*Mehmet Altan
“Acaba Büyük Doğu'yu dinî cephesini gizleyerek çıkarsam ve hoşlanmadığımız ne kadar şahıs, gazete ve mecmua varsa imha etsem ne buyurursunuz?”
Üç hafta önce yazdığım “Besleme Basın” başlıklı yazımda 28 Ekim 1960 tarihinde Milli Birlik Komitesi’nin yayınladığı bir kararnameden söz etmiştim. O kararnamenin bir bölümünü de yayınlamıştım.
Yayınlandıktan bir gün sonra Cumhuriyet Gazetesi kararnameyi haberleştirir. Haber gazetenin ilk sayfasının altında üç sutuna "‘Besleme Basın’ ile ilgili kararname dün yayınlandı" başlığıyla yer alır. Başlığın hemen altında da parantez içinde "Yazısını 5’inci sahifenin 7’nci sütununda bulacaksınız" ibaresi vardır.
***
Haber aynen şöyledir :
Ankara 28 (Cumhuriyet - Teleks) — Sabık ve sakıt iktidar organı bulunan gazetelerle iktidarı destekleyen gazete ve dergileri resmi ilan ve reklamlar, Başbakanlık Örtülü Ödeneği vesaire kaynaklarla beslemek ihtiyaçlarından fazla kâğıt tahsis ederek maddi imkanlarını genişletmek ve muhalefeti tutan, mücadeleci vasfını taşıyan gazete ve dergilere az miktarda resmî ilan ve ihtiyaçlarından noksan kâğıt tahsis eylemek ve bazen bunları tamamen keserek tazyik altında bulundurmak suretiyle vazifenin kötüye kullanışına dair son tahkikat kararı bugün yayınlamıştır.
Kararname evvela resmî ilan ve reklam mevzuunda çıkan beş ilan kararnamesinin tatbikatını tetkik etmekte ve her kararnamenin tatbikatında gazetelerin aldıkları ilan bedelleri tespit edilmiş bulunmaktadır. Bu rakamlara göre tiraj bakımından düşük olan gazetelere, tiraj bakımından yüksek olan gazetelerden daha çok veya aynı seviyede ilan verilmiştir.
Resmî ilanlarda Zafer gazetesinin aldığı miktar 500 bin ila 900 bin arasındadır. İzmir'de rekor Yeni Asır'ın, İstanbul'da ise Havadis’indir.
***
Haber aynen şöyledir :
Ankara 28 (Cumhuriyet - Teleks) — Sabık ve sakıt iktidar organı bulunan gazetelerle iktidarı destekleyen gazete ve dergileri resmi ilan ve reklamlar, Başbakanlık Örtülü Ödeneği vesaire kaynaklarla beslemek ihtiyaçlarından fazla kâğıt tahsis ederek maddi imkanlarını genişletmek ve muhalefeti tutan, mücadeleci vasfını taşıyan gazete ve dergilere az miktarda resmî ilan ve ihtiyaçlarından noksan kâğıt tahsis eylemek ve bazen bunları tamamen keserek tazyik altında bulundurmak suretiyle vazifenin kötüye kullanışına dair son tahkikat kararı bugün yayınlamıştır.
Kararname evvela resmî ilan ve reklam mevzuunda çıkan beş ilan kararnamesinin tatbikatını
Resmî ilanlarda Zafer gazetesinin aldığı miktar 500 bin ila 900 bin arasındadır. İzmir'de rekor Yeni Asır'ın, İstanbul'da ise Havadis’indir.
1959 ağustosundan itibaren tiraj ve abone esasına göre yürürlüğe konan kararname de suistimal edilmiş ve tiraj ve abone göz önünde tutulmaksızın DP organı gazeteler birinci kategoriye, Demokrat iktidarı destekleyenler ikinci kategoriye, tarafsızlar üçüncü kategoriye alınmış Ulus, Dünya ve Yenigün gazetelerinin isimleri ise ilan listesinden çıkarılmıştır.
Daha sonra Yeni Sabah'ın da ilanları kesilmiştir.
Yüksek Soruşturma Kurulu bu mevzuda birçok gazetecilerin ifadesini almış, bu arada, resmî ilanlar kesildikten sonra hususi ilanların da verilmemesi için Umum Müdürlere telefon edildiği tespit edilmiştir.
Kâğıt tahsisi mevzuunda da yine DP’yi tutan gazetelere tirajlarına göre büyük miktarda kâğıt verildiği, tarafsız ve muhalefet gazetelerine ise kâğıt tahsisinde çok hasis davranıldığı hattâ Kim dergisinin 1958 temmuz ayında kâğıdının kesildiği ve 1960 Mayıs ayında, ihtilalden evvel yeniden verilmeye başlandığı tespit edilen hususlardandır.
Kâğıt tahsisinde de eldeki kararnameler yerine şahsî emirlerden istifade edilmiş ve kontenjanlar bu emirlerle yükseltilmiştir.
