel kitap ve dergilere de önem verildiği görülüyor.
Semerkand TV Çocuk adlı, çocuklara özel bir YouTube kanalı da bulunuyor.
Bürokraside kadrolaşma iddiaları
15 Temmuz darbe girişiminden sonra bürokrasiden tasfiye edilen Gülen yapılanması mensuplarının yerine farklı dini oluşumların üyelerinin getirildiği ve "Menzilcilerin" burada kritik bir rol üstlendiği iddiaları son yıllarda gündemde.
"Menzilcilerin", Sağlık Bakanlığı’nın da aralarında bulunduğu çeşitli kamu kurumlarında kadrolaştıkları öne sürülüyor.
13 Aralık 2016'da dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Meclis'te Menzil'in bakanlıkta örgütlendiği iddialarına dair soruyu yanıtlamış, iddiaların doğru olmadığını söylemişti:
"Sağlık Bakanlığı eğer herhangi bir grup ya da herhangi bir sebeple liyakat esasına bağlı olmayan görevlendirmeler yapmış olsaydı, bugün Dünya Sağlık Örgütü'nün ve dünyanın en itibarlı tıp dergilerinin takdirle bahsettiği büyük bir dönüşümü gerçekleştiremezdik. Bunlar tamamen hayal mahsulü ifadelerdir."
Diyanet İşleri Başkanlığı’na ait olduğu öne sürülen raporun son bölümünde Menzil grubuyla ilgili şu ifadeler yer alıyor:
“Son zamanlarda Menzil grubunun bürokraside teşkilatlandığı ve kamuda etkinliğini artırdığı yönünde kamuoyunda bir kanaat dillendirilmeye başlanmıştır. Doğru olması halinde bu tezahürün ülkemizde orta ve uzun vadede sıkıntılara yol açacağı değerlendirilmektedir.”
Gazeteci Saygı Öztürk’ün kitap çalışması sırasında bu tür iddiaları sorduğu "Menzilciler" ise bu iddiaların doğru olmadığını söylemiş.
Abdulbaki Erol’un ölümünden sonra oluşumun çalışmalarının ne yöne gideceği bilinmiyor.
Ancak Erol’un on binlerce kişinin katıldığı cenaze töreni de düşünüldüğünde Menzil, Türkiye'de ilerleyen dönemlerde de üzerine en çok konuşulacak dini oluşumlardan biri olmaya devam edecek gibi duruyor.