T24 - Mavi Marmara gemisine yapılan saldırı sonucu hayatını kaybeden yardım gönüllüleriyle ilgili otopsi raporları açıklandı. İsrail askerlerinin kendilerini savunmak için ateş açtıkları yönündeki iddialarının aksine, raporda, askerlerin, gönüllülerin çoğuna yukarıdan ateş ettiği yazıldı. Raporda ayrıca, cesetlerin Türkiye'ye gönderilmeden önce yıkandığı belirtildi.
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) İstanbul Şubesi'nde yapılan basın toplantısında Mavi Marmara gemisine yapılan kanlı baskınla hayatını kaybeden yardım gönüllülerinin otopsi sonuçları açıklandı. Basın toplantısına katılan MAZLUMDER Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Gökdemir, Avukat Yasin Dıvrak, Avukat Selçuk Kar ve Genel Başkan Yardımcısı Gülden Sönmez otopsi sonuçlarını açıklamadan önce saldırı hakkında ulusal ve uluslararası düzeyde yürütülen soruşturmadaki gelişmeleri aktardı.
Derneğin avukatı Yasin Dıvrak, Mavi Marmara gemisine İsrail askerlerinin yaptığı baskında hayatını kaybedenlerle ilgili otopsi raporlarının iki gün önce tamamlandığını belirterek, otopsi sonuçlarının, İsrail'in kanlı baskın sonrası kamuoyuna haklılığını ispatlamak için ortaya attığı iddiaları çürüttüğünü söyledi. Yasin Dıvrak, şöyle konuştu:
“Rapor sonuçlarına göre, ölümlerin tamamı ateşli silah yaralanmaları sonucunda meydana gelmiş. Ölümlerin bir çoğunda, kafatası kemiği kırığı, iç organlarının parçalanması şeklinde iç kanama veya beyin kanaması sonucu meydana geldiği adli tıp raporları ile tespit edilmiştir. Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi yaptığı incelemede bütün cesetlerin yıkandığı dolayısıyla cesetler üzerinde herhangi bir kimyasal maddenin elde edilemediği ayrıca barut izi gibi maddenin elde edilemediği tespit edilmiştir. İsrail tarafından şehitlerin cenazesinin neden yıkandığı bir soru işaretidir. Raporlarda cesetlerin yıkanmış olması tüm elbiselerin kirli ve kanlı olması nedeniyle atış mesafesine dönük bir tespit yapılamamıştır. Tüm şehitlerin vücudunda az miktarda alkol tespit edilmiştir. Bunların şehitler öldükten sonra vücutlarına verilebileceği yönünde bilgiler ve bulgular mevcuttur. Kullanılan silahların çok kuvvetli olması sebebiyle mermilerin birçoğu vücudu delerek çıkmıştır. Vücudun kafatasından çıkıp omur iliğe girip omur ilikten çıkıp iç organları parçalayarak vücudu terk eden mermiler mevcuttur. Buradaki ateşlerin tamamı otomatik ve yarı otomatik silahlarla yapılmıştır”
Yardım gönüllülerinden İbrahim Bilgen'in beyninde daha önce varlığı bilinmeyen bir mermi bulunduğunu kaydeden Yasin Dıvrak, “Bir torbaya konulmuş saçma tanelerinden oluşan bir mermi çeşidi tespit edilmiştir. Bu mermi otopsiyi yapan doktorların hayretle karşıladığı mermiydi. Bugüne kadar hiç karşılaşmadıkları bir mermiydi. İbrahim Bilgen'in beyninde tespit edildi. Raporlarda Furkan ile ilgili olarak, daha önce de basına yansıdığı şekilde, yüzüne yakın mesafeden ateş edildiği tespit edildi. Mermilerin giriş çıkış noktalarına baktığınızda yakın mesafeden ateş edildiği gözlenmektedir” dedi.
Otopsi raporlarının, kendilerini savunmak için ateş açtıklarını söyleyen İsrail askerlerinin sözlerini çürüttüğünü ifade eden Dıvrak, “İsrail'in bugüne kadar bir savunması vardı. 'İnsanlar önce bana saldırdı biz de ateş ettik' diye savunması vardı. Adli tıp raporları bunu çürütmüştür. Ateşlerin birçoğu tepeden aşağı doğru kafatasından girip vücudun iç organlarına doğru yapılmıştır. Helikopterlerden aşağı doğru ateş edildiği tespit edilmiştir” diye konuştu.
MAZLUMDER avukatı Yasin Dıvrak, gönüllülerin cesetlerinin Türkiye'ye getirilmeden önce yıkandığı ve cesetlerde az miktarda alkol maddesi bulunduğu da açıkladı.