Hazal Özvarış
Salı günü safra kesesindeki stent değişikliği için Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi’ne giden gazeteci Mehmet Ali Birand, perşembe günü hayatını kaybetti. İki sene önce pankreas kanseri teşhisi konulan Birand, önce oğlu Umur Birand, ardından hastanenin yaptığı açıklamalara göre “kardiyak yetmezlik sonrasında” öldü. Birand’ın yaklaşık 20 dakika süren ve “rutin-kolay bir operasyon” olarak bilinen stent değişikliğinin ardından kaybı, ölümün tıbbî hata, ihmal veya tedbirsizlikten mi kaynaklandığı sorularını gündeme getirdi.
Daha önce stent değişikliği yapılan günün akşamında stüdyoya dönerek haberleri sunan Birand'ın planı, salı akşamı da hastaneden dönüp Kanal D'de ekrana çıkmaktı. Çarşamba günü için Paris'teki cinayetlerde öldürülen üç kadının cenaze törenlerini izlemek üzere Diyarbakır uçağına bilet aldığı duyurulan, perşembe günü 32. Gün'ün çekimlerine hazırlanan Birand’ın “beklenmeyen” bir nedenden dolayı ölmesi hastane ve anestezi ekibi dâhil operasyonu yapan hekimlerin cevaplaması gereken sorular doğurdu. Birand'ın ölüm nedenine ilişkin ihtimaller, meslektaşları tarafından da dile getirilmeye başlandı.
T24; tıbbî hata, kusur veya tedbirsizlik ihtimalleri üzerine son anına kadar yanında bulunan oğlu Umur Birand, Kanal D Haber Koordinatörü Süleyman Sarılar ve Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi'ne başvurdu.
'Başta biz de şüphelendik, ama ihmal yok'
İlk açıklamasında “Salı gecesi yayına çıkmak için Süleyman Ağabey’i (Sarılar) yönlendiriyordu. Bizimle konuşuyordu. Hiç beklenmedik bir şeyde kaybettik” diyen Umur Birand, “tıbbi ihmal, kusur veya tedbirsizlik” olasılığına ilişkin olarak T24’e “Başta biz de şüphelendik, ama eminiz, kesinlikle tibbi bir ihmal yok” dedi.
Umur Birand, “Basit olduğu söylenen bir operasyon olmasına rağmen babanız kalp yetmezliğinden vefat etti. Ameliyat öncesinde kalp kontrolü yapılmış mıydı” sorumuza, “Tüm kontroller yapılmıştı. Aslan gibiydi. Ama gözden kaçırmamak lazım, iki senedir kanserle uğraşıyordu. Kalbi yorgundu” karşılığını verdi.
Kanal D Haber Koordinatörü Süleyman Sarılar da, T24’e yaptığı açıklamada “tıbbî ihmal” olduğuna inanmadığını söyledi. Birand’ın Salı akşamı haberleri sunmayı planlayıp planlamadığını sorduğumuz Süleyman Sarılar, “Tabii çıkacaktı. Planımız buydu” dedi. “Daha önce de sabah stent değiştirildi, akşam da geldi haber sundu” diyen Sarılar, buna rağmen tıbbi bir ihmal, kusur veya tedbirsizlik şüphesi yok mu” sorumuza şu yanıtı verdi:
“Doktorların söylediğini aktarıyorum. Ailenin de, bizim de böyle bir şüphemiz yok. Her şeyin yapıldığını düşünüyorum.”
Hürriyet yazarı Yalçın Bayer ise, köşesinde bugün “Bir M. Ali Birand geçti” başlığıyla yayımladığı yazısına “Mehmet Ali Birand’ın vefatı öncesinde, ameliyatında bir komplikasyon var mıdır, yok mudur bilemeyiz de…” ifadesiyle başladı.
Operasyona ilişkin sorular
Operasyona ilişkin bilgi edinmek için başvurduğumuz Amerikan Hastanesi'nden bir açıklama alamadık. Ancak aşağıdaki soruları, resmi internet sitesi üzerinden hastaneye de gönderdik.
