Gündem

Maden kazasını önleyebilecek sondajı yapmamanın cezası 1680 TL!

3 gün süren sondaj işleminde üretim durduğu için işveren 33 bin 300 liralık mali kayıp yaşamak yerine cezayı ödeme yoluna gidiyor

31 Ekim 2014 13:04

Ermenek’te su baskını yaşanan madende kazıdan önce kontrol sondajının yapılmadığı ortaya çıktı. Sondaj yapıldığı takdirde en az iki gün işi durdurması gereken işveren, yapmadığında ise sadece 1.680 TL idari cezayla kurtuluyor. Sondaj yapılması durumunda maden ocağında üretim 3 gün duruyor. Bu durumda 3 gün boyunca 90 ton kömürün çıkarılamamasının işverene yaşattığı mali kayıp yaklaşık 33 bin 300 lira. 

Son olarak 19-20 Haziran 2014’te denetlenen madende 12 noksanlık tespit edildiği, bu noksanlıklardan 4’ünün teftiş sırasında giderildiği ve 8 aykırılık için 8 bin 960 liralık para cezası kesildiği öğrenildi.

Öte yandan Ermenek'teki maden faciasının meydana geldiği Has Şekerler’e ait madenin ruhsat sahibi olan Uyar Ailesi’nin sicilinin kabarık olduğu ortaya çıktı. 124 işçinin değişik zamanlarda Çalışma Bakanlığı’nı adeta şikayet yağmuruna tutmuş ama bir çare bulunamamış.

Ermenek’teki madende su baskını riskine karşı geçtiğimiz Haziran ayında yapılan denetimde kontrol sondajının yapılmadığı ortaya çıktı. Kontrol sondajı her madende kazılacak yerin arkasındaki tehlike ve riskleri görmek için yapılıyor. Bu işlem grizu patlaması ve su baskınına karşı elektrikle çalışmayan sondaj makineleriyle yapılıyor. Sondaj makineleri güvenlik için hava basıncıyla çalışıyor.

 

25 metrelik delikler

 

Vatan gazetesinden İlker Akgüngör’ün haberine göre, sondaj işlemi sırasında 6.5 cm elmas çubuklar kullanılıyor. Madende ilerledikçe birkaç noktada en az 25 metrelik delikler açılıyor. Çıkartılan madenin özelliğine göre bu mesafe 100 metreye kadar çıkabiliyor. Bu işlem sırasında kontrol edilen noktanın arkasında gaz veya su bulunmazsa maden kazısına devam ediliyor. Madende kazı devam ederken kontrol sondajı yapılmış olduğu halde bile 25 metrelik sondaj için örnek verirsek, maksimum 20 metre kazılıyor. Çünkü her kontrolden sonra kazıda 5 metrelik güvenlik payı bırakılıyor. Daha sonra her seferinde tekrar en az 25 metrelik sondajlarla kazıya devam ediliyor.

 

2-3 gün sürebiliyor

 

Maden Mühendisleri Odası Eski Başkanı Mehmet Torun, “Bir madende sondaj çalışması yapmak yani makinenin kurulumu, 4-5 yerden delik açılması ve kontrol işlemi yaklaşık 2 ya da 3 gün sürüyor. Bu da madendeki üretimin ortalama 3 gün boyunca durması anlamına geliyor. Bu yüzden sondaj mesafesi ne kadar uzun olursa maliyet o kadar düşük olur. 5 metrelik galeride tam kapasiteyle 3 vardiya çalışıldığında bir günde 30 ton kömür elde edilir. Basit bir hesap ile sondaj kontrolü yapıldığında yaklaşık 90 tonluk kömür çıkartılmamış olur” diyor.

 

Maliyeti 33 bin TL

 

Bölgedeki madencilerle konuştuğumuzda Has Şekerler Madencilik Şirketi’ne ait ocaktan çıkarılan linyit kömürünün satış fiyatı ton başına yaklaşık 370 lira. Bu durumda 3 gün boyunca 90 ton kömürün çıkarılamamasının işverene yaşattığı mali kayıp yaklaşık 33 bin 300 lira. Uzmanlar kontrol sondajının yapılmamasının cezası olan 1.680 TL’nin caydırıcı olmadığı belirtirken son kazayı örnek gösteriyor: “33 bin TL kayıptan olmamak için bin 680 TL’lik cezayı göze alıyorlar!”

