Gündem

McDonald’s’da da ‘abi’ çıktı

Dink cinayeti sanıklarından Hayal’in, Mcdonald’s’ın bombalanması eyleminde bir 'abi'sinin olduğu ortaya çıktı

16 Ocak 2009 02:00
Dink cinayeti sanıklarından Yasin Hayal’in, 2004’te Trabzon’da gerçekleştirdiği Mcdonald’s’ın bombalanması eyleminde, sürekli bağlantı kurduğu kişinin Erhan Tuncel gibi istihbarat elemanı olan Sinan Raşitoğlu olduğu ortaya çıktı

Milliyet gazetesinde Nedim Şener imzasıyla yayımalanan habere göre Hrant Dink cinayetinde olduğu gibi, 2004 yılında gerçekleşen Mc Donald’s bombalanması eyleminin arkasında da Trabzon İstihbarat Şubesi’nin bir yardımcı istihbarat elemanı (YİE) çıktı. Hayal ile eylem öncesi ve sonrasında defalarca görüşen Sinan Raşitoğlu adlı Yardımcı İstihbarat Elemanı’nın, Erhan Tuncel gibi bu görevden çıkarıldığı öğrenildi.

Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun Dink cinayetindeki kamu görevlilerinin ihmallerini araştırdığı 10 Ekim 2008 tarihli raporunda, Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek’in Trabzon Emniyet Müdürü olduğu dönemde gerçekleşen Mc Donald’s’ın bombalanmasıyla ilgili olarak, ilginç detaylar ortaya çıktı.

Hayal’in eylem sırasında kullandığı 0537 506 55 41 no.lu telefonun Temmuz 2007’de bir trafik kazasında ölen Esat Yorulmaz adlı kişiye ait olduğu belirlenirken, Hayal’in bombalama öncesi ve sonrası söz konusu telefondan en fazla görüştüğü kişinin Sinan Raşitoğlu olduğu kaydedildi.

Müfettişler yaptıkları araştırmada, Raşitoğlu’nun Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi’nde mutemet statüsünde ve yardımcı istihbarat elemanı olduğunu rapor etti. Hayal, Mc Donald’s’a attığı bombayı, eylemden 21 gün sonra Akyürek’in onayıyla Trabzon İstihbarat Şubesi’nin yardımcı istihbarat elemanı yapılan Dink cinayeti sanığı Erhan Tuncel’in hazırladığını iddia etmişti.

Yurtdışı bağlantısı

Susurluk raporunu hazırlayan Başbakanlık Teftiş Kurulu Başmüfettişleri Mehmet Akın ve Ayşegül Genç ile müfettiş Tuğçe Tümer’in yaptığı incelemede, Esat Yorulmaz adına kayıtlı hatla ABD, İsviçre, Almanya, Hollanda, Rusya ve Kıbrıs ile görüşüldüğünü tespit etti.

Hayal’in bu hatla 24 Ekim 2004’te 13.30’da, McDonald’s’a bombayı attıktan hemen sonra 14.17’de Almanya’yı, 14.18’de ABD’yi, 14.33’te tekrar Almanya’yı ve 19.58’de İsviçre’yi araması da dikkat çekti. Tespitlere göre Hayal, bu numarayla 53 yurtdışı görüşmesi yaparken, Raşitoğlu ile Eylül 2004’te 47, Ekim 2004’te de 96 kez görüştü. Hayal, henüz Trabzon’da ve kaçış sürecindeyken de 26.10.2006’da 12.48’de, 12.49, 12.50’de yine Almanya, 27.10.2004’te 11.45’de ve 23.37’de Almanya ve 28.10.2004’te de 14.13’te Hollanda, 21.44’te Almanya ile görüşme yaptı. Raporda, görüşme trafiğine yönelik olarak şu ifadeler yer aldı:

