Millî Eğitim Bakanlığı 20 bin öğretmen ataması yapılacağını duyurdu. Eğitimcilere göre ise Türkiye'de 600 bine yakın öğretmen adayı atanmayı bekliyor.
Geçen yıl Türkiye'de 35 bin öğretmen adayının ataması yapıldı ve bu rakam havuzda bekleyen yüzbinlerce aday için bir yıl daha beklemek anlamına geldi.
Bu yıl yapılacak öğretmen atamasının 20 bin olarak açıklanmasının ardından BBC Türkçe'ye konuşan eğitimciler, atama bekleyen en az 500 bin öğretmen olduğu söyleyerek yüzbinlerce kişinin açıkta kalacağını belirtti.
Eğitimcilere göre 20 bin atama hem Türkiye'nin hali hazırda ihtiyacı olan öğretmen açığını kapatmıyor hem de atanmayı bekleyen öğretmenlerin sayısını artırıyor.
Öte yandan MEB'in 20 bin öğretmen atayacağı branşların kontenjan dağılımına göre, bu yıl 7 bin 503 kontenjanla en fazla okul öncesi öğretmeni atanacak.
En fazla atama yapılacak diğer branşlar; 2 bin 223 kontenjanla sınıf öğretmenliği, 1.250 kontenjanla özel eğitim öğretmenliği, 1.218 kontenjanla din kültürü ve ahlâk bilgisi ve 1.004 kontenjanla ilköğretim matematik öğretmenliği oldu.
Ayrıca 288 beden eğitimi, 202 coğrafya, 306 fizik, 177 felsefe, 450 İngilizce, 232 kimya, 467 rehberlik, 351 sosyal bilgiler, 345 tarih, 616 Türk dili ve edebiyatı ve 552 Türkçe, 193 Arapça ve 480 fen bilimleri öğretmeni atanacak.
'Eğitim sistemindeki öğretmen ihtiyacı sürecek'
Her yıl neredeyse ortalama 20 bin eğitimcinin emekliye ayrıldığını söyleyerek bu yılki atamanın sadece 'emekli olanların yerini doldurma' niteliğini taşıdığını değerlendiren Eğitim Sen Genel Başkanı Nejla Kurul, eğitim sistemindeki öğretmen ihtiyacının süreceğini belirtiyor.
Kurul, bir sınıftaki ideal öğrenci sayısının 15-20'yi geçmemesi gerektiğini ancak Türkiye'de sınıfların yüzde 54'ünde sınıf mevcudunun 37 öğrencinin üzerinde olduğunu belirtiyor.
İdeal koşullarda eğitimi olanaksız kılan sınıf mevcutlarını azaltabilmek için ise 'bir an evvel' hem yeni okul ve derslik inşasının yapılması hem de yeni öğretmen ataması yapılması gerektiğini kaydediyor:
"Sayıştay ataması yapılması gereken öğretmen sayısını 138 bin olarak belirlemişti.
"Millî Eğitim Bakanlığı da kendi yayınlarında, 100 bine yakın öğretmene ihtiyaç olduğunu ifade ediyor.
"Buna karşın sadece 20 bin öğretmen adayının ataması yapılıyor.
"Atanmayı bekleyen 600 bine yakın öğretmen var. O alanda yetişmiş olmalarına rağmen yetiştikleri işi yapamayan ve yetişmedikleri işlerde çalıştıkları için iş kazalarına uğrayan, umudunu yitiren, kimi zaman intihara sürüklenen öğretmenlerimiz var.
"Eğitim ve insan gücü planlaması son 20 yıl içerisinde inanılmaz ölçüde kötü.
"Üniversiteler ve Millî Eğitim Bakanlığı arasında, öğretmenlerin istihdamı konusunda birlikte çalışmaların yapılmasına ciddi ihtiyaç var."
Kurul, imam hatip okulları dışında Türkiye'deki sınıf mevcutlarının bazı bölgelerde 55-60'lara ulaştığını ve eğitim kalitesinin ciddi biçimde etkilendiğini belirtiyor:
"İstanbul'da 3 bin öğrencili bir ilkokulda, 54 öğrenci tek bir sınıftaydı. Sınıftaki 8 Suriyeli çocuktan 5'i Türkçe bilmiyordu ve sınıfın geri kalanı da kent yoksullarının çocuklarıydı. Yani evlerine kitap girmeyen, anne ve babanın yorgun olduğu evlerin çocukları.