Kâğıt baskısı dolayısıyla muhalefeti tutan gazetelerle tarafsız gazetelerin ekserisi tirajlarını kısmak mecburiyetinde kalmışlardır.
***
Milli Birlik Komitesi açıklaması "besleme basın" mekanizmasının genel işleyişini resmettikten sonra detaylara girer, haberden izleyelim:
Kararname ayrıca, örtülü ödenek yolu ile beslenen besleme gazeteler, beslenme şeklini ve isimlerini tespit etmiş bulunmaktadır.
Bu arada Havadis gazetesinin ilk kuruluşunda bugüne örtülü ödenekten 55 bin liranın verildiği, Necip Fazıl'ın ise 27 mayısa kadar 147 500 lira aldığı tespit edilmiştir.
Necip Fazıl bir mektubunda şunları yazmaktadır:
— Acaba Büyük Doğu'yu dinî cephesini tamamen gizleyerek saf politika, polemik sanat ve aktüalite mecmuası hâlinde çıkarsam böylece düşmanlarımıza tek ipucu vermesem ve hoşlanmadığımız ne kadar şahıs, gazete ve mecmua varsa sırf kendi cephemden imha etsem ne buyurursunuz? Nasıl, böyle bir hamlenin günü tamamen hulûl etmiş değil midir?
Kararnamede Orhan Seyfi ve Yusuf Ziya Ortaç'a da örtülü ödenekten muhtelif tarihlerde para verildiği ve bunun miktarının 100 bin kusur lirayı bulduğu belirtilmektedir.
Ayrıca, Peyami Safa tarafından da Başbakanlığa muhtelif tarihlerde talepnameler göndermiş, eşinin hastalığı sebebiyle 800 sterlin verilmesi için Maliye Bakanına tesir edilmesi talep edilmiştir.
Sabıklardan Adnan Menderes, Muzaffer Kurbanoğlu, Server Somuncuoğlu, Mükerrem Sarol, Haluk Şaman, Celal Yardımcı, Emin Kalafat, Medeni Berk, Abdullah Aker, Samet Ağaoğlu, Fatin Rüştü Zorlu’nun mahkumiyetleri talep edilmiş bu arada Sıtkı Yırcalı hakkında takipsizlik kararı verilmiştir.
***
Haberin sonunda da "besleme basın" listesi yer alır:
Daha sonra Yeni Sabah'ın da ilanları kesilmiştir.
Yüksek Soruşturma Kurulu bu mevzuda birçok gazetecilerin ifadesini almış, bu arada, resmî ilanlar kesildikten sonra hususi ilanların da verilmemesi için Umum Müdürlere telefon edildiği tespit edilmiştir.
Kâğıt tahsisi mevzuunda da yine DP’yi tutan gazetelere tirajlarına göre büyük miktarda kâğıt verildiği, tarafsız ve muhalefet gazetelerine ise kâğıt tahsisinde çok hasis davranıldığı hattâ Kim dergisinin 1958 temmuz ayında kâğıdının kesildiği ve 1960 Mayıs ayında, ihtilalden evvel yeniden verilmeye başlandığı tespit edilen hususlardandır.
Kâğıt tahsisinde de eldeki kararnameler yerine şahsî emirlerden istifade edilmiş ve kontenjanlar bu emirlerle yükseltilmiştir.
Kâğıt baskısı dolayısıyla muhalefeti tutan gazetelerle tarafsız gazetelerin ekserisi tirajlarını kısmak mecburiyetinde kalmışlardır.
***
Milli Birlik Komitesi açıklaması "besleme basın" mekanizmasının genel işleyişini resmettikten sonra detaylara girer, haberden izleyelim:
Kararname ayrıca, örtülü ödenek yolu ile beslenen besleme gazeteler, beslenme şeklini ve isimlerini tespit etmiş bulunmaktadır.
Bu arada Havadis gazetesinin ilk kuruluşunda bugüne örtülü ödenekten 55 bin liranın verildiği, Necip Fazıl'ın ise 27 mayısa kadar 147 500 lira aldığı tespit edilmiştir.
Necip Fazıl bir mektubunda şunları yazmaktadır:
— Acaba Büyük Doğu'yu dinî cephesini tamamen gizleyerek saf politika, polemik sanat ve aktüalite mecmuası hâlinde çıkarsam böylece düşmanlarımıza tek ipucu vermesem ve hoşlanmadığımız ne kadar şahıs, gazete ve mecmua varsa sırf kendi cephemden imha etsem ne buyurursunuz? Nasıl, böyle bir hamlenin günü tamamen hulûl etmiş değil midir?
Kararnamede Orhan Seyfi ve Yusuf Ziya Ortaç'a da örtülü ödenekten muhtelif tarihlerde para verildiği ve bunun miktarının 100 bin kusur lirayı bulduğu belirtilmektedir.
Ayrıca, Peyami Safa tarafından da Başbakanlığa muhtelif tarihlerde talepnameler göndermiş, eşinin hastalığı sebebiyle 800 sterlin verilmesi için Maliye Bakanına tesir edilmesi talep edilmiştir.