Türk vatandaşları

“Hayal’in kullandığı telefon numarasıyla ilgili İstanbul Emniyeti’nin tespitlerine göre, Ağustos-Eylül-Ekim 2004 tarihlerinde Yasin Hayal, Osman Hayal, Hüseyin Özçiçek ve Sinan Raşitoğlu arasındaki çok yoğun irtibat bulunmaktadır. Bu görüşmelerle ilgili olarak yapılan istihbari çalışmalar sonucunda, 2004 yılı Ağustos-Eylül-Ekim aylarında tespit edilen görüşme sayısı 53 yabancı telefondan bir kısmının sabit telefonlarla yapıldığı, bir kısmının da yurtdışında GSM operatörlerine kayıtlı olduğu, özellikle Almanya ile yapılan görüşmelerdeki karşı telefonların Almanya’da yaşayan Türk vatandaşları olduğu belirlenmiştir.”

“Yurtdışı olarak görünen telefonların internet üzerinden yapılan görüşmeler olduğu ve Hayal tarafından kullanılan telefonla aranan numaraların, yurtiçinde bulunan başka şahıslarla internet üzerinden yapılan görüşmeler olabileceğinin kuvvetle muhtemel olduğu anlaşılmıştır.
Ancak bu noktada, özellikle bombalamanın hemen akabinde görüşme yapılan şahısların olay ile ilişkili ve özellikle Hayal ve Tuncel ile bağlantılı olabilme ihtimali göz önüne alındığında, bu telefon numaralarını kullanan şahısların kimliğinin bulunmasının çok büyük önem arz ettiği düşünülmektedir.”

Araştırma izni yok

Müfettişler, Hayal ile görüşen tüm kişilerin telefon görüşmelerinin ortaya çıkarılması için Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na başvurdu. Olumsuz cevap karşısında İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na başvuran müfettişler, buradan da inceleme izni alamadı. Son olarak Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne başvuran müfettişler, buradan da eli boş döndü. Müfettişler, inceleme sırasında ortaya çıkan bilgilerden yola çıkarak ismi geçen tüm kişilerin tüm iletişim bilgilerinin incelenmesi için adli makamlara başvurarak sonuç alamamalarını şu sözlerle rapor etti:
“Müfettişliğimizce listelenen şahıslara ait telefon numaralarının hangi kurumlar tarafından ve hangi tarihlerde önleme dinlemesi kapsamına alındığının, bu telefon numaralarından (Hrant Dink’in öldürüldüğü 19.01.2007 tarihi dahil olmak üzere bir gün öncesi ve bir gün sonrasında) olay mahallinde bulunanların sinyal ve iletişim bilgilerinin tespiti amacıyla müfettişliğimizce yapılan izin talepleri Ankara ve İstanbul cumhuriyet başsavcılıklarınca kabul edilmemiş, ayrıca başvurulan Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü tarafından da uygun görülmemiştir.”
Müfettişler, tüm inceleme taleplerinin reddedilmesinden sonra, kendilerinin yapamadığı incelemeyi yapması için raporlarının Dink cinayetinin görüldüğü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesinde fayda olduğunu da belirtti.

Raşitoğlu da çıkarılmış

Raporda, Raşitoğlu’nun Tuncel gibi Yardımcı İstihbarat Elemanlığı’ndan kaydının silinmesi de şu ifadelerle yer aldı:
“Yasin Hayal’in çevresindeki şahıslarla görüşme yapılan Esat Yorulmaz adına kayıtlı telefon numarasıyla, özellikle bombalamanın gerçekleştirdiği gün kısa aralıklarla yurtdışı görüşmelerin bulunduğu, yine bu GSM hattıyla en fazla görüşme yapılan Raşitoğlu isimli şahsın ise Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü’nün bombalama eyleminden kısa süre öncesinde kaydı düşürülen bir Yardımcı İstihbarat Elemanı olduğu...

“Bütün bu süreçlerde Hayal’in etrafında Emniyet’in Yardımcı İstihbarat İlemanı ve/veya mutebet elemanının bulunduğu, Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nce Tuncel’den elde edilen istihbari bilgilerden Dink’in Hayal tarafından öldürüleceği bilgisine ulaşılmasına rağmen, cinayetin gerçekleşmesine engel olunamadığı anlaşılmıştır.”