"Özellikle göçmen çocuklar söz konusu olduğunda bu sınıfların daha da kalabalıklaştığını görüyoruz ama bu topraklarda yaşayan her çocuğun eğitim hakkı vardır. Bu bakımdan acil okul inşası, derslik ve öğretmen ataması yapılması gerekiyor."
Eğitimci Salim Ünsal ise Türkiye'de eğitim ve Fen-Edebiyat fakültelerinden neredeyse her yıl 110 bin öğretmen adayının mezun olduğunu vurguluyor.
Ünsal her yıl eğitim fakültelerine yaklaşık 40 bin, Fen-Edebiyat fakültelerine ise 70 bin öğrenci alındığını söyleyerek "Aslında her yıl 110 bin atama yapılsa, öğretmen olacak kitleyi doğrudan yerleştirmiş oluruz ve birikme yaşanmaz" diyor.
Öte yandan mevcut tabloda, Türkiye'nin her yıl en az 40-50 bin öğretmen ataması yapmasının da "genel bir memnuniyet" yaratacağını ancak atama sayılarının bunun çok altında kaldığını değerlendiriyor.
Kontenjanlarda okul öncesi öğretmenliği öne çıktı
MEB, 2022 yılı sonuna kadar 5 yaş grubunda okul öncesi okullaşma oranını %100'e çıkartmayı hedeflediğini açıkladı.
Bu kapsamda 2021 Kasım ayında açıklama yapan Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 2022 yılı sonuna kadar 3 bin yeni anaokulu ve 40 bin yeni ana sınıfı yapılacağını duyurmuştu:
"Eğitimde fırsat eşitliğini artırmak için okul öncesi eğitime erişimi yaygınlaştırmak istiyoruz.
"İlk adım olarak İstanbul'a her biri 12 derslikli 100 yeni anaokulu yapımını başlattık. İstanbul'a 2022 yılı sonuna kadar 1.000 yeni anaokulu yapacağız."
MEB, Kasım ayında 3 bin 971 yeni ana sınıfı açıldığını duyurmuş ve yeni açılan ana sınıflarda 74 bin çocuk okul öncesi eğitime başladığını kaydetmişti.
Öğretmen atamalarında da birinci sırayı 7 bin 503 kontenjanla okul öncesi öğretmenliği aldı.
BBC Türkçe'ye konuşan uzmanlara göre bu atamada okul öncesi öğretmenliğinin öne çıkmasının sebebi de MEB'in okul öncesi eğitime odaklanan yeni projesiydi.
Ünsal, toplam öğretmen atamasının neredeyse üçte birinin okul öncesine yapılmasının diğer branşlarda rahatsızlık yarattığını kaydediyor:
"MEB, yeni politikası gereği çok sayıda ana okulu açmak istiyor. Dolayısıyla İstanbul ve Ankara gibi büyük illerde çok sayıda okul öncesi öğretmenine ihtiyaç duyuldu.
"Okul öncesi öğretmenlerinin bu kadar sayıda atanmasında bir sorun yok ancak çok fazla talebin bulunduğu diğer branşlardaki atamalar yetersiz kaldı. Okullarda hala rehberlik branşında yeterli sayıda öğretmen yok ve ne yazık ki sadece 467 rehber öğretmen atanıyor."
'85 bin ücretli öğretmen bulunuyor'
Türkiye'de 85 bin civarında ücretli öğretmen olduğunu söyleyen Kurul, MEB'in her yıl az sayıda öğretmen ataması gerçekleştirdiğini ve öğretmen açığını ise "iş güvencesi olmayan" ücretli öğretmenlerle doldurduğunu değerlendiriyor.
Türkiye'de ücretli öğretmenler, kamuya atanmış öğretmenlerden daha kısıtlı özlük haklarıyla görev yapıyor ve yılın sadece 10 ayı maaş alıyor.