 

Cihaz 50 bin lira

 

 Sondaj cihazları ithal edildiğinde yaklaşık 30-35 bin dolara alınabiliyor. Yerli sondaj cihazlarının fiyatı ise yaklaşık 50 bin lira. Cihaz dışında alınacak 1 metrelik elmas çubuğun fiyatı ise 350 TL. Yaklaşık 100 metre kadar elmas çubuk alındığında yerli bir sondaj cihazı işverene 80 bin liraya mal oluyor.

 

6331 sayılı kanun

 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre uygulanan idari para cezası bu maliyetlerin çok altında. Sondajın yapılmaması kanunda ‘Risklerin belirlenmesine yönelik gerekli kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaların yapılmasını sağlamamak’ olarak geçiyor. Kanuna göre bunun cezası sadece 1.680 TL.

 

Ahtapot 350 metrede

 

AFAD koordinasyonundaki 420 kişilik ekip maden ocağında bulunan 12 bin tona yakın olduğu değerlendirilen suyu motopomplarla çekmeye çalışırken İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait dakikada 8 bin 500 litre su tahliye edebilen ’Ahtapot’ adı verilen su tahliye aracı kullanılmaya başlandı. Ekipler zor şartlar altında Ahtapot’u yaklaşık 350 metre aşağıya konuşlandırdı. Madencilerin ve diğer ekiplerin yardımıyla ana parçalar maden ocağının su dolan bölümünde konuşlandırılarak su tahliyesi işlemine başlandı.

 

Robot kamera

 

Maden ocağında su tahliye çalışmalarına destek vermek için yer altında 450 metre derinlikten görüntü aktarabilen robot kamera mobil aracı da bölgeye gönderildi. Dört uzman personel maden ocağında kamera ile arama yapılacak ve görüntüler mobil araçtan izlenerek arama kurtarma çalışmalarına destek verilecek.

 

Haziran'da yemekler yer üstünde yeniyordu

 

Ocakta 19, 20 Haziran 2014’te yapılan son teftiş itibariyle, 210 erkek, 1 kadın çalışan bulunduğu belirtiliyor. Milliyet gazetesinden Türker Karapınar, Ayşegül Kahvecioğlu ve Ünal Çam’ın ulaştığı teftiş raporuna göre, işyerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi istihdam edildiği kaydedildi. Ocakta üç vardiya halinde çalışma yapıldığı belirtilen raporda, yemek arasının 30 dakika olduğu, çalışanların yemeklerini yer üstünde bulunan yemekhanelerde yediği anlatıldı. Vardiya değişimlerinin yerüstünde yapıldığı kaydedilen raporda, çalışanların mesleki eğitimlerinin de olduğu belirtildi.

 

12 maddede noksan husus

 

Raporda, son teftişte iş sağlığı ve güvenliği yönünden 12 maddenin noksan husus olarak tespit edildiği, teftiş esnasında 4 maddesinin giderildiği, mevzuata aykırı 8 aykırılık için ise 8 bin 960 liralık idari para cezası kesildiği ifade edildi. Raporda, 18 işçinin ocakta mahsur kalmasına neden olan su basmasıyla ilgili de çok çarpıcı bir değerlendirmeye yer verildi. Son teftişte ocak genelinde bacalarda yapılan ilerleme ve hazırlık çalışmalarında kontrol sondajları yapılmadığı hususunun tespit edildiği kaydedilen raporda, mevzuata göre yeraltı suyunun tehlikeye neden olacağı ocaklarda çalışmakta olan yerler yakınında 25 metreden az olmamak üzere kontrol sondajı yapılması gerektiği belirtildi.

 

124 şikayet var duyan yok

 

Öte yandan Ermenek'teki maden faciasının meydana geldiği Has Şekerler’e ait madenin ruhsat sahibi olan Uyar Ailesi’nin sicilinin kabarık olduğu ortaya çıktı. Hürriyet gazetesinden Hacer Boyacıoğlu’nun haberine göre, 124 işçinin değişik zamanlarda Çalışma Bakanlığı’nı adeta şikayet yağmuruna tutmuş ama bir çare bulunamamış. Söz konusu aileye ait şirketlerin İzmir Kınık’ta 2 arama ruhsatı, Konya’da 1 arama 1 de işletme ruhsatı var.

