Ekonomi

Mahfi Eğilmez: Türkiye, 2023 yılında ilk 10 ekonomi arasına giremez

'GSYH büyüklüğü açısından ilk on ekonomi arasına girmeyi hedeflemenin hiçbir anlamı olmadığını' söyleyen Eğilmez: diğer hedefler için de yapısal reformlara girişmek gerek

17 Kasım 2014 11:31

Mahfi Eğilmez*

 

Aşağıdaki tabloda Türkiye’nin çeşitli ekonomik göstergelerinin 188 ülkeyle karşılaştırılmasının sonuçlarını sunuyorum. Bu sayı veya oranlar esas olarak 2013 yılına ait. Farklı yıllara ait olan değerler, yanlarında parantez açılarak hangi yıla ait olduğu gösterilmiştir.

 

 

 

Yorumlar:

1.      Türkiye GSYH büyüklüğü açısından cari fiyatlarla bakıldığında 18., satın alma gücü paritesiyle bakıldığında 17. büyük ekonomidir. Öteden beri vurgulandığı üzere Türkiye’nin dünyanın en büyük 16. ekonomisi olduğu iddiası doğru değil. Kişi başına gelire gelince sıralamadaki yerimiz 68. sıraya (satınalma gücü paritesiyle 65. sıraya) geriliyor. Buna göre Türkiye’nin devlet olarak zenginler arasında görünse de bireyler olarak bakıldığında orta gelirliler arasında yer aldığı ortaya çıkıyor.

2.      2013 yılı itibariyle Türkiye, potansiyel büyümesinin (% 5) altında büyümüş ve dünyada hızlı büyüyen ekonomiler arasında yer alamayarak kendisine ancak 78. sırada yer bulabilmiş görünüyor.

3.      2013 yılında yüzde 7,5 gibi yüksek bir yılsonu enflasyonu Türkiye’yi 188 ülke arasında en yüksek enflasyona sahip 32. ülke konumuna sokmuş bulunuyor.  

4.      Türkiye’nin toplam devlet harcamaları ile devlet gelirleri birbirine yakın seyrediyor. O nedenle de bütçe açığı oldukça düşük düzeyde seyrediyor. Buna karşılık en iyiden en kötüye doğru sıralandığında Türkiye yüzde 1,5 oranındaki bütçe açığıyla kendisine ancak 71.sırada yer bulabiliyor. Düşürmekle övündüğümüz bütçe açığında gelebildiğimiz sıra burası.

5.      En çok ihracat yapan ülkeden başlayarak yapılan sıralamada 28. sırada yer alan Türkiye aynı mantıkla yapılan sıralamada ithalatta 20. sırada bulunuyor. Buna karşılık hizmet ihracatında (turizm, navlun, sigortacılık vb) 26. sırada yer alırken hizmet ithalatında 44. sırada yer alıyor. Hizmet ihracatının hizmet ithalatından oldukça fazla olması mal ihracatı ve ithalatı arasındaki negatif farkı azaltıyor ve o nedenle cari açığımız GSYH’nın yüzde 6,1’ine düşüyor. Buna karşın cari açıktan en iyiden başlayarak yapılan sıralamadaki yerimiz hala 103. sıra gibi en kötü durumdakiler arasında bulunuyor.

6.      Türkiye, 2013 yılında çektiği 13 milyar dolara yakın doğrudan yabancı sermaye girişiyle 22. sırayı alıyor, 111 milyar dolara yaklaşan döviz rezervleriyle bu alanda 17.sırada görünüyor. 

7.      M3 geniş para arzına bakıldığında Türkiye’nin sırası 11. olarak çıkıyor.

8.      Türkiye’nin en üstlerde yer aldığı konuların başında kredi kullanımları geliyor. Özel kişilerin kredi kullanımı oranında Türkiye 4. sırada yer alıyor.

9.      Bankaların sermaye / varlıklar rasyosu yüzde 11,2 olarak gösteriliyor. Bu oran yüzde 8 olarak kabul edilen uluslar arası standarda göre oldukça yeterli olmakla birlikte dünya sıralamasında daha yukarılarda olduğunu düşündüğümüz bir konumda olmadığımız anlaşılıyor.

10.  Hisse senetlerinin piyasa değerinin GSYH’ya oranı, benim için oldukça şaşırtıcı (olumlu anlamda) bir sıra olan 18. sırada yer alıyor. 

11.  Evine boruyla su taşınan nüfus oranında Türkiye’nin 10. sırada yer alması ve birçok gelişmiş ülkeyi geride bırakması bir başka (olumlu anlamda) şaşırtıcı sonuç.

12.  Banka şubelerinin fazlalığından şikâyet etmemizin pek da haklı olmadığını bu alanda 79. sırada yer almış olmamız ortaya koyuyor. Öte yandan ATM sayısı konusunda çok daha önlerde yer almış olmamız pek şaşırtıcı değil.

13.  Petrol tüketiminde 27, doğalgaz tüketiminde 22. sırada bulunuyoruz. Bu durumda petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki gerileme bize oldukça katkı yapacak (olumlu) gibi görünüyor.

14.  Türkiye’nin en fazla yol aldığı konulardan birisi gelen turist sayısı ve elde ettiğimiz turizm gelirlerinde ortaya çıkıyor.

15.  AR-GE harcamalarında oldukça geride olmamıza karşılık patent ve marka başvurularında şaşırtıcı olarak önlerde yer alıyoruz. Buna karşın Türkiye’nin marka sahibi olmakta ve buluş yapmakta adının pek de duyulmamış olması bu başvuruların nasıl başvurular olduğu konusunda kuşku yaratıyor.

16.  Yüksek teknolojili sanayi malı ihracatında çok gerilerde olmamız da aslında patent başvuruları konusunda kuşkuyla örtüşen bir durum sergiliyor.

17.  İnternet kullanıcısı sayısında orta sıralarda yer alan Türkiye’nin cep telefonu aboneliğinde önlerde yer alması da şaşırtıcı değil.

18.  Türkiye, küresel rekabet endeksinde ilk üçte birlik grupta, insani gelişmişlik endeksinde ise orta sıralarda yer alıyor.

 

Özet:

Dünyanın 18. büyük ekonomisi olan Türkiye, çok az alanda bu sıranın hakkını verecek bir ekonomik durum içinde bulunuyor. 2023 yılında GSYH büyüklüğü açısından ilk on ekonomi arasına girmeyi hedeflemenin hiçbir anlamı olmadığı bu tabloya bakınca net bir biçimde görülebiliyor. Hedef, enflasyonu, cari açığı kalıcı olarak düşük düzeylere indirmek kadar kişi başına geliri artırmak, patent ve marka başvurularındaki gelişmeyi markaları dünyaya tanıtmak, patentleri buluşa çevirebilmeye yansıtabilmek olmalı. Bu hedeflere ulaşabilmek için de gerçek anlamda yapısal reformlara girişmek gerekli.


Not: Mahfi Eğilmez'in bu yazısı www.mahfiegilmez.com sitesinden alınmıştır.