Kurul, tüm öğretmenlerin kadrolu bir biçimde atanması gerektiğini ifade ediyor:
"Millî Eğitim Bakanlığı'nın verimlilik hesaplarına göre, öğretmeni kadrolu çalıştırmak yerine güvencesiz çalıştırmayı, ücretli öğretmen olarak çalıştırmayı tercih ettiğini görüyoruz. Oysa 'geçici' dediğimiz bu kadrolara sadece istisnai durumlarda başvurulması gerekiyor.
"Ücretli öğretmenler pedagojik formasyon almamış, eğitim fakültesi mezunu olmayan, hatta kimi zaman lise mezunu ve politik angajmanla atanmış olabiliyorlar.
"Sendikalı olamıyorlar ama olduklarında da güvencesiz oldukları için iktidarın yanındaki, aynı sofrada oturan sendikalara üye olma konusunda baskı görüyorlar. Genç öğretmenlerin tamamı bu baskıyı hissediyor."
4 yıl önce üniversiteye girenlerin ne kadarı atandı?
Ünsal, 2018 yılında eğitim fakültelerine giren öğrenci sayılarını bu yılki öğretmenler atamalarına oranlayarak, hangi branşta ne oranda atama yapıldığını ortaya koydu.
https://twitter.com/unsalim/status/1543585964446072834
Ünsal'ın araştırması, formasyon alarak öğretmen olmaya hak kazanmış fen-edebiyat mezunlarını ya da 2018 yılı öncesinde eğitim fakültesinden mezun olmuş fakat bu yıla dek atanamamış kişileri kapsamadığından, bazı branşlarda yüzde 100'ün üzerinde atanma gerçekleştiği görülüyor.
Bu da bahsedilen branşlarda 2018 yılında okula giren öğrencilerin neredeyse hepsinin bu yıl atandığını gösteriyor.
Örneğin felsefe grubu öğretmenliği branşındaki atama oranının yüzde 536 olduğu, yani 2018 yılında girenlerin neredeyse hepsinin atandığı ve formasyonlu kişilerin bu orana eklendiği görülüyor.
Başka bir ifadeyle bu yıl felsefe grubunda yalnızca 177 kişi atanmış olsa da bu sayı mezun sayısına oranlandığında, yüksek bir atama oranına tekabül ediyor.
Fakat Ünsal'a göre, doğru bir değerlendirme yapabilmek için bu veri de tek başına yeterli değil:
"Öğretmenlik sadece eğitim fakültelerinden mezun olanlar açısından yapılabilen bir iş değil. Aynı zamanda fen edebiyat fakültelerinden de mezun olanların pek çoğu, öğretmenlik formasyon derslerini alarak öğretmenlik hakkı elde ediyorlar.
"Özellikle fizik, coğrafya, felsefe grubu gibi ve biyoloji gibi alanlarda atama oranları yüksek gözükse de üniversitelerin fen edebiyat fakültelerindeki bu bölümlerinden çok sayıda öğrenci mezun olduğu için, bu bölümlerde de ciddi bir birikme olduğunu görüyoruz."
Türkiye'de ilahiyat ve islami ilimler bölümlerine yer yıl yaklaşık 15 bin öğrenci alındığını belirten Ünsal, din kültürü öğretmenliği için yapılacak 1.218 kişilik atama "yüksek" gibi gözükse de bu branşta da atanmayı bekleyen kalabalık bir kitle olduğunu değerlendiriyor.
Atama takvimi nasıl?
Atama takvimine göre adayların ön başvuru ve sözlü sınav merkezi tercihleri 18-26 Temmuz 2022 tarihleri arasında yapılacak.
29 Temmuz'da adayların sözlü sınava alınacağı sınav merkezleri belirlenecek ve sözlü sınavlar 1-13 Ağustos tarihleri arasında gerçekleştirilecek.
Mülakatların sonuçları ise 16 Ağustos'ta açıklanacak.
17-18 Ağustos 2022 tarihlerinde sözlü sınav sonuçlarına itiraz alınacak ve bu itirazlar 22 Ağustos'ta sonuçlandırılacak.
Mülakatı geçen öğretmen adaylarının atama tercihleri ise 27-31 Ağustos tarihleri arasında alınacak.