Gündem

'Madem kendi istifa etmiyor, atayanlar onu görevden almalı'

ÖSYM'deki hatalar halkın tepkisine neden olurken Başkanı Ali Demir’e karşı öğretim üyelerinin de sabrı taştı...

26 Nisan 2011 03:00
T24 - YGS’deki şifreli kitapçık skandalının ‘dumanı’ tüterken önce intihal suçlaması, ardından da ALES’teki hatalı soru kitapçığı skandalı, ÖSYM Başkanı Ali Demir’e karşı öğretim üyelerinin de sabrını taşırdı.

Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği, Gül, Erdoğan ve Çubukçu’ya mektup yazarak, “Madem kendi istifa etmiyor, atayanlar onu görevden almalı” çağrısı yaptı. Hürriyet gazetesinde yer alan haber şöyle:


Prof. Dr. Tahsin Yeşildere (Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı)  

'Savunması dahi olamaz'

“Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ve YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan’a, Demir’in görevden alınması için yazı yollayacağız. Kendisi istifa etmiyor. Bari onu atayanlar görevden alsın. Artık o koltukta oturtulmamalı. YGS’deki iddialar açıklığa kavuşmadan, intihal olayı patlak veriyor, sonra ALES’te de yeni bir skandal ortaya çıkıyor. Artık bunun herhangi bir savunması olamaz. Prof. Dr. Ali Demir o makamda kalmamalı. Kendisi bütün bu olaylara rağmen istifa da etmiyor. Tek yol olarak kendisini atayan ilgili makamların soruşturma başlatıp, görevden alması kalıyor. Göndereceğimiz yazılarda da profesörlük ünvanının alınmasını ve öğretim üyeliğinden atılmasını talep edeceğiz.”


İsmail Koncuk (Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı)

'Koltukta ısrar niye'

“ÖSYM, beceriksiz yöneticiler yüzünden, hataların, hırsızlığın, yolsuzluğun, hüllenin merkezi olarak anılıyor. ÖSYM Başkanı istifa etmek ve YGS’nin iptal edildiğini açıklamak için daha ne beklemektedir? ÖSYM Başkanı’nın soruşturmanın tamamlanmasını beklemeden, YGS’yi çoktan iptal etmesi gerekirdi. Şifre olduğunu kabul eden ÖSYM Başkanının YGS’yi iptal etmemesinin ve ısrarla koltuğunu bırakmamasının ardında hangi gerçekler yatmaktadır? Hata yapma lüksü olmayan bir kurumun önce KPSS, ardından YGS, şimdi de ALES’te yaptığı bu kepazeliklere iktidarın hiçbir mensubu ‘dur’ demiyor. ÖSYM’nin tüm bu olanlara rağmen ısrarla METEKSAN firmasıyla çalışmasını da manidar buluyoruz. ‘Türkiye’nin artık bir sınav skandalını daha kaldıracak gücü yok’ derken, ÖSYM’nin yeni skandallar yaratması olayın vahametini gözler önüne sermekte. ÖSYM Başkanı acaba ne tür meziyetlere sahiptir ki, hâlâ görevinin başındadır? İktidar artık ÖSYM’yi temize çıkarmaktan vazgeçmeli, ÖSYM’yi temize çekmelidir.”


METEKSAN’ın ‘patronu’

'Oraya ben bile giremem'

Yükseköğretime Geçiş Sınavı’ndaki (YGS) şifreli kitapçık skandalında ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir’in, “METEKSAN’da bilgi işlemde çalışan arkadaşımızın işgüzarlığı” diyerek “suçlu” olarak gösterdiği, ALES’te de soru kitapçıklarının hatalı basılmasıyla tartışmaların odağı haline gelen METEKSAN’ın bağlı olduğu Bilkent Üniversitesi’nin Rektörü Prof. Dr. Abdullah Atalar, iddialarla ilgili ilk kez konuştu. Atalar, “Savcılık raporunu beklemek lazım. Ben bile bir kere matbaaya girmedim. İnanılmaz sıkı güvenlik var” dedi.