Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Bild için kaleme aldığı yazıda ülkedeki "aşırı sağ terörüne” dikkat çekerek, topluma bu soruna karşı sokağa çıkma çağrısı yaptı.
Maas yazısında Kassel Bölge Valisi Walter Lübcke'nin öldürülmesinin kendisini derinden sarstığını ifade ederek, "İkinci Dünya Savaşı'nın başlamasının üzerinden 80 yıl geçmişken politikacılar yine savundukları siyasi görüşleri için ve ülkemize bağlılıkları nedeniyle aşırı sağcı teröristlerin kurbanı oluyor. En trajiği ise; bu olayın ‘geliyorum' demesiydi” ifadelerini kullandı. Maas, Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) cinayetlerinin yıllarca aydınlatılamamasını, daha önce saldırıya uğrayan Köln Büyükşehir Belediye Başkanı Henriette Reker ve Altena Belediye Başkanı Andreas Hollstein'ın son zamanlarda yine ölüm tehditleri almasının ve Lübcke'nin "tiksindirici bir nefretin hedefi olmasının” uyarı niteliğindeki felaket habercileri olduğunu kaydetti.
Dışişleri Bakanı, Almanya'da 12 binden fazla şiddet eğilimli aşırı sağcının bulunduğunu, bunlardan 450'si hakkında yakalama kararı bulunmasına rağmen hala saklanmayı başarabildiklerini hatırlatarak, son yaşananların aşırı sağcı terörü görmezden gelenler için bir "uyanma çağrısı" olduğunu kaydetti. Maas, "Tüm bunlar hala kimilerinin görmezden gelmeyi tercih ettikleri bir olguya işaret ediyor: Almanya'nın bir terör problemi var” diye yazdı.
Ülkede yükselen bu sorunu görmezden gelmenin ölümcül olabileceğine dikkat çeken Maas, toplumu demokrasiyi savunmaya ve önyargılarla mücadeleye çağırdı. Berlin'deki "Unteilbar” (Bölünmez) protestolarını örnek gösteren Maas, "Belki de ülkemizin oldukça etkili olan ‘İklim İçin Cumalar'ın (Fridays for Future) yanı sıra bir de demokrasi perşembelerine ihtiyacı vardır” ifadelerini kullandı.
Terörün yarattığı şiddetin kaynağı ne olursa olsun savunulacak bir tarafı olmadığının altını çizen Maas, "Terör terördür. Bunun karşılaştırması olamaz” diye yazdı.
Katil zanlısının aşırı sağ bağlantısı tespit edilmişti
Kassel Bölge Valisi Walter Lübcke, 2 Haziran'da evinde yakın mesafeden başına ateş edilerek öldürülmüştü.
Wiesbaden Savcılığı olayla ilgili gözaltına alınan 45 yaşındaki zanlının, daha önce aşırı sağcı çevrelerde aktif olduğu ve sabıkası bulunduğunu açıklamıştı. Cinayetin aşırı sağla bağlantılı nedenlerle işlenmiş olabileceği ihtimali üzerine Federal Savcılık dosyayı devralmıştı.