Mahkeme, molotof kokteyli atılan otobüste yaşamını yitiren lise öğrencisi Serap Eser davasından ceza alan iki sanığın, aynı otobüsün şoförünü öldürmeye teşebbüs suçundan yargılandığı davada, eski İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in, “Yapanlar MİT elemanıydı” şeklindeki açıklamasının incelenmesini ve açıklamanın ihbar kabul edilerek bu konuda işlem yapılıp yapılmadığının TBMM’ye sorulmasına karar verdi.
Küçükçekmece'de 8 Kasım 2009’da PKK adına İETT otobüsüne düzenledikleri molotofkokteyli saldırısı sonucu 17 yaşındaki lise öğrencisi Serap Eser’i ağır şekilde yaralayarak ölümüne neden oldukları gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan iki sanığın, aynı otobüsün şoförü Recep Keskin’i öldürmeye teşebbüs suçundan yargılandığı davaya devam edildi.
Doğan Haber Ajansı’ndan Yüksel Koç’un haberine göre, Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Hamit Aksan ile Salman Akpınar, tutuklu bulundukları cezaevlerinden SEGBİS (Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi) sistemi üzerinden video konferans yöntemiyle duruşma salonuna bağlandı.
Duruşmada söz alan sanıklardan Salman Akpınar’ın Avukatı Önder Akçiçek, İdris Naim Şahin’in dile getirdiği iddialarla ilgili olarak diğer sanık Hamit Aksan’ın avukatı Hüseyin Boğatekin’in her iki sanık adına ortak açıklama yapacağını beyan etti. Bunun üzerine söz alan Avukat Hüseyin Boğatekin, İdris Naim Şahin’in dile getirdiği iddialarla ilgili olarak her iki sanık adına şunları söyledi:
“Biz defalarca bu suçun sanıklar tarafından gerçekleştirilmediğini söylemişsek de genç bir bayanın feci şekilde ölmesi nedeniyle devlet bunu bu şekilde kullandı. Sanık Abit Sümer isimli bir kişinin Bakırköy 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan bir yargılamasında, bu kişinin MİT ajanı olup bu olayı da bu kişinin gerçekleştirdiği söylendi. İki gün önce İçişleri Bakanlığı yapmış İdris Naim Şahin bu konuda da bir beyanda bulunmuştur. Biz bu olayları gündeme getirerek hem basın açıklaması hem de suç duyurusunda bulunup, asıl olayla ilgili yeniden yargılama talebinde bulunacağız.”
Sanık Hamit Aksan söz alarak, “Abit isimli kişi 2011 yılında tutuklu olarak Tekirdağ Cezaevi’ne girdi ve benim yanıma geldi. Beni ve diğer tutukluları sorguladığı için rahatsız olduk. Bu nedenle de birkaç hafta sonra cezaevinden gönderildi” dedi.
Mahkeme Şahin’in açıklamalarını
TBMM’ye sordu
Mahkeme, İdris Naim Şahin’in iddiaları ile ilgili olarak şu cümleleri tutanağa geçirdi:
“Sanıklar müdafilerinin savunmalarında açıkça yer verdikleri üzere İdris Naim Şahin isimli milletvekili tarafından dava konusu olayla ilgili açıklamada bulunup bulunmadığı, içeriğe bağlı olarak ihbar mahiyetinde kabul edilip herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise gizlilik kaydı ve incelenmesinde mahkemece kısıtlılık getirilmek kaydıyla dosyaya gönderilmesi, söz konusu açıklamanın hukuki kapsamı ve yaratacağı sonuçların yasal takibi görevi bulunan Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından yapılan tüm işlemlerin, mahkememize yargılanmanın yenilenmesi hususları da dahil olmak kaydıyla bildirilmesi amacıyla Adalet Bakanlığı marifetiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yazılıp bilgi ve belge istenilmesine, sonucuna göre re’sen değerlendirilmesine.”
Mahkeme, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi
Serap Eser’i öldürmekten
mahkum olmuşlardı
8 Kasım 2009 tarihinde Küçükçekmece’de İETT otobüsüne düzenlenen molotofkokteylli saldırıda 17 yaşındaki lise öğrencisi serap Eser ağır şekilde yaralanmış, kaldırıldığı hastanede 29 gün sonra yaşamını yitirmişti. Olayla ilgili tutuklu yargılanan sanıklar Hamit Aksan ve Salman Akpınar, “PKK silahlı terör örgütü adına hareket ederek üzerlerine atılı olan devletin birliğini bozmak ve ülke topraklarından bir kısmını devlet idaresinden ayırma amaçlı eylemleri”, “18 yaşından küçük maktül Serap Eser’i patlayıcı madde atmak suretiyle yakarak kasten öldürmek” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edildiler. İki sanık ayrıca “patlayıcı madde bulundurmak ve nakil etmek” suçundan da 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Sanıkların bu cezalarını onayan Yargıtay, sanıkların ayrıca otobüsün şoförü Recep Keskin’i “Öldürmeye teşebbüs” suçundan da yargılanmaları gerektiğini belirtmişti. Bunun üzerine her iki sanık hakkında, Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, “Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle yangın, su baskını, tahrip, batırma, bombalama ya da nükleer, biyolojik, kimyasal silah kullanarak öldürmeye teşebbüs” suçundan 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı. Bu davanın 5. celsesi dün görüldü.
Şahin ne demişti?
Eski İçişleri Bakanı ve MİLAD Partisi Eş Genel Başkanı İdris Naim Şahin, üç gün önce verdiği bir röportajda 2009 yılında meydana gelen ve Serap Eser’in ölümü ile ilgili olarak, “Küçükçekmece’de otobüse molotofkokteyli atılması sonucunda 18 yaşındaki Serap Eser kızımız hayatını kaybetmişti. Otobüse molotofkokteyli atarak kundaklayan kişilerin ne yazık ki istihbarat elemanı olduğu bilgisi edindim. Aynı zamanda istihbarat elemanıydılar” demişti.