T24- Taraf gazetesi Yayın Koordinatörü Yıldıray Oğur, Milliyet gazetesi yazarı Mehmet. Y. Yılmaz'ın, 2007 yılında Nokta dergisinde Darbe Günlükleri olarak yayımlanan, 10 Ocak 2004 tarihinde Jandarma’nın Anıttepe’deki tesislerinde yapılan görüşme hakkında İsmet Berkan'a “Kafayı yemiş bunlar, bıraksan darbe yapacaklar ancak cesaret edemiyorlar” dediğini yazdı. Yılmaz'ın o dönem genel yayın yönetmeni olduğu Milliyet gazetesinde bu görüşmeye dair haber yapmadığını yazan Oğur, "Demek ki üç yıldır boşuna iddianameler arasında gerçeği bulmak için kaybolduk. Gerçek aslında herkesin malumuymuş" dedi.
Oğur'un haberi (15 Mart 2011) şöyle:
Kafayı yemişler darbe yapacaklar
Berkan'ın son kitabından: Davette Doğan’ın yanında Yılmaz ile Bila da vardı. Görüşmeyi Yılmaz’a sordum. “Kafayı yemiş bunlar, bıraksan darbe yapacaklar ancak cesaret edemiyorlar” dedi.
Bu sözler İsmet Berkan’ın yeni çıkan kitabı “Asker bize iktidarı verir mi” den. Cümlenin geçtiği paragrafı okuyalım:
“Davetliler arasında Doğan Grubu’nun patronu Aydın Doğan da vardı ve Aydın Bey bu davete tek başına değil yanında iki gazeteciyle gitmişti: Milliyet’in o dönemki Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Yılmaz ve Ankara Temsilcisi Fikret Bila. Görüşmeyi Mehmet Yılmaz’a sorduğumda, “Kafayı yemiş bunlar, bıraksan darbe yapacaklar ama cesaret edemiyorlar” demişti edindiği izlenimleri aktarırken. Benzer biçimde Doğuş Yayın Grubu’nun sahibi Ferit Şahenk ve Akşam Gazetesi ile Show TV’nin sahibi Mehmet Emin Karamehmet ile de görüşmüşlerdi. İstenen belliydi: 28 Şubat’taki gibi işbirliği yapılması ve darbe ortamı yaratılması. Ama görüştükleri patronların tamamından hayır cevabı almıştı komutanlar.”
Berkan’ın kitabının 76. sayfasında bahsettiği bu görüşme, Özden Örnek günlüklerinden biliyoruz ki 10 Ocak 2004 tarihinde Jandarma’nın Anıttepe’deki tesislerinde yapıldı.
Peki Berkan’a bu toplantıyı “Kafayı yemiş bunlar, bıraksan darbe yapacaklar ama cesaret edemiyorlar” diye özetleyen troçkist genel yayın yönetmeni, ertesi günkü gazetesinde bu dokuz sütuna manşetlik, tarihe geçecek haberi nasıl vermiş dersiniz?
Bilmiyoruz çünkü vermemiş.
11 Ocak 2004 günkü Milliyet’te, toplantıya katılan Fikret Bila’nın herhalde o toplantıda duyduğu “10 binlerce asker geçecek” başlıklı Irak savaşıyla ilgili bir haber var.
Gazetenin genel yayın yönetmeni Yılmaz’ın yazısının başlığı eğer Sarıkız gibi bir şifreli mesaj değilse: Yaşlanacağım Kadın Askerler darbe hazırlığı yapıyor haberini dört başı mamur hazırlamak için beklemiş olabilirler diye iyi niyetimizi koruyalım. Ertesi günkü Milliyet’e bakıyoruz. Manşet: Kravatlı Savunma. Başbakan Erdoğan’a türbandan yüklenen bir manşet. Sonraki günün manşeti: Molla Demokrasisi. ‘İran’a söylüyorum Türkiye sen duy’ minvalinden bir masa başı haberi. Herhalde o toplantılardaki rahatsız generallere selam çakılmış bu manşetlerle...
Bugün “Basın susturuluyor” diye bağırıp çağırmayı bırakın. Özgür basını esas siz susturdunuz.
Demek ki üç yıldır boşuna iddianameler arasında gerçeği bulmak için kaybolduk. Gerçek aslında herkesin malumuymuş. Yedi yıl geç olsa da mesleğinizin gereğini yapıp gerçeğin ortaya çıkmasına yardımcı olun beyler...
Yoksa tarih sizin için de şöyle diyecek: Kafayı yemiş bunlar, Cumhuriyeti kurtarmayı bıraksalar gazetecilik yapacaklarmış, ama cesaret edememişler...