- Kanal D Haber Koordinatörü Süleyman Sarılar, "Birand'ın daha önce sabah stent operasyonu geçirdiğini, akşam ekranda haber sunduğunu" hatırlattı. Birand'ın, safra kesesindeki stent değişiminin basit bir operasyon olduğu bilgisi ve tecrübesiyle hastaneye gitmesi ve akşam ekrana çıkmak üzere plan yapması, ameliyatta öngörülmeyen bir riski, ihmali, kusuru ya da tedbirsizliği mi ortaya koyuyor?
- Hastanenin açıklamasına göre, Birand uzun süredir mücadele ettiği pankreas kanseri nedeniyle değil, sağlık sorunlarıyla ilgili olarak daha önce duyulmayan "kardiyak yetmezlik" nedeniyle hayatını kaybetti. Birand, operasyondan önce detaylı bir kalp muayenesinden geçirildi mi?
- Hastaneden yapılan açıklama sorunun "operasyonun ardından" çıktığı izlenimi veriyor. Birand'ın kalp sorunu stent operasyonu sırasında mı, operasyonun hemen ardından mı, yoksa operasyon sonrasındaki izleme sürecinde mi ortaya çıktı?
- Birand'a nasıl bir anestezi uygulandı? Öngörülemeyen kardiyak yetmezlik ile narkoz uygulaması arasında herhangi bir bağlantı kuruluyor mu?
- Safra kesesindeki stent değişimi operasyonundan sonra hekimlerin Birand'a "Operasyon iyi geçti" dedikleri, hatta fotoğraf çekildiği iddiaları gerçeği yansıtıyor mu?
- Daha önce stent operasyonu yapılan günün akşamı Kanal D'de haberleri sunan Birand'ın, son operasyondan sonra "akşam ekrana çıkmak istediğini söylediği" iddiaları doğru mu?
- Operasyonu VKV Amerikan Hastanesi ekibi mi, sadece hastanenin ameliyathanesini kullanan dışarıdan bir ekip mi, yoksa karma bir ekip mi gerçekleştirdi?
- Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi, uygulanan tedavi ve Birand'ın ölümüyle ilgili olarak bir inceleme/araştırma/soruşturma yapıyor mu?
Yakınları ve hastane ne demişti?
Kanal D Haber Koordinatörü Sarılar, Mehmet Ali Birand yoğun bakımdayken şu açıklamayı yapmıştı:
''Yine stent, çok kolay bir ameliyatla kısa sürede değiştirildi. Fakat o anda kalbinde bir komplikasyon meydana geldi. Dolayısıyla ameliyathaneden hemen yoğun bakıma alındı (Enfeksiyon mu var, sorusu üzerine) Enfeksiyonu karıştırmayın. Çünkü bu stentten dolayı zaman zaman enfeksiyon oluyordu. Zamanı gelince enfeksiyondan dolayı değiştiriyorlardı. Enfeksiyon orada tespit edilmişti. Zaten onu kurutmadan stenti takmıyorlar. Yani stentle ilgili bir ameliyat için gelmişti. Çok basit 20-25 dakika süren bir ameliyattı. Ve o ameliyatlardan, o stent değişimlerinden sonra gelip bülten sundu daha önce.”
Oğlu Umur Birand, Mehmet Ali Birand’ın hayatını kaybettiğini şöyle duyurdu:
“Dün çok normal ve standart bir ameliyat sonrasında babamın kalbi durdu. Yaptıkları bütün çabalara rağmen kalbi yeniden çalıştıramadılar. Onun akabinde bir alete bağladılar. Yaşam destek ünitesine bağladılar. Maalesef bu akşam 18.29’da babamı kaybettik. Acı çekmediğini düşünüyoruz. Çünkü ameliyat çok basit bir ameliyat olacaktı. Hatta salı gecesi yayına çıkmak için Süleyman Ağabey’i yönlendiriyordu. Bizimle konuşuyordu. Hiç beklenmedik bir şeyde kaybettik.(…)”
Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi’nin Birand’ın vefatı ardından yaptığı açıklama da şöyle:
“Hastamız Mehmet Ali Birand, safra yollarına yönelik geçirdiği girişimi izleyen dönemde gelişen kardiyak yetmezlik sonrasında yapılan tüm müdahalelere cevap vermemiş ve saat 18:29’da kaybedilmiştir.”