İşveren, şikayetler üzerine başlatılan denetimlerde kendisinden istenilen hiçbir belge ve kaydı vermedi. Bu nedenle de denetim tamamlanamadı. İş akdi feshedilen 21 işçi de kıdem tazminatları için şikayetçi olmuş, ancak bundan da bir sonuç alınamadı. Enerji Bakanlığı’nın çalışanların alacaklarının verilmesi için ne yaptığı sorusuna ise, Çalışma Bakanı Faruk Çelik “İşçilerin ödenmemiş kıdem tazminatlarının ödenmesine ilişkin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nca yürütülen bir çalışma bulunmamaktadır” yanıtını verdi.

 

Tek madende 1120 kaza

 

Söz konusu yanıtlar, MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay’ın konuyla ilgili soru önergeleri üzerine verildi. Akçay’ın Uyar Ailesi’nin madencilik faaliyetleriyle ilgili sorularını yazılı olarak yanıtlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, bu ailenin işlettiği Darkale Maden İşletmesi’ne ilişkin detaylı bilgi verdi. Buna göre, Uyar Darkale Maden İşletmesi için işçiler tarafından değişik zamanlarda verilen şikayet dilekçeleri verildi ve bundan sonraki süreç şöyle işledi:

 

Belge istendi, verilmedi

 

“İşçilerin şikayetlerinin ardından Çalışma Bakanlığı iki müfettişi görevlendirdi. İşverenlikten denetimle ilişkin kayıt ve belgelerin verilmesi istendi, ancak bu belgeler verilmediği için denetim tamamlanamadı. Bunun üzerine konunun yargıya intikal ettirilmesi uygun görüldü. Uyar ailesine bağlı işletmelerde çalışan 21 işçinin bireysel alacakları için de işveren masaya davet edildi, ancak işveren yine davete icabet etmedi. Bunun üzerine işletmeye Manisa Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğü tarafından idari para cezası uygulandı ve işçiler bilgilendirildi. Çalışma Bakanlığı kayıtlarına göre Uyar Ailesi’nin işlettiği Darkale Kömür İşletmesi’nde sadece 5 yıl içinde 1120 kaza oldu. 2009 yılında 129, 2010 yılında 179, 2011 yılında 276, 2012 yılında 254, 2013 yılında da 282 kaza oldu. Bu kazalarda toplam 6 kişi hayatını kaybetti.”

 

450 işçi hâlâ alacaklı

 

MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, Uyar Ailesi’nin işlettiği Darkale Maden Ocağı’nda 2013 yılında bir iş kazası olduğunu, 2014 yılı başında ise söz konusu maden için yapılan sözleşmenin süresinin bittiğini ve yenilenmediğini söyledi. Bu tarihten itibaren de işçilerin çıkarıldığını belirten Akçay, “Şikayetlerin büyük bir bölümü son 1 yıllık süreci kapsıyor. Halen 450 işçi alacağını alamamış durumda, bu işçiler hakları için mücadele ediyor” dedi. Soma’da Darkale Maden Ocağı’nı işleten şirketle Ermenek’teki madeni işleten firma arasındaki bağlantıyı da açıklayan Akçay, “Aynı aile, farklı farklı şirketler altında faaliyet gösteriyor. Darkale’deki maden kapanınca aile Ermenek’e ağırlık verdi, sonuç ortada. Bu firmanın SGK’dan Elektrik İdaresi’ne kadar birçok yere borcu var ve bunlar dahi alınamıyor. Ailenin kurduğu şirketler sürekli isim değiştiriyor ama sonuç değişmiyor” açıklamasını yaptı.

