Mahfi Eğilmez*
Devlet yetkilileri sanayicilere mevcut istihdama ek olarak 2 kişi daha istihdam etmeleri yolunda çağrı yaparak bu şekilde işe alınanların bir aylık ücretinin işveren tarafından ödenmesine karşılık bir aylık ücretinin de devletçe ödeneceğini açıkladılar. Benzer bir uygulama bu yılın ilk aylarında yürürlüğe sokulmuş ve her sanayicinin bir kişiyi yeni eleman olarak işe alması teşvik edilmişti.
İstihdam anketinin uygulandığı dönemde ücretli ya da ücretsiz olarak hiç bir işte çalışmamış kişilerden son 4 hafta içinde iş aramak için başvurmuş olan 15 ve daha yukarı yaştaki kişiler işsiz sayılıyor. İşsiz sayısının toplam işgücüne bölünmesiyle bulunan işsizlik oranına literatürde resmi işsizlik oranı deniyor. Bu işsizlerin dışında bir de çeşitli nedenlerle iş aramayan, ancak iş bulursa 2 hafta içinde işbaşı yapmaya hazır olduğunu belirtenler var. Bunlar, son 4 hafta içinde iş aramak amacıyla başvuruda bulunmadığı için işsiz olarak kabul edilmiyor. Bunlara da çalışmaya hazır kişiler diyelim. Resmi işsizlerle çalışmaya hazır kişileri toplarsak bu da bize geniş işsizleri veriyor.
Aşağıdaki tablo Eylül 2017 itibariyle istihdam ve işsizlik sayılarını (bin kişi olarak) ve oranlarını (% olarak) sergiliyor.
Tablo bize Eylül ayında, Ağustos ayına göre işsiz sayılmayan ancak çalışmaya hazır kişilerin sayısında düşüş (sıra 2), buna karşılık resmi işsiz sayısında az da olsa bir artış (sıra 4) olduğunu gösteriyor. Bu gelişmelerin sonucu olarak geniş işsizlik oranı düşerken (sıra 5), resmi işsizlik oranı (sıra 6) yükseliyor.
23.02.2017 tarihinde bu blogda ‘İstihdamı Artıralım Derken İşsizlik Oranı Yükselebilir’ başlıklı bir yazı yazdım. Yazıda öne sürdüğüm hipotez şuydu: “Devlet, işverenleri yeni işçi almaya teşvik edince iş aramayan ama iş bulursa çalışmaya hazır olduğunu beyan eden kişilerin en azından bir bölümü, iş imkânlarının açıldığını düşünerek iş başvurusunda bulunabilir. Bu şekilde başvuruda bulunanlar ‘iş aramayan ama iş bulursa çalışmaya hazır olduğunu beyan edenler’ kategorisinden çıkarak ‘resmi işsizler’ kategorisine girerler. Eğer bu hipotezim doğru çıkarsa istihdam çağrıları bir yandan istihdam edilen sayısını artırırken bir yandan da resmi işsizlik oranının yükselmesine yol açabilir.”
Tablo, hipotezimi doğrulayan veriler sunuyor. Devlet istihdam için çağrıları ve teşvikleri artırdıkça çalışmaya hazır olan ama resmi işsiz kategorisinde yer almayan kişiler iş aramak için başvurarak resmi işsizlerin arasına katılıyorlar. Bu da çalışmaya hazır kişi sayısında düşüşe karşılık resmi işsiz sayısında artışa yol açarak işsizlik oranının yükselmesine ya da en azından azalmamasına yol açıyor.