Gündem

Liselilerin isyanı büyüyor; protestolar neden başladı, kimler bildiri yayınladı?

İstanbul'daki liselerde başlayan eylemler, İzmir ve Ankara'ya da taşındı

11 Haziran 2016 17:27
Miray Tamer

İstanbul Erkek Lisesi öğrencilerinin, mezuniyet töreninde konuşan Müdür Hikmet Konar'ı protesto etmesiyle başlayan eylemlere, Kadıköy Anadolu Lisesi ve Notre Dame de Sion Lisesi'nin ardından Çiğli Fen Lisesi ve Ankara Gazi Anadolu Lisesi'de katıldı. 

İlk protestoyu geçtiğimiz günlerde İstanbul Erkek Lisesi öğrencileri başlatmıştı. Öğrenciler, okul müdürlerine sırtlarını dönerek eylem yaparken, ardından Galatasaray Lisesi öğrencileri de “Acil yeni müdür aranıyor” başlığıyla çıkardıkları afişte, “Öğrencinin çamaşır makinesini, piyanosunu çalıp evine almayacak, hiçbir padişaha kölelik yapmamış, Tevfik Fikret’in makamına yakışan müdür” aradıklarını açıklamışlardı.

Daha sonra eylemlere Cağaloğlu Anadolu Lisesi, Burak Bora Anadolu Lisesi, Vefa Lisesi, Kadıköy Anadolu Lisesi, Notre Dame de Sion Lisesi de katıldı. İstanbul'da başlayan eylemler, Ankara Gazi Anadolu Lisesi ve İzmir Çiğli Fen Lisesi'yle birlikte şehir dışına taşındı.

Son olarak Türkiye Liseliler Birliği’nin ‘Liselerde Gericiliğe Geçit Vermeyeceğiz’ başlığıyla imzaya açtığı bildiriye aralarında Fatma Talip Kahraman Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Keçiborlu Anadolu İmam Hatip Lisesi'nin de bulunduğu  365 lise imza attı.


Liseliler neyi protesto ediyor?


Milli Eğitim Bakanlığı yaklaşık bir yıl önce İstanbul'daki 11 lisenin okul müdürlerini kendisi atamaya başladı. Daha önce liseye ait vakıfların da görüşü alınarak bazı sınavlara tabii tutulan, aynı okulda öğretmen ya da müdür yardımcılığı yapanların müdür olarak görevlendirildiği okullarda bu sistem yapılan yasal düzenlemeyle kaldırıldı. Atamayla gelen müdürler de öğrencilerin tepkisiyle karşılaşmaya başladı.

Türkiye’nin en yüksek puanlı Anadolu ve fen liselerinin de aralarında yer aldığı Proje Okullar listesine geçtiğimiz yıl İstanbul (Erkek) Lisesi de alınmıştı.

Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bazı okulları seçerek “Proje Okul” yapma, öğretmen ve müdürlerini de sınavsız atama hakkı veren yasal düzenleme, dershaneler yasası olarak bilinen 652 sayılı Kanun hükmünde kararname ile yapılmıştı.

İstanbul Erkek Lisesi öğrencileri, okul müdürünü neden protesto ettiklerini şöyle açıklamışlardı:

"Senelerdir düzenlenen Kültür Etkinlikleri Haftası’na davet edilen sanatçı ve düşünürlerin konferansları, politik duruşları ve hatta cinsel yönelimleri sebebiyle iptal edildi. Buna karşın modern eğitim anlayışıyla çelişen konferans ve etkinliklere izin verilmiş ve çeşitli baskılarla bunlara katılım zorunlu tutuldu.

Öğrenciler tarafından düzenlenen müzik etkinliğinde kız öğrencilere pantolon giymek zorunlu tutuldu. Ayrıca etkinliğe okulumuzla herhangi bir bağı olmayan vakıf ve kuruluşlar davet edildi. Okulumuzun bir başka zenginliği olan köklü etkinliklerinin içerikleri komik bahanelerle kısıtlanmakta ve bu süreçte okul müdürü öğrencinin yanında durmamaktadır.

Eğitim ve öğretim ile bir ilgisi olmayan oluşumların kendi düşüncelerini, bir eğitim ve öğretim yuvası olması gereken lisemize empoze etmek amacıyla yaptığı çalışmalara okul müdürümüz tarafından destek verildi. Bu ve bunun gibi birçok sebepten ötürü İEL öğrencileri olarak mezuniyet gecemizde tepkimizi, müdürün konuşması sırasında arkamızı dönerek gösterdik."

 

Liselilerin yayımladığı bildiriler şöyle:

İstanbul Erkek Lisesi: Karayeller başına indirmeden çatını; artık ses ol, ışık ol, yumruk ol!

"Ateşi ve ihaneti gören abilerimize paydaş bidik kendimizi. Bizler daha dün, bu merdivenlerde haksızlığa, 181'e karşı bacaklarımız uyuşuncaya dekotururken, daha dün şu okul bahçesinde yağmurun altında donumuza kadar ıslanırken, bugün gidiyoruz şimdi. Son kelimelerimiz, kimisinin kulaklarında küpe, kimisini uykularında sımsıcak tutan bir selam, kimisinin kabuslarında yankılanan kara ağıtlar ve kardeşlerim, sizin yolunuzu aydınlatan bir kılavuz olsun.

