T24 - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Zonguldak'da 30 madencinin can verdiği grizu faciasıyla ilgili bir yerel televizyonda tartışma yaratacak açıklamalarda bulundu. Henüz 2 madencinin cesedine ulaşılamazken, ölüm ocağından çıkarılan 28 cesetten 19- 20'sinde yanık ve ezilme olmadığını kaydeden Bakan Dinçer, “Güzel öldüler. O konuda ben acı çekmediklerini ve fizik olarak da güzel öldüklerini buradan rahatlıkla söyleyebilirim” dedi.
Ölen sişçilerin ağızlarını ıslak mendille kapattıkları bilgisinin doğru olduğunu söyleyen Bakan Dinçer, “Orada maskeler bulundu. Ama o sırada işçilerimizin üzerinde değildi, o esnada maskelerini kullanmıyorlardı. Çünkü gaz değerleri normalleşmeye başlamıştı” diye konuştu.
Geçen perşembe akşamı Zonguldak'ta yerel yayın yapan 67 TV’deki ‘Analiz Özel’ programına konuk olan Bakan Ömer Dinçer, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü’ne ait maden ocağında 17 Mayıs'ta meydana gelen grizu faciası ve sonrasında yaşananları değerlendirdi. Patlamanın çok büyük olduğunu vurgulayan Bakan Dinçer, “O patlamadan kaynaklanan şok, galeriye ve asansöre zarar vermiş. Asansör patlamadan dolayı ancak eksi 460 katına kadar inebiliyor. Patlamadan dolayı meydana gelen hasarla ilgili fotoğraflar ileride kamuoyuyla paylaşılacak. Yeraltındaki tahribat, kurtarma çalışmalarını da olumsuz etkiledi. Kurtarma ekipleri, çok büyük risk alarak Karadon’da kurtarma çalışması yaptı” dedi.
“Güzel öldüler"
Programın sunucusu Harun Ersoy'un, ‘Cesetlere bakıldığında yanma, parçalanma var mıydı?’ sorusu üzerine Bakan Dinçer, “İlk 19- 20 cesedimizde bahsettiğiniz türden herhangi bir şey yoktu. Güzel öldüler. O konuda ben acı çekmediklerini ve fizik olarak da güzel öldüklerini buradan rahatlıkla söyleyebilirim” yanıtını verdi.
Diğer 8 cesette de göçük altında kalmadıkları için ezilmenin sözkonusu olmadığını anlatan Bakan Dinçer, “8 işçimizde hafif yanıklar vardı. Kimlik tespitinde bazı sorunlar yaşayacağımız kadar bir sorun vardı. Ama diğerleri gayet iyiydi. Nitekim ilk çıkardığımız 20 kişinin kimlik tespitinde sorun çıkmadı. Diğerleriyle ilgili DNA testine başvurmak zorunda kaldık. Bütün işçilerimizi ailelerine teslim ettik. Hepsi defnedildi. Hepsi huzur içindeler” dedi.
Bakan Dinçer, ölen 30 madenciden 2'sine henüz ulaşamadıklarını söylerken, “Göçük altında olduklarını tahmin ediyoruz. Onlara da ulaşabilmek için çaba harcıyoruz” diye konuştu.
Gaz maskesi ve ıslak mendil
Grizu faciası sırasında gaz maskesi bulunup bulunmadığı sorulunca da Bakan Ömer Dinçer, “Orada maskeler bulundu. Ama o sırada işçilerimizin üzerinde değildi. Tahminimize göre patlamanın etkisiyle savrulmuştu, birçok şey bildiğiniz gibi. Bildiğim kadarıyla maske vardı diye tahmin ediyoruz” dedi.
Ölen madencilerin ağızlarını ıslak mendille kapatıkları hatırlatılınca da Bakan Dinçer, “Evet bu bilgi doğru. O esnada arkadalarımız maskelerini kullanmıyordu. Çünkü gaz değerleri normalleşmeye başlamıştı. Ama o maskelerin olmadığı anlamına gelmiyor” diye konuştu.
Patlamanın acemi işçilerden dolayı yaşanmadığını vurgulayan Bakan Dinçer, “Ölenlerin içinde TTK’dan emekli 5 kişi var. Yine bunların dışında 5-6 yıldır çalışanlar var. En az çalışanların 261, 712, 836 ve 908 günlük ödenmiş primleri var” dedi.
Kazanın nedeni tesbit edilemedi
Kazanın neden kaynaklandığının tespitinin henüz yapılmadığını ifade eden Bakan Dinçer, yerin 540 metre altındaki 2 işçiye ulaşmak için göçük açma çalışmalarının devam ettiğini belirtti. Patlamanın hemen öncesinde saat 13.03’te ocakta metan gazı tespit edildiğini vurgulayan Bakan Dinçer, “Saat 13.24’te gaz normal değere düşmeye başlıyor. Fakat 13.28’de patlama meydana gelmiş. Gaz ölçümlerinin hepsi bilgisayar kayıtlarında var. Patlamadan sonra da gaz değerleri yüksekti” diye konuştu.
Sendilalar taşeronluk sistemine karşı
Türkiye’de iş kazalarıyla ilgili ulusal bir sorun bulunduğunu kaydeden Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanı Ömer Dinçer, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Önce teşhisi doğru koymak lazım. Özellikle muhalefet edenler sorunu genelliyor. Şunu söylerseniz insanları yanlış bilgilendirirsiniz; ‘Burayı taşerona verdiniz, kaza oldu.’ Bu kesinlikle yanlış bir tespittir. Türkiye’de sendikalar, özel sektörde örgütlenemedikleri için taşeronluk sistemine karşı çıkıyor. 5 yılı aşkın süredir galeri açma işini taşeron yapmaktaydı. Kuyu açma işi bile taşerona verilmişti.”
Özel sektörde daha az kaza oluyor
Özel sektörde meydana gelen kazaların kamudan daha düşük olduğu görüşünü savunan Bakan Dinçer, önlem alınması konusunda sadece bakanlığın sorumlu olmadığını da söyledi. Bakan Dinçer, “Sadece bakanlığımız sorumlu olamaz. Meslek odaları ne iş yapıyor. Sendika, sadece işverenlerle ücret pazarlığı yapmamalı. Kamu da bu iş üzerinden siyaset yapmamalı. Konuyla ilgili bütün aktörler sorumluluk almalı. Ben koordinasyon konusunda üzerime düşeni yapmaya hazırım” diye konuştu.
İş güvenliği uzmanlarını yeterince yetiştiremediklerini de belirten Bakan Dinçer, “Ben bakan olduktan sonra iş güvenli uzmanı yetiştirmek için yönetmelik çıkardım. Üniversitelerde iş güvenliğiyle ilgili eğitim verilmesi için. Bize Türk Tabipler Birliği karşı çıktı. Mahkemeye verdiler, karşımıza yargı çıktı, ‘yapamazsınız’ dediler. Gerekçe ise statükoyu korumakla alakalı. Aslında bu tavır ideolojiktir” dedi.