 

İşte o maden

 

Karaman Ermenek’teki maden faciasında yerin yüzlerce metre altında mahsur kalan 18 işçiyi kurtarmak için yapılan faaliyetler ilk kez görüntülendi. Milliyet gazetesinden Türker Karapınar ve Ayşegül Kahvecioğlu, ocakta mahsur kalan 18 işçinin kurtarılma çalışmalarını görüntüledi. İlk iki gün su tahliyesi işlemleri devam ederken dün ise ocakta   1-2 metre çökme olduğunun ortaya çıkması üzerine suyun tahliyesine çalışmalarına ara verildi. Ocağa inen madenciler sağlam olmayan milleri aldılar, üstlerinde tahkimat yaptılar, daha sonra göçük olan yerlere ağaçtan dam yaptılar. Bu işlemler sırasında suyun ve çamurun borularla tahliyesi yapılmadı. Bu sırada çamurun ise kürek vasıtasıyla yine madencilerin yardımıyla vagonlara yüklenip vinç yardımıyla yukarıya çekilme işlemi ise devam etti. Tabandaki suya ulaşılmasına yaklaşık 2 metre kaldığı ve suya ulaşıldıktan sonra borular yardımıyla suyun tahliye işlemine devam edileceği bildirildi.

10 başlıkta ihmaller zinciri

 

Ermenek’te, 18 madencinin yerin 375 metre altında kalmasına yol açan su baskının ardından ortaya atılan iddialar, faciaya yol açan ihmallerin birbirini izlediğini ve sistem sorunu oluşturduğunu gözler önüne serdi.

 

Aynı facialar yine yaşanır

 

Milliyet gazetesinden Gökçer Tahincioğlu’nun haberine göre, TMMOB’un madendeki tespitleriyle ilgili açıklaması, ihmaller zincirinin birden fazla boyutunu ortaya koyuyor:

-  Olayın meydana geldiği ocakta, özel sektör tarafından rodövans yöntemiyle üretim yapılmaktadır.

-  Aynı havzada farklı firmaların, planlama ve üretimi birbirlerinden bağımsız, habersiz şekilde yerine getirilmesi politikası sürdükçe Soma‘da, Elbistan‘da ve son olarak Ermenek‘te yaşanan facialar gelecekte de yaşanabilecektir.

TEMA’nın geçen yıl ki raporuna göre bölgenin hemen yanıbaşındaki Karapınar’da, yeraltı su seviyesi 20 metre, kömür seviyesi 138 metre olarak tespit edildi. Buna göre, madenlerde su baskınının kaçınılmaz olduğuna işaret edildi.

2012’de hem kazanın olduğu madende, hem de bölgedeki bazı madenlerde su baskını oldu. Buna karşılık, sondaj planı dahil hiçbir önlem alınmadı.

Bu kazadan sonra bazı işçiler, can güvenliği olmadığı için madencilik yapmayı bıraktı. Bir işçi, noterden ihtarname göndererek, gerekli önlemlerin olmadığını bile bildirdi.

Yeraltı sularının yoğun olduğu bölgelerdeki madencilik faaliyetlerinin yapılabilmesi için zorunlu olan 25 metrelik risk sondajı hem kazanın olduğu madende, hem de bölgedeki birçok madende yapılmadı. Buna rağmen çalışma ruhsatı verildi.

Su riskine rağmen ocakta su baskınlarına karşı “emniyet topuğu” denilen güvenli bölge bile oluşturulmadı.

 

Yetersiz düzenleme

 

Haziran’da, kazanın olduğu madende yapılan denetimde eksiklikler saptandı. Sondaj kontrolünün yapılmadığı saptanan eksiklerden biriydi.

 Sadece Ermenek’te değil, tüm madenlerde, eksiklerin tespit edilmesinden sonra bunların giderilmesi yerine “duvar önlemi” alınması yöntemi izlendi. 

Maden işletmesi, Soma faciasından sonra çıkartılan düzenlemenin getirdiği ek mali yükü gerekçe göstererek, Türkiye’nin dört bir yanındaki maden işletmecileri gibi işletmeyi kapattı. Enerji Bakanlığı’nın düzenleme sözünden sonra, maden yeniden işletmeye açıldı. Ek mali yükü işçiden çıkartmak için işverenler, madencilere şartlar öne sürdü. Mesai saati 6’ya indirilen madencilerin yemek saatleri yarım saate indi, tuvalet molaları kaldırıldı, yemeklerini madende yemeleri istendi.

Maden Mühendisleri Odası, 2003’te Ermenek’te meydana gelen 10 madencinin öldüğü grizu patlamasının ardından yayınladığı raporda, işletmenin rödovans ile özel firmaya verildiğini, özel firmanın düşük ücretle, sendikasız personel çalıştırdığını, 350 metre derinde yapılan kömür üretiminin son derece riskli olduğunu bildirdi. Ama  değişen olmadı.