Gündem
MAVİ MARMARA'YA SALDIRININ 1. YILI İSTANBUL (A.A)
31 Mayıs 2011 11:30
-MAVİ MARMARA'YA SALDIRININ 1. YILI İSTANBUL (A.A) - 31.05.2011 - İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine saldırısının birinci yılında, BBP ve Saadet Partisi üyeleri ile çok sayıda STK temsilcisinin yoğun katılımıyla Beyoğlu'nda protesto gösterisi düzenledi. Beyoğlu Tünel Meydanı'nda toplanan çok sayıda protestocu, ''Bekle Filistin, Mavi Marmara geliyor'' şeklinde slogan atarak Taksim Meydanı'na yürüdü. Protestocular Taksim Meydanı'na vardıklarında bazı tasavvuf müzik grupları tarafından ilahiler okundu. İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkanı Bülent Yıldırım burada yaptığı konuşmada, ''gösteriye katılan vatandaşların şehitleri unutmadıklarını gösterdiklerini ve cesur yürek olduklarını'' söyledi. İsrail'e yardım götürmeden önce otomobillerle Mısır'a gittiklerini kaydeden Yıldırım, ''Mısır'da başımıza taş yedik, karşılığında Mübarek devrildi, Refah kapısı açıldı. Bir taşın karşılığı diktatörün devrilmesiyse 9 şehidi siz düşünün'' diye konuştu. Yıldırım İsrail ve ABD'ye de seslenerek, ''İkinci filomuzla geliyoruz. Yalnız değiliz. Bu defa 9 şehidimizle birlikte geliyoruz. Bir yıl önce İsrail'e gelmek için 600 kişi başvurdu. Kanımız Akdeniz'e aktıktan sonra sayı 500 bini geçti'' dedi. BM genel sekreteri ve ABD'nin kendilerini durdurmaktan vazgeçip İsraillileri cezalandırmaları ve tutuklamaları gerektiğini söyleyen Yıldırım, İsrail'in hemen hemen tüm ülkelere mektup göndererek ikinci özgürlük filosunu sigortalamamaları için baskı yaptığını savundu. ''Daha bu gemiler yola çıkmadan Refah açılıyorsa gemiler yola çıktıktan sonra ne olur siz düşünün'' diyen Yıldırım, kendilerine Gazze'ye neden yardım götürdüklerine ilişkin pekçok soru sorulduğunu ifade ederek şöyle devam etti: ''Özgürlük filosu sayesinde ambargo kalktı. Çocukların ve kadınların ölümüne bir nebze engel olduk. Kendi içimizdeki diktatörleri tahtlarından indirdik. İkinci filoyla giderken artık insanlık için gidiyoruz. Ben biliyorum ki şu an 81 ilden 81 gemi göndermeye kalksak bunu Allah'ın izniyle başarırız.'' Mavi Marmara gemisinde şehit olan Çetin Topçuoğlu'nun eşi Çiğdem Topçuoğlu da vatandaşlara seslenerek, ''Sizler Filistin'in gururu bu ümmetin iftiharları ve Mavi Marmara'nın da yiğitlerisiniz. Siz İsrail'in korkusu, yok oluşusunuz. Kendimizi kaybederiz ama Mescid-i Aksa'yı asla'' diye konuştu. ''Kudüs Muhafızı'' olduğu belirtilen Şeyh Raid Salah ise 9 şehidin kanlarının yerde kalmayacağını belirterek, ''İkinci özgürlük filosu ve bundan sonraki filolarda dünyanın birçok yerine sürgün edilen Filistin halkı evine dönecek'' dedi. Protesto gösterisi, dualar okunması ve sloganlar atılmasıyla sona erdi. -İSRAİL BÜYÜKELÇİLİĞİ REZİDANSI ÖNÜNDE EYLEM- ANKARA - İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) üyeleri, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine saldırısının birinci yılında eylem düzenledi. İsrail Büyükelçiliği Rezidansı önünde, saat 04.30 civarında toplanan gruptakiler, üzerinde saldırıda öldürülenlerin fotoğrafları ve özgeçmişlerinin yer aldığı afişlerle, Filistin bayrakları ve çeşitli dövizler taşıdı. Gruptakiler, tekbir getirdi ve bir süre İsrail aleyhine sloganlar attı. MAZLUMDER Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, burada yaptığı açıklamada, İsrail'in saldırısının üzerinden tam 365 gün geçtiğini anımsatarak, ''katillerin hala hukuk önünde hesap vermediğini'' söyledi. Dünyanın saldırıyı sadece seyrettiğini ifade eden Ünsal, ''saldırıda sadece gemide bulunan ya da Gazze'deki insanların değil, tüm insanlığın, insanlık hukukunun ayaklar altına alındığını'' dile getirdi. Verilen mücadelenin sonucunda Mısır'ın Refah Kapısı'nı açtığını ve Gazze üzerindeki ambargonun kalktığını belirten Ünsal, ''Zulümlere sessiz kalmaz, omuz omuza mücadele edersek, yeryüzünde hiçbir şekilde zulmün yerleşmesi mümkün değil'' dedi. Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay da bu davayı tüm dünyanın sahiplendiğini, geçen yılki aktivist ülke sayısı 40-60 iken bu yıl bu rakamın 100'e çıktığını belirtti. Turbay, saldırıda ölenleri ''şehit'' olarak niteleyerek, onların ölmediğini söyledi. İnsani Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Ankara Koordinatörü Hanefi Sinan da geçen yıl tam bu saatte, sabah namazını kıldıkları sırada İsrail'in hücumbotlar, denizaltıları, helikopterler ve tam donanımlı komandolarla üzerlerine saldırdığını anlattı. Hiçbir vicdanın bu saldırıya kayıtsız kalamayacağını dile getiren Sinan, ''Ellerinde ne kadar güçleri varsa gelsinler. Biz inanıyor ve iman ediyoruz ki Allah'ın istediği zaman öleceğiz. Haziran ayında ikinci sefere daha güçlü ve dirayetli çıkacağız. Haklıyız, asla pes etmeyeceğiz'' dedi. Konuşmaların ardından, gruptakiler, Filistin bayrakları üzerinde sabah namazı kıldı.