Sabıklardan Adnan Menderes, Muzaffer Kurbanoğlu, Server Somuncuoğlu, Mükerrem Sarol, Haluk Şaman, Celal Yardımcı, Emin Kalafat, Medeni Berk, Abdullah Aker, Samet Ağaoğlu, Fatin Rüştü Zorlu’nun mahkumiyetleri talep edilmiş bu arada Sıtkı Yırcalı hakkında takipsizlik kararı
***
Haberin sonunda da "besleme basın" listesi yer alır:
Liste
Malumat edinilmesi için Başbakanlık Örtülü Ödenek tahsisatından ajans ve gazetelere ödenen paralara ait listeyi veriyoruz.
- Türk Haberler Ajansına 35518
- Yeni Cephe Gazetesi (Osman Tat) 14700
- Türk Anglo-Amerikan (Kâzım Namı Duru) 1645
- Atom Gazetesi (Talat Sümer) 17300
- Müslümanın Sesi'ne 8500
- Ankara Telgraf'a 1550
- Yeni Asır’a (Baskı makinesi için) 74151
- İstanbul Ekspres ve Burhan Belge'ye 51621
- Ali Dayı Gazetesi'ne 6000
- Akın Gazetesi’ne 22300
- Havadis Gazetesi'ne 55000 (İst Milletvekili C. Ramazanoğlu'na)
- Mizah Gazetesi'ne 8000
- Siyaset Gazetesi’ne (Hüsnü Yaman) 7 00
- Büyük Doğu ve Necip Fazıl Kısakürek'e 147500
- Cavit Yamaç'a 300
- Medeniyet Gazetesi’ne 11000
- Anadolu Gazetesi'ne 4000
- Hizmet Gazetesi’ne (Kemal Onan) 23500
- Etem İzzet Benice'ye 15000
- Horoz Gazetesi'ne 3000
-Türk Düşüncesi (Peyami Safa) 49100
- İstanbul Ekspres'e 1500
- ÎKA Ajansına (Zıya Tansu) 8700
- Aydın DP Gazetesi'ne 10000
- Hergün Gazetesi’ne 1597 (Telefon ücreti)
- Ege Ekspres Gazetesi'ne 12200
- Akbaba Mecmuası’na 63313
- DP İzmir Gazetesi'ne 21.000
- Meram Gazetesi'ne (Konya) 1000
- Ayrıca iki gazeteye 33000
Yekûn 723889
- Yeni Cephe Gazetesi (Osman Tat) 14700
- Türk Anglo-Amerikan (Kâzım Namı Duru) 1645
- Atom Gazetesi (Talat Sümer) 17300
- Müslümanın Sesi'ne 8500
- Ankara Telgraf'a 1550
- Yeni Asır’a (Baskı makinesi için) 74151
- İstanbul Ekspres ve Burhan Belge'ye 51621
- Ali Dayı Gazetesi'ne 6000
- Akın Gazetesi’ne 22300
- Havadis Gazetesi'ne 55000 (İst Milletvekili C. Ramazanoğlu'na)
- Mizah Gazetesi'ne 8000
- Siyaset Gazetesi’ne (Hüsnü Yaman) 7 00
- Büyük Doğu ve Necip Fazıl Kısakürek'e 147500
- Cavit Yamaç'a 300
- Medeniyet Gazetesi’ne 11000
- Anadolu Gazetesi'ne 4000
- Hizmet Gazetesi’ne (Kemal Onan) 23500
- Etem İzzet Benice'ye 15000
- Horoz Gazetesi'ne 3000
-Türk Düşüncesi (Peyami Safa) 49100
- İstanbul Ekspres'e 1500
- ÎKA Ajansına (Zıya Tansu) 8700
- Aydın DP Gazetesi'ne 10000
- Hergün Gazetesi’ne 1597 (Telefon ücreti)
- Ege Ekspres Gazetesi'ne 12200
- Akbaba Mecmuası’na 63313
- DP İzmir Gazetesi'ne 21.000
- Meram Gazetesi'ne (Konya) 1000
- Ayrıca iki gazeteye 33000
Yekûn 723889
***
Yakın tarihi incelemenin bir iyi, bir de kötü yanı var.
İyi yanı, bugün neler yaşandığını, yaşananların kökünün nerelere dayandığını net biçimde görmemizi sağlıyor.
Kötü yanı ise, bu ülkede bazı hastalıkların hiç iyileşmediğini, hastalığın neredeyse bütün bünyeyi sardığını anlayıp karamsarlığa kapılıyorsunuz.
Yakın tarihi incelemenin bir iyi, bir de kötü yanı var.
İyi yanı, bugün neler yaşandığını, yaşananların kökünün nerelere dayandığını net biçimde görmemizi sağlıyor.
Kötü yanı ise, bu ülkede bazı hastalıkların hiç iyileşmediğini, hastalığın neredeyse bütün bünyeyi sardığını anlayıp karamsarlığa kapılıyorsunuz.
* Bu yazı P24'te yayımlanmıştır.