Gündem

Mehmet Şevki Eygi: İslam mektepleri açılmalıdır

Millli gazete yazarı, Müslümanlar'ın, İslam mektepleri açmadan sağlam ve etkili bir eğitime sahip olamayacağını yazdı.

04 Mart 2012 14:33

 

Mehmet Şevki Eygi

(Milli Gazete - 4 Mart 2012)

 

Muktedir Olmanın Şartları

 

Güç sadece seçimleri kazanıp iktidar olmakla elde edilmez. İktidar olabilmek için muktedir olmak gerekir. Muktedir olmanın da bir yığın şartı vardır:

Birincisi: İlim, irfan, kültür üstünlüğüdür. Doğru inançlara sahip olmaktır. Doğru ile yanlışı ayırt edebilmektir.

İkincisi: Ahlak ve karakter üstünlüğüdür.

Üçüncüsü (anlatması zor): Güzellik ve estetik boyutuna sahip olmaktır.

Dördüncüsü: Âdil olmaktır.

Beşincisi: Temiz olmaktır.

Altıncısı: Birtakım öldürücü, yıkıcı, kirletici ihtiraslara sahip olmamaktır. Para ve mal hırsı... Kadın, seks ve şehvet hırsı... Aşırı benlik... Ün ve alkış ibtilâsı...

Yedincisi: Te'yide mazhar olmaktır. Te'yid bazen yardım mahiyetinde, bazen te'yid gibi gözüken mekir olabilir.

Sekizincisi: Rüzgârın uygun yönden esmesidir.

Bu ülkede çoğunluğu oluşturan Sünnî Müslümanların, hem kendi çocuklarının, hem de "ötekilerin" çocuklarının vasıflı Türkiyeli olması için çalışması, tedbir alması gerekir.

Sünnîler çocuklarını vasıflı, güçlü ve üstün Türkiyeliler olarak yetiştir(e)mezse, hem Türkiye batar, hem de kendileri.

Karşıt deyip geçmeyelim, karşıtın (düşman demeye dilim varmıyor) kalitelisi vardır, kalitesizi. Akıl ve bilgelik, düşmanın, karşıtın vasıflı olmasını ister ve onun için çalışır.

Bu memlekette kaç büyük kesim varsa, onların hepsinin vasıflı olmasında büyük yararlar vardır.

Asıl İngiltere'de (İrlandayı saymıyorum) vasıf olduğu için İskoçya'nın Birleşik krallıktan ayrılıp bağımsız olması konusunda kan dökülmüyor, fitne ve fesat çıkmıyor.

Vasıflı Almanya'da Katoliklerle Protestanlar barış içinde geçinip gidiyor.

Türkiye bir çeşitlilikler, farklılıklar ülkesidir. Bu çeşitliliği ve farklılığı zenginlik haline getirebilmenin birinci şartı hepsinin içinde yeterli sayıda vasıflı Türkiyeli bulunmasıdır.

Vasıflı Türkler, vasıflı Kürtler, vasıflı Sünnîler, vasıflı Alevîler, vasıflı dindarlar, vasıflı laikler, vasıflı ateistler.

Türkiye'de yeterli miktarda vasıf olmadığı için uluslararası temizlik ve şeffaflık notu, on üzerinden 5'in altındadır.

Yoğun, yaygın, genel, çürütücü kokuşmanın birinci sebebi vasıfsızlıktır.

Korkunç boyutlara ulaşmış olan din ve mukaddesat sömürüsünün sebebi yeterli sayıda vasıflı ve güçlü dindar ve onlardan oluşan kadrolar olmamasıdır.

Bir Müslüman olarak ateistlere sempati beslemem ama vasıflı bir ateistin İslam'a ve Müslümanlara saldırmayacağını, toplumsal barış ve mutabakatı bozmayacağını bilirim.

Vahim krizlerle çalkalanan bu ülkeye istikrar, huzur, barış getirmenin temel şartı âqil, bilge, sağlam ve derin kültürlü, ahlaklı ve faziletli, mürüvvetli Türkiyeliler yetiştirmektir.

Onlar bütün güçlüklerin, bütün krizlerin, bütün çekişme ve tepişmelerin çare ve çözümlerini arar ve inşallah bulur.

Saçma sapan ideolojilere inanlar mutlak mânada vasıflı değildir.

Müslüman ama İslam'ı iyi bilmiyor ve hayata uygulamıyor. O da vasıflı Müslüman değildir.

Ülkemizde bir buçuk milyon Kripto Yahudi ve bir buçuk milyon Kripto Hıristiyan yaşadığı söyleniyor. Bunlar vasıflı olabilir mi? Kriptolukla vasıf bir arada olmaz. Bu Kriptolar meselesinin bir çözümü vardır elbette. Âqil ve bilge kişilerin bu çözümü aramaları gerekir. Yazımın başında Sünnî çoğunluktan bahs etmiştim. Onlar vasıflı, güçlü, üstün, gerçek Müslümanlar olmak istiyorlarsa kendi eğitim sistemlerini kurmak, İslam mektepleri açmak zorundadırlar. Sağlam ve etkili bir eğitime sahip olmadan işler düzelmez.

Böyle bir eğitim sistemi kuracak kültüre, niyete, imkana, iradeye, enerjiye sahip miyiz?

Sünnî Müslümanlar tarihî bir ârıza olan bugünkü bozuk düzen ve sistemin yerine, tarihî devamlılığa dayanan iyi ve âdil bir düzen getirmedikçe kurtulamazlar, aziz olamazlar.