Aralık ayından bu yana Malta adasının açıklarında bekleyen Alman yardım örgütlerine ait iki gemideki 49 sığınmacının Malta üzerinden Avrupa Birliği'ne (AB) girmesine izin verildi.
Malta Başbakanı Joseph Muscat Çarşamba günü yaptığı açıklamada Akdeniz’den kurtarılan ve Aralık ayının sonlarından bu yana kurtarma gemilerinde bekleyen 49 sığınmacının, daha önceden ülkeye gelen yaklaşık 130 sığınmacıyla birlikte sekiz AB ülkesine gönderileceğini belirtti. Muscat bu ülkelerin Almanya, İtalya, Fransa, Lüksemburg, Hollanda, Portekiz, İrlanda ve Romanya olduğunu açıkladı.
19 günlük bekleyiş
Muscat, 22 Aralık'tan bu yana Malta açıklarında bekleyen Alman Sea Watch yardım örgütüne ait "Sea Watch 3" isimli gemideki 32 sığınmacı ile Alman Sea Eye yardım örgütüne ait "Professor Albrecht Penck" isimli gemideki 17 sığınmacının bu gemilerden Malta donanmasına ait bir gemiye aktarılmasına izin verildiğini belirtti. Aktarım işleminin "mümkün olan en yakın zamanda" başlayacağını ifade eden Başbakan Muscat, aktarımdan sonra Alman yardım kuruluşlarına ait iki geminin Malta karasularını terk etmesinin istendiği de ifade edildi.
Sığınmacıların karaya çıkmalarına dair iznin gelmesinin ardından Twitter üzerinden açıklama yapan Sea Watch yardım örgütü, "AB 49 rehinesini serbest bıraktı. Denizde geçen 19 günün ardından misafirlerimiz sonunda güvenli bir limana sahip" dedi.
Konuyla ilgili açıklama yapan Almanya İçişleri Bakanlığı sözcüsü, Almanya’nın 60 sığınmacıyı kabul edeceğini belirtti. Sözcü, denizden kurtarılan sığınmacılar konusunda Avrupa çapında bir çözüm için uğraştıklarını belirtirken, sığınmacıların bahsi geçen sekiz ülkeden daha fazla ülkeye dağıtılabilmesi için görüşmelerin sürdüğünü aktardı. Sözcü, nihai amacın Akdeniz’den kurtarılan sığınmacılar konusunda uzun süreli ve sürdürülebilir bir çözüme ulaşmak olduğunu söyledi.
AB Komisyonu'nun Göç, İçişleri ve Vatandaşlıktan Sorumlu Üyesi Dimitris Avramopoulos da kalıcı bir çözümün bulunması gerektiğini belirtti. Sığınmacıların AB ülkeleri arasında dağılımı konusunda bir geçiş mekanizması kurulması gerektiğini ifade eden Avramopoulos, "Her seferinde geçici bir çözüm bulmak zorunda kalmamak için kalıcı bir mekanizmaya ihtiyacımız var" dedi. Avramopolous konuyu ilerleyen günlerde Brüksel'de gerçekleşecek AB İçişleri Bakanlığı toplantısında gündeme getireceğini belirtti.
epd,KNA/DÇÜ,HT
© Deutsche Welle Türkçe