Manisa'nın Şehzadeler ilçesinde TOKİ mağduru olduklarını belirten vatandaşlar, Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay'a yaşadıkları sorunları anlattı, CHP'ye oy verdikleri için cezalandırıldıklarını ileri sürdü. Belediye Başkanı Durbay da "Benim vatandaşım mağdursa ben de mağdurum. Keşke bizim yetkimizde olan bir şey olsa ama devlet vatandaşını cezalandıramaz. Verdiği oydan dolayı cezalandıramaz, cezalandırmamalı. Ben burada 703 hak sahibinin kim bize oy vermiş, kim vermemiş diye asla bakamam" dedi.
Manisa'da AKP yönetimi döneminde Şehzadeler Belediyesi ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) ile iş birliğinde Spil Dağı eteklerinde 5 mahallede başlatılan kentsel dönüşüm çalışmalarında yıkılan evlerinin yerine yenisi yapılmayan vatandaşlar, bugün sabah saatlerinde 31 Mart seçimleriyle CHP yönetimine geçen Şehzadeler Belediyesi önünde toplandı. Belediye Başkanı Gülşah Durbay'a sorunlarını anlatan vatandaşlar, evlerinin TOKİ tarafından yapılmadığını ifade ederek "Bizim belediyeyle hiçbir sorunumuz yok, bizim sadece TOKİ ile sorunumuz var. Açıkça devlet bizi cezalandırıyor. Biz CHP'yi seçtiğimiz için cezalandırıyor. Seçimden önce de bize zaten söylenen bu. Biz size güvendik CHP'ye oy verdik, devlet bizi cezalandırıyor" görüşünü dile getirdi.
"Yanınızda olmaya ben söz veriyorum"
Vatandaşların sorunlarını dinleyen Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay ise AKP yönetimi döneminde Şehzadeler Belediyesi’nin bakanlığa aracılık yaptığını belirterek şunları söyledi:
“Şehzadeler Belediyesi’ni burada bakanlık aracı olarak kullanmış. Burada kimler hak sahibi olanların belirlenmesi için ben tüm ön protokolleri de zaten geldiğimiz zaman çıkarttırmıştım. Çünkü seçim döneminde de ben bunu sürekli söylemiştim. 'Burada yapılan aslında bir maalesef modern sürgüne dönüşmek üzere, burada bir şeylerin acilen düzeltilmesi gerekiyor' diye. Sonrasında da tüm protokolleri okuduğumda belediyeye orada biçilen rol aslında hak sahiplerinin, yer sahiplerinin evlerinin belirlenip onlara bu sürecin imzalatılıp anlaştırılması, arabuluculuk yapılması. Daha sonra da TOKİ'ye ve bakanlığa devredilip bu işlerin TOKİ ve bakanlık aracılığıyla yapılması. Tabii ki sonra deprem vesaire girdiği için bakanlık, TOKİ o bölgeye biraz yoğunlaşmış olabilir. Ama biz mağduriyetin giderilmesi için bu 3 bin 750 liralık kira ödemelerinin uzatılması için talepte bulunduk. Çünkü görünen o ki süreç biraz daha uzayacak gibi görünüyor. Kira ödemelerinin uzatılması için bir talepte bulunuldu, sizlerin mağduriyetlerinin giderilmesi için. Biz sizlerin öncüsü değiliz ama yanınızdayız. Her daim belediye olarak vatandaşımızın iyiliği için buradayız. Sizlerle birlikte ne yapılması gerekiyorsa yapmak için, kimseyi mağdur etmemek için varız. Her daim de yanındayız. Ne gerekiyorsa da yapmaya hazırız. Amacımız hiç kimseyi mağdur etmemek. Elbette belediye bir devlet kurumu, yani devlette devamlılık esastır. Biz yine üzerimize düşen ne varsa her daim hem yapmaya hem de sizlerin haklarını savunmaya yapacağınız herhangi bir işlemde yanınızda olmaya ben söz veriyorum.
