Gündem

Londra Film Festivali İngiltere'ye 'çeşitlilik' getirecek

İngiltere'de siyasi gündemin AB'den çıkış ve göçmenlerle yoğun olduğu günlerde, Londra'ya "çeşitlilik" getirecek olan Londra Film Festivali dün akşam başladı. Festival, Afrika kökenli kadın yönetmen Amma Asante'nin İngiltere'nin sömürge geçmişinde yaşanmı

06 Ekim 2016 12:25

İngiltere'de siyasi gündemin Avrupa Birliği'nden (AB) çıkış ve göçmen sayısının azaltılması ile yoğun olduğu günlerde, Londra'ya "çeşitlilik" getirecek olan Londra Film Festivali dün akşam başladı.

Festivalin açılışı, Londra doğumlu siyah kadın yönetmen Amma Asante'nin, İngiltere'nin sömürge geçmişinde yaşanmış olan gerçek bir hikayeyi anlattığı A United Kingdom adlı filmiyle yapıldı.

Teması "çeşitlilik" olan 60. Londra Film Festivali'nin siyah bir kadın yönetmenin filmiyle açılması, festival tarihinde bir ilk.

Londra'da 12 gün sürecek olan film maratonunda, 74 ülkeden 245 film ve belgesel gösterilecek.

Festivalin direktörü Clare Stewart seçkinin, film sektörünün ağırlıklı olarak beyaz ve erkek yönetmenlerden oluştuğu algısını sorgulamaya yönelik filmlerden oluştuğunu belirtti.

Geçtiğimiz yıllarda Nuri Bilge Ceylan ve Kutluğ Ataman gibi yönetmenlerin filmlerinin gösterildiği festivalde bu yıl Türkiye adına katılan film bulunmuyor.

Yönetmen Aslı Özge ise Almanya/Fransa/Hollanda ortak yapımı Ansızın/All of a Sudden/Auf Einmal filmiyle festivale katılıyor.

A United Kingdom ise 1940'ların sonunda siyah bir adamla beyaz bir kadının evliliği üzerinden ilerleyen, Afrika'daki sömürgeciliği ve dönemin İngiliz siyasetini gözler önüne seren bir aşk ve bağımsızlık hikayesi.

Film, o zamanlar adı Bechuanaland olan Botswana'nın prensi Seretse Khama ile İngiliz memur bir kadının, hem kendi toplumlarından hem de İngiliz devletinden gelen tüm baskılara rağmen evlenmesinin ardından, çiftin ve bir ülkenin başından geçen olaylar çevresinde dönüyor.

Hem aşk, hem de ülke için verilen savaşı anlatan film, Botswana Cumhuriyeti'ni bağımsızlığa götüren olayları ve sömürgeciliğin Afrika'daki etkilerini de anlamaya fırsat veriyor.

Başrollerini David Oyelowo ve Rosamund Pike'ın paylaştığı ve dönemin olaylarına sadık kalınarak çekilmiş A United Kingdom, ilham verici bir film olarak dikkat çekiyor.

Festivalde 18 filmin de dünya prömiyeri yapılacak. Bunlardan biri, kölelikle ilgili bir dram filmi olan The Birth of a Nation.

Nate Parker'ın yönetmeni olduğu film, 1831 yılındaki bir insan hakları mücadelesi ve başkaldırıyı anlatıyor.

Film şimdiden 2017 Oscar Ödülleri'nin favorileri arasında gösteriliyor.

Festivalde yoğun ilgi görmesi beklenen filmlerden biri de ünlü ABD'li yönetmen Oliver Stone'un, Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu'nun (NSA) bilgilerini sızdıran Edward Snowden'ın hikâyesini anlattığı Snowden.

Spike Lee'nin Chi-Raq, Damien Chazelle'nin müzikal filmi La La Land, moda tasarımcısı ve yönetmen Tom Ford'un Nocturnal Animals ve Şilili yönetmen Pablo Larrain'in şair Pablo Neruda'nın hayatını anlattığı Neruda filmi, merakla beklenen yapımlar arasında yer alıyor.

Festival boyunca kırmızı halıda boy göstermesi beklenen yıldızlar arasında Amy Adams, Jeremy Renner, Casey Affleck, Michelle Williams ve Nicole Kidman da var.

Festival 16 Ekim'de İngiliz yönetmen Ben Wheatley'nin Free Fire filmiyle sona erecek.