Gündem

'Medya Mahallesi'nin akıbetine ilişkin kafa karışıklığı'

Nazlı Ilıcak ve Murat Çelik, Ayşenur Arslan'ın CNNTürk'teki Medya Mahallesi'i programının akibetiyle ilgili olarak yazdı

12 Haziran 2012 17:07

Murat Çelik
(Vatan, 12 Haziran 2012)


Bizim mahallenin Ayşenur Ablası

 

1993’te tanıdım Ayşenur Arslan’ı.

atv Haber’in ülkenin bir numarası olduğu yıllar boyunca birlikte çalıştık.

Çok güçlü yanlarını da gördüm bunca yıl içinde, bir o kadar zayıf taraflarına da şahit oldum.

Zordur. Çok iyidir. Nev’i şahsına münhasır insanlardan biridir.

‘Habertesi’ adlı bir program yapmıştı atv’de bir dönem. Sene ya 94’tü, ya 95.

Sonrasında yine, öncesinde olduğu gibi kameranın arkasında geçti mesleki ömrü. Mutfakta yani.

Dalgalı, boğuşmalı yıllardan sonra, CNN Türk’te markalaşan ‘Medya Mahallesi’, uzun habercilik yaşamının en olgun harmanı oldu Ayşenur Abla’nın.

Beğenen - beğenmeyen oranı ile ilgilenmiyorum.

Seven - sevmeyen yüzdesi alakadar etmiyor beni.

Rahatsız - memnun olanların niceliğinden de bana ne?..

‘Nitelik’ benim derdim. ‘Birikim’ ile yoğurulan nitelik...

Tarzını, görüntüsünü, sesini, konuşmasını eminim çoğu izleyici ‘farklı’ buluyor.

Evet farklı... Çünkü ekranlar, ‘onun gibi olmayan geçer akçe’ler (yoksa ‘harcıâlem’ler mi demeliyim?) ile dolu.

Sadece - göreceli - güzel bir yüz ve vücuda sahip oldukları için, 20 - 30 yaşlarında ekranları işgal eden; habercilik geçmişi, tecrübesi ve dolayısı ile inandırıcılığı olmayan, kelime haznesi ve Türkçe’yi kullanmaları ile değil ‘dişilik ve magazin kişilikleri’ ile öne çıkanlar ile dolu piyasa.

Ve böyle bir piyasada, bu kadın ne yapıyor ona bir bakın.

Ne soruyor, ne diyor bu kadın?..

Medya Mahallesi’nin akıbetine ilişkin muhtelif rivayetler kafa karıştırıyor.

Sormaya, konuşmaya, anlatmaya devam etsin istiyorum Ayşenur Arslan ve onun gibiler.

*****

 

Keşke...

 

“Tavşana kaç, tazıya tut” anlayışının sahipleri, bunun aslında ne denli ‘kolaycı’ ve ‘riyakar’ bir tarz olduğunu idrak edebilseler.

 

Nazlı Ilıcak

(Sabah, 12 Haziran 2012)

 

Medya Mahallesi

 

Ayşenur Arslan, Medya Mahallesi'ni yapan değerli bir meslektaşım. Onu ben biraz 'dev aynasına' benzetirirm. kusurları abartarak gösteren ayna. her şeye muhalif pencereden bakar. ama bir siyasetçi açısından hep güzel bakan aynalara bakmak yerine, dev aynası tercihe şayandır. çünkü kusurları görürüseniz, bundan bir ders çıkarabilirsiniz. Bir hatanız varsa, onu düzeltme imkânına sahip olursunuz. Osmanlı'da kudretli padişahlar bile, cuma nazmazına gittiğinde, halk onlara " Mağrur olma padişahım senden büyük Allah var" diye bağırırmış. Eğer bundan bir fayda umulmasa, herkes "Padişahım bin yaşa" deme mecburiyetinde bırakılırdı. Ayşenur Arslan, kusurları bulup çıkaran bir dev aynası. Demokrasinin sağlıklı işleyebilmesi için onun gibilere ihtiyaç var.