Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İstanbul’da konuşarak, “Kürdüm, Maliye Bakanıyım, bu güzel ülkeme bu hizmeti yapıyor olmam, fırsat eşitliği ile Türkiye'yi diğer ülkelerden ayırıyor” dedi.
İstanbul'da düzenlenen Finans Zirvesi'nde konuşan Şimşek, ekonomiye yönelik beklentilerini de açıklayarak, “Muhtemelen bu sene Türkiye yüzde 3 büyümeyi başaracaktır” dedi.
Türk ekonomisine dair görünümün bu sene siyasi belirsizlikle gölgelendiğini ama uzun vadede yatırımları etkileyeceğini düşünmediğini söyleyen Maliye Bakanı, daha iyimser olduğunu açıkladı.
Şimşek'in açıklamalarından satır başları şöyle:
-Çözüm süreci istismar edilmeseydi çok önemli bir adımdı
-Türkiye kendi sorunlarını demokrasiyle çözerse, büyümenin ve cari açığın geleceği noktaları geçen yıl ortaya, oldukça mütevazi hesaplamalarla koymuştum. Bugün hesapların tam tersi olabilir. Ama eninde sonunda bu durum geçecektir.
-Başka türlü çözüm de olamaz. Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra sınırlar kalktı. Türkiye mutlaka ama mutlaka terörizmi dize getirecektir ama bu uzun zaman olacak.
- İstanbul en fazla Kürt'ün yaşadığı şehirdir.
Şimşek konuşmasında ekonomiye yönelik beklentilerini de açıkladı:
-Bu sene Türk ekonomisine dair görünüm siyasi belirsizlikle gölgelendi ama uzun vadede yatırımları etkileyeceğini düşünmüyorum, daha iyimserim
-Kamu maliyesindeki güçlü duruş Türkiye'nin şoklara karşı gücünü artıran bir faktör; siyasi istikrarsızlık bu ayağı zayıflatabilir
-Karşı karşıya olduğumuz en önemli risk uzun süreli siyasi istikrarsızlık ve bu ikiz açığa bir davettir
-Enflasyonu kalıcı bir şekilde yüzde 5'in altına düşürmenin yolu güçlü hükümetten geçer, sadece TCMB bunu yapamaz
-Muhtemelen bu sene Türkiye yüzde 3 büyümeyi başaracaktır.
-Gelişmekte olan ülkelerin hızlı büyüme dönemi en azından yakın gelecek için sona erdi.
-Sadece Türkiye’de değil gelişmekte olan ülkelerde ilave yapısal reform ihtiyacı var ama siyasi belirsizlik engel oluyor.
-Emtia fiyatlarındaki düşüş, dolardaki güçlenme, jeopolitik gerginlikler gelişmekte olan ülkeler için sorun yaratıyor.
-Bunları sınırlamanın bir tek yolu var, reformlara güçlü şekilde sarılmak.
-Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu siyasi istikrar, güçlü hükümet ve reformların yeniden başlamasıdır.
-Türkiye cari açık ve yüksek enflasyon sorunuyla karşı karşıya olmasaydı maliye politikası bir miktar rahatlatılabilirdi.
-Maliye politikasını güçlü tutarsak Merkez Bankası'nın elini güçlü tutarız.
- Küresel konjonktürü ve Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sorunları dikkate almadan maliye politikasında güçlü rahatlama bence ters teper.
- Eninde sonunda küresel para politikasında bir normalleşme yaşanacak, piyasalar ve söylemlere bakarsanız yakın dönemde adım atılabilir.
-Bu durum nedeniyle sermaye akışında azalma olursa bu büyümeyi olumsuz etkiler, zaten bu durumu kısmen yaşıyoruz.
-Tüketime alan açılması bu konjonktürde bizi zorlar.
-Özelleştirmede arz kadar talep de önemli ama bu sene hedefleri tutturacağız.
-Biz bu sene bütçeyi yapacağız ve OVP'yi güncelleyeceğiz
- Aralık ayında Meclis’in mutlaka geçici Bütçe Kanunu’nu çıkarması gerekiyor
- Kur konusunda en önemli konu siyasi belirsizlik
- Gelecek sene için özelleştirmede çok rahat 10 milyar TL’yi tutturabiliriz
-Elektrik dağıtım şirketlerinin TL satıp dolar yükümlülüğü olması bir risk; EPDK ve Enerji Bakanlığı sistemin işlemesi için düzenlemeyi yapmalı
-Son birkaç yıl makro ihtiyati çerçeve ortaya koyduk çok başarılı olduk, bundan biri taksit sınırlamasıdır
-Benim şahsi görüşüm makro ihtiyati çerçevenin devam etmesi gerekiyor, burada henüz gevşemeye alan yok
-Krediyi gevşetirseniz çok hızlı büyüme eğilimi olduğunu gördük
-Daha ılımlı bir kredi büyümesi ve ekonomik büyüme ülkenin menfaatinedir
-Yapısal reformlar güçlü şekilde hayata geçene kadar da bunu sürdürmeliyiz