Türkiye 31 Mart 2019'da yerel seçime gidecek. Başkent için AKP adayını açıklarken diğer partiler henüz aday belirlemedi. Adı birden çok parti ile anılan Mansur Yavaş yaşanan sürece ilişkin olarak açıklama yaptı. Yavaş, "Ankaralılar 2014'ün hesabını sorup hakkı hak sahibine teslim etmeye kararlı" dedi.
Yeniçağ gazetesi Ankara Temsilcisi Ahmet Takan'a konuşan Yavaş gündeme ilişkin olarak açıklamada bulundu.
Takan'ın "İki seçime girdiniz. 2009 ve 2014... 31 Mart seçimleri için sürekli isminiz geçiyor. Ankara için siyasi atmosferi nasıl tanımlıyorsunuz?" sorusuna Yavaş şu yanıtı verdi:
Ankara'da ben ilk defa 2009 yılında aday olmaya gelirken hep şunu söylediler. Dediler ki, 'Gökçek ve Karayalçın gibi böyle dev isimler var ne cesaret bunların arasına giriyorsunuz' çünkü hep onların kapışmasına sahne olmuştu 2-3 seçim. Ben de kendilerine bu isimlerin yıprandığını, bizim Beypazarı'ndaki çalışmalarımızın özellikle Ankaralılar tarafından çok iyi bilindiğini ve dolayısıyla onların artık farklı bir aday arayışında olabileceklerini söyleyerek iddialı bir şekilde geldim ve gerçekten Ankara'da ben kesin seçimi kazanırım diye geldim. Çünkü bu arada yüzde 3-4 makasa gelip yüzde 3-4 ile de çıkabilirdik böyle bir şey ama cesur geldim yani ben bu seçimi alırım diye. Çünkü nabzı kokladığımı düşünüyorum. Vatandaş kavgadan rahatsızdı üsluptan rahatsızdı. Biz geldik, geçmiş yönetimlerle yaptıklarını hiç eleştirmeden onlar yokmuş gibi sadece ve sadece var olan sorunları nasıl çözebileceğimizi anlatmak suretiyle seçimlere girdik. Bu üslup çok tuttu yani herkesi kucaklayan, ötekileştirmeyen, belediye başkanı olarak siyasetten daha çok hizmeti öne alan, projeleri öne alan bir çalışmayla girdik ve vatandaş tarafından çok kabul gördü. Yine 2014'te de aynısı oldu.
Mümkün olduğu kadar üslubumuzu sakin tutarak tartışmasız sadece ve sadece var olan sorunları nasıl çözeceğimizi anlatarak ve Ankara vizyonumuzu anlatarak geçirdik. Bunlar çok tuttu. Kaldı ki seçimi kazanamasak bile bu kadar Ankara'da şu anda da ismimizin geçmesinin en büyük sebebi herkesi kucaklama isteğimiz, bunun samimi bulunması ama daha önemlisi 2009'da bizim ileri sürdüğümüz bazı projelerin bir çoğu hem Ankara'da hem Türkiye'nin bir çok yeninde şu an halen uygulanıyor. Demek ki oluyormuş. Dolayısıyla baktığınız zaman 2014 yılında ne söylemişsek bunların birçoğunun gerçekleştiği ortaya çıkıyor.
Bir de 2014'teki seçim, biliyorsunuz çok şaibe ile sonuçlandı. Birçok kamu kuruluşu bu işe bulaştı. Bakanlar; normal seçimde ortalıkla görünmemesi gereken görevini devretmesi gereken İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı bizzat o günkü bakanlar dahil oldular. Seçim sırasında seçim merkezlerine gittiler filan... Ve seçime şaibe katılmış oldu. Bu da Ankaralının içinde ahdetti. Yani verdiğim oyun sandıktaki oyun gerçeğe yansıtılamaması gibi çalınması gibi düşünceler de bizim hakkımızın yendiğini ve otomatikman bizim orayı hak ettiğimizi düşünerek yine bizim Ankara'da hatırlanmamıza sebep oldu ve görüyorum ki şimdi de kuvvetli bir şekilde Ankaralılar bu 2014'ün hesabını sorup hakkı hak sahibine teslim etmeye kararlı görünüyorlar.