Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Türkiye'de yargılanan Alman vatandaşı gazeteci ve çevirmen Meşale Tolu'nun yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması kararını Türkiye ile ilişkilerin düzelmesinin bir işareti olarak değerlendirdi. Sosyal Demokrat Partili (SPD) Bakan Maas, Berlin'de yaptığı açıklamada, Tolu'nun yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması kararı karşısında "rahatladığını” söyledi. Bakan Maas, "Dava henüz sonuçlanmamış olsa bile bu Sayın Tolu için iyi haber ve Türkiye ile ilişkilerimizin düzelmesi yönünde atılmış bir adım” dedi.
Ancak Alman Dışişleri Bakanı atılan adımın bununla sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek, "Türkiye'de hukuk devleti ilkeleri açısından sorunlu gördüğümüz birçok nokta bulunuyor ve Türk muhataplarımıza bunları açıkça dile getiriyoruz” diye konuştu. Özellikle cezaevinde bulunanlara dikkat çeken Maas, "Hâlen yedi Alman vatandaşı siyasi ve bizim açımızdan kabul edilemeyecek nedenlerle cezaevinde bulunuyor” dedi.
Gazeteci Deniz Yücel ve insan hakları savunucusu Peter Steudtner'in aralarında bulunduğu Alman vatandaşlarının Türkiye'de tutuklanarak cezaevine konması geçen yıl Ankara ile Berlin arasındaki ilişkilerde gerginliğe yol açmıştı.
Terör örgütü üyeliği suçlamasıyla sekiz ay tutuklu kaldıktan sonra Aralık 2017'de tahliye edilen Etkin Haber Ajansı (ETHA) çalışanı Meşale Tolu hakkındaki yurt dışına çıkış yasağı bugün kaldırılmıştı. Türkiye'de terör örgütü kabul edilen Markist Leninist Komünist Parti'ye üye olmakla suçlanan Tolu hakkındaki davaya 16 Ekim'de devam edilecek.
"Davanın sonucunu öngörebilmek mümkün değil"
"Meşale Tolu'ya Özgürlük için Dayanışma Çemberi” girişiminin sözcüsü Baki Selçuk, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Meşale Tolu'nun karardan ötürü "az da olsa rahatladığını” ancak eşi Suat Tolu hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının devam ettiğini söyledi.
Sözcü, Tolu'nun Türkiye'den "kaçar gibi" ayrılmasını gerektiren bir durum olmadığının altını çizerek, seyahati için hazırlıklarını tamamladıktan sonra Pazar günü Almanya'ya geleceğini belirtti.
Tolu'nun hakkında 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davanın Ekim ayında yapılacak bir sonraki duruşmasına dair de konuşan Selçuk, "Davadan çıkacak sonuç öngörülebilir değil. Daha önce de belirttiğimiz gibi ne yazık ki burada hukuk devleti çerçevesinde görülen bir davadan bahsedemiyoruz. Daha çok siyasi durum kararlarda etkili oluyor” şeklinde konuştu.
Selçuk, Tolu'nun yargılanma sürecinde Alman hükümetinden aldıkları desteğin "sınırlı” olduğunu ve sürecin kamuoyuna yeterince yansımadan daha çok diplomatik kanallar üzerinden yürüdüğünü belirtti. Tolu'nun Almanya'da yetişen bir gazeteci olduğunu ve Türkiye'de sekiz ay süreyle cezaevinde tutulduğunu hatırlatan Selçuk, yaşanan süreci "insan hakları ihlali” olarak nitelendirdi. Selçuk, "(Almanya'da) daha net bir pozisyon alınmasını dilerdik” diye konuştu.
Alman hükümeti: Karar son gelişmelerle bağlantılı değil
Alman hükümet sözcüsü Steffen Seibert ise Tolu'nun yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması kararıyla Almanya'nın Türkiye'ye olası mali yardımı arasında herhangi bir bağlantı olmadığını vurguladı. Hükümetin Berlin'de düzenlenen olağan basın toplantısında konuyla ilgili bir soruyu yanıtlayan Seibert, Almanya'nın "ekonomik açıdan istikrarlı” bir Türkiye'den yana olduğunu, ancak şu aşamada Türkiye'ye mali yardımın Alman hükümetinin gündeminde olmadığını söyledi.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü de İstanbul'daki ilgili mahkemenin Tolu hakkındaki kararı "birkaç hafta önce” aldığını ve "son olaylarla hiçbir bağlantısının olmadığını” belirtti.
Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Andrea Nahles'in "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaşanan siyasi anlaşmazlıklardan bağımsız olarak Türkiye'ye yardım edilmesini gerektiren bir durum oluşabilir” yönündeki sözleri, Alman siyasetçiler arasında Türkiye'ye olası mali yardım tartışmaları başlatmıştı.
DW,dpa,rtr,AFP/JD,HS,SÖ,CÖ
© Deutsche Welle Türkçe