"Kim bize oy vermiş kim vermemiş diye asla bakamam"
Ne devlet vatandaşının mağdur olmasını ister, ne TOKİ, ne bakanlık, ne belediye. Ama burada birazcık tabi depremin de etkisiyle herhalde uzama oldu. Ama ne gerekiyorsa biz de iş birliği içerisinde hazırız. Belediye aslında burada bu işin içerisinde protokol kısmında hak sahipliğinin belirlenmesi, bu anlaşmanın sağlanması, imzaların alınması ve kimin ne kadar hak sahibi olduğunun tespiti, yerin tespiti ve bakanlığa teslimi için görevlendirilmiş. Ön protokolü de bu şekilde. Ondan sonrasında da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan gelen kiraların vatandaşa dağıtılması. Bir sürü mağdur var. 703 tane hak sahibi var. Çünkü benim vatandaşım mağdursa ben de mağdurum. Keşke bizim yetkimizde olan bir şey olsa ama devlet vatandaşını cezalandıramaz. Verdiği oydan dolayı cezalandıramaz, cezalandırmamalı. Ben burada 703 hak sahibinin kim bize oy vermiş kim vermemiş diye asla bakamam. Bakmamalıyım da zaten. Biz burada kim oy vermiş vermemişe de bakmadan evet ben CHP'den seçilmiş olabilirim ama ben bir söz verdim; eşit, adil, liyakatli yönetim. Benim için Şehzadeler'de yaşayan 168 binin üzerinde vatandaş hepsi artık eşit. Kimin bir mağduriyeti varsa ben onun yanında olmak zorundayım. Ben aklıma kötü bir şey getirmek istemiyorum. Devlette, bakanlıkta vatandaşını mağdur etmez, mağdur etmek istemez diye düşünüyorum."
"Hisse sahibi gibi biz de takip edeceğiz"
Şehzadeler Belediye Başkan Yardımcısı Yenal Yıldırım ise şunları şunları söyledi:
"Biz de belediye olarak orada bir hisse sahibiyiz. Bizi bundan sonra öyle bilin. Sizin inşaatlarınızı nasıl siz takip ediyorsanız biz de orada bir hisse sahibi gibi biz de takip edeceğiz. Bundan yana hiçbir sıkıntınız olmasın. Kim ki burada hissesiyle ilgili, kentsel dönüşümle ilgili belediyeden bilgi almak istediyse beni gördü. Hepsiyle de konuştuk. Ben kendi mesleğim olarak da mühendisim. Müteahhitlik de yaptım. Ama bu kentsel dönüşümün başlangıcında biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu 5 mahalle muhtarlığında konuştuk. Sayın Genel Başkanımız Özgür Özel'le birlikte mahalle muhtarlıklarında konuşma yaptık. Dedik ki; bu düşünce olarak iyi, güzel. İtfaiyenin giremediği, ambulansın giremediği sokaklar açılsın, kentsel dönüşüm olsun. İyi güzel de ama burada bir rant var. Bu kentsel dönüşüm değil. Rantsal dönüşüm. Olumlu değil dedik. 'Vatandaşın anahtarını alıyorsan yerine anahtar vermen lazım' diye söyledik. Orada 60 metrekare evi olan arkadaşlar orada yaşıyordu. Sen devlet olarak geldin 60 metrekare evi yıktın. Karşılığında bir bedel ödedin ama o bedelle vatandaş buradan bir ev alamayacak. Anahtarını aldın ama yeni bir anahtar alamadı vatandaş. Biz bununla ilgili zaten seçimden önce muhalefet yaptık orada. Sizin mahallenizdeydik. Ben de sizlerden biriyim. Belediyemiz de sizlerden biri. Hiçbir sıkıntı yok. Ne yapılması gerekiyorsa. Orada şu anda kaç hisseder varsa bir üstü de Şehzadeler Belediyesi. Bir sıkıntı yok her konuda işlerin takibi yönünde biz varız. Zaten hanginizin bir sıkıntısı varsa benimle irtibata geçti. Şu anda burada yani hiçbir sıkıntı duymayın arkadaşlar. Bu iş bitecek, öyle veya böyle bitecek. Bizden yana hiçbir sıkıntı yok. Belediye olarak siz hissedarsınız biz de hissedarız. Dün de böyleydik bugün de. O evler bitirilip tamamlanana kadar, anahtarlarınızı alana kadar böyleyiz."(ANKA)