Ey ahali! Bilin ve bilelim ki;

Bu kurumda ayrım yapılmaktadır. Bu ayrımı yapan, bizatihi bizi yönetmekle birileri tarafından görevlendirilen sayın kimselerdir. Bizlere "Sen git hocan gelsin" diyen bu sayın kimseleri işine geldiğinde hocalarımıza, eğitimcilerimize emirler, hatta tehditler yağdırıp her şeyi oldu bittiye getirmekte ve yine bu sayın kimseler hiçbir hakkı olmadan resmi dilekçeleri yırtmakta, birilerinin maşaları olmaktadırlar. Duy bunları ahali!

Ülkemizin nice değerlerini hiçe sayanları, erk sarhoşluğu içerisinde kapılarda ceketlerini ilikleyip adeta baş tacı etmişlerdir.

Bu korkaklıktır!

Müdüriyet makamı, bizleri, bizim düşüncelerimizi dış mercilerde sonuna kadar savunmakla yükümlüdür. Bu zahmete girilmiyorsa, sorarım size eh ahali, ne gerek var bu makama? Etek yerine pantolon giymeyi zorunlu kılan, mezun abilerimizi muhattap kabul etmeyip dışarı kovan bir idareye ihtiyacımız yok bizim. Nitekim bir İstanbul Erkekli vicdani muhakemesiyle öz idaresini sağlayabilme gücündedir.

Sor kardeşim, "Tüm etkinlikler okul içerisinde yapılacaktır" diye o meşhur ilçeden yazı gelmişken malum konser neden Talebe Birliği'nde yapıldı? Nasıl izin alındı? Bu ülkede bir çok kültür sanat vakfı varken hiçbir eğitim kurumuna yakışmayan vakıflara neden davetiye gönderildi? Niye kimin yararına?

Sor kardeşim, tıkama kulaklarını, duy bunları, gör kardeşim!

Karanlığı ve esareti gördük. Karanlığı ve esareti gördük. Onların esaretinden, cesaret biriktirdik paltomuza. Karanlığı yok etmek için okuduk, kurtulduk dogmalarımızdan. Düştük, kaldırdı abilerimiz, ablalarımız. Bilirdik, arkamızda bizi kollayan hocalarımız vardı. Özledik o hocalarımızı; susmayan, bize güç veren, bize güvenen, üstümüze kilitler vurmayan, karakterimizin söküklerini dikmek için uyumayan o eski ailemizi özledik.

Kardeşlerim,

Sizi eğitmekle mükellef hocalar susuyorsa; idareciler rüşvet olarak izinler yazıyorsa, bursları birer sus payı olarak biliyorsa üzerinize karabasanlar çökmüştür. O zaman kaldırın başınızı artık test kitaplarınızdan. Yatağınızdan kalkın. Kurtulun karabasanlardan. Toplanın, örgütlenin, durun kol kola herkes duyana kadar. Bağır bağır bağırın:

Bizler özgür düşünceden yanayız. Bizler demokrasiden yanayız. Bizler insan haklarından yanayız. Ve bizler sevgiyi, kardeşliği daima her şeyin üstünde tutacağız. Bilin ki, nefesiniz kesildiğinde abileriniz, ablalarınız inletecektir bu koridorları.

Sizler cinayeti gören kör kayıkçılar, herkesin önünde kalkan tek yumruk, sizden sonrakilerin sırtını yaslayacağı aydınlar, bir kurtarıcı beklemeden kurtarıcınız kendiniz olmalısınız. Olacaksınız. Bu güç sensin. Bu güç damarlarında, beyninde, sende. Karayeller başına indirmeden çatını;

Artık ses ol, ışık ol, yumruk ol!"

 

Galatasaray Lisesi: Tercihen 120 IQ seviyesinde, akli dengesi yerinde müdür aranıyor

"Galatasaray Lisesi mezunu, sağduyu ve izan sahibi, akli dengesi yerinde, tercihen 120 üzeri IQ seviyesinde, gençlerle asgari seviyede iletişim kurabilecek, koltuğundan çok öğrencileri koruyacak, öğrencinin çamaşır makinesini, piyanosunu çalıp evine almayacak, hiçbir padişaha kölelik yapmamış, Tevfik Fikret'in makamına yakışan"

 

Cağaloğlu Anadolu Lisesi: Ben yanmasam, sen yanmasan...

 

“Bütün bunlara boyun eğmeyen, CAL ruhunu ve geleneklerini yaşatmaya çalışan bizler, asılsız bahanelerle ve hiçbir gerekçe sunulmadan önümüze konan engellerle yılmadan mücadele etmekteyiz. Derdimiz çok, hemderdimiz siz. Sizleri bizimle bağırmaya, yanmaya çağırıyoruz.

Ben yanmasam sen yanmasan biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa…” 

 

B.A.L: Gelin padişah yalakalarına hep birlikte sırtımızı dönelim

 

“İlk çağrımız BAL mezunlarına. Bizi yalnız bırakmayın. Gelin okulumuzdan başlayalım. Geçmişi kederle veya vurdumduymazlıkla anmayalım. Bizden sonra gelecek BAL öğrencilerini heyecanla bekleyelim. Onlara utanacağımız bir okul bırakmayalım.

İkinci çağrımız da ülkenin dört bir yanındaki tüm liseli arkadaşlarımıza: Gelin padişah yalakalarına hep birlikte sırtımızı dönelim” 

 

Vefa Lisesi: Hep beraber karanlığa sırtımızı dönmeye hazırız

 

"144 senelik köklü bir çınar olan ve Atatürk ilke ve inkılaplarından taviz vermeden eğitimini sürdüren Vefa Lisesi öğrencileri olarak “Proje Okul” adı altında okulumuzda yapılan kısıtlamalardan hoşnut olmadığımızı ve bu kısıtlamalara karşı sessiz kalmayacağımızı belirtmek isteriz. 

Biz tarihi boyunca ülke menfaatlerini en üst düzeyde tutan, akademik başarılarımızla adımızdan söz ettiren; bilim,sevgi,hoşgörü anlayışından ödün vermeyen ve kendi fikirlerini başka fikirlere saygı duyarak oluşturmuş bir ailenin fertleriyiz. Farklı siyasi ve dünya görüşlerini bir arada demokratik bir şekilde barındırabilen Vefa Lisesi’nde bu çok seslilik, çok renklilik belli bir güruh tarafından yok edilmeye çalışılmaktadır.

Biz ve bizim gibi adından söz ettirmiş köklü okulların son yıllarda maruz kaldığımız baskılara karşı duruşumuzun asla değişmeyeceğini göstermeyi vazifemiz biliriz.
Bu bildiriyi yazma amacımızı özetleyecek olursak;

- Vefa Lisesi adıyla bütünleşmiş geleneksel etkinliklerimize engel olunmak istenmektedir. 14 senedir düzenlemekte olduğumuz geleneksel şenliklerin gerçekleştirilmesi, tutar yanı olmayan bahanelerle okul müdürümüz tarafından engellenmiştir.

- Eğitim camiasında bir geçerliliği olmayan kişi ve kuruluşların yanlı düşüncelerini öğrencilere empoze etmek amacıyla vermek istedikleri konferanslar okul müdürümüzce desteklenmiş, bütün okulun katılımı zorunlu tutulmuştur.

- Her bireyin hür iradesiyle hareket etmesini destekleyen bu koca çınarın öğrencileri, okul müdürü tarafından kılık kıyafet konusunda birtakım tehdit ve aşağılamalarla baskı altına alınmak istenmiştir.
Bütün dayatmalara, tehditlere, aşağılamalara karşı, Vefa’lı öğrencilerin senelerdir oluşturduğu ilkeler doğrultusunda, çizgimizden asla sapmadan bu sorunlara tüm Vefa camiası olarak tepkimizi ortaya koymaktayız.
Benzer sorunlardan yakınan diğer okullarla beraber karanlığa sırtımızı dönmeye hazırız!"

 

Kadıköy Anadolu Lisesi: Işığa koşacağız

 

“Yandaşlara arkasını dönenlerle, yarımada yokuşunda geçmişi özleyenlerle, Fikret'in mirasını koruyanlarla beraber bu kara mürekkebi dağıtmak için ışığa koşacağız” 

 

Notre Dame De Sion: Anti-faşist mücadeleyi kuvvetlendirmek gerekiyor

 

“Hatırlatıyoruz: okulu okul yapan idare değil, öğretmenler ve öğrencilerdir. Yaşama alanlarımızı genişleten öğretmenlerin, doğrudan veya dolaylı olarak çeşitli yöntemlerle okuldan uzaklaştırıldığına tanık oluyoruz. Bunun bir eğitim politikası değişikliğinin işaretleri olduğunun farkındayız. Ancak, bilimum iktidarların dahil olduğu bu körelme sürecine boyun eğmeyi reddediyoruz. Notre Dame de Sion örneğinden, “aydınlıkçı” çerçevenin de dayatmacı zihnin bir parçası haline dönüşebileceğini görüyoruz. Ekol olmamız veya olmamız değil, anti-faşist mücadeleyi her alanda kuvvetlendirmemiz gerektiğinin esas olduğunun bilincindeyiz. Direnen tüm liselilere selam ve dayanışmayla…”

 

Ankara Gazi Anadolu Lisesi: Zulme sessiz kalmayacağız

 

 "Geleneğinde her zaman öğrencilerin ön planda olduğu etkinliklerin yapılması engelleniyor. Özellikle idare; GAL öğrencilerinin ülkede yaşananlara kör, sağır, dilsiz olmasını bekliyor. Okulu okul yapanın öğrenciler olduğunu göz ardı edenler fikirleri ve özgürlükleri taş duvarlar arkasına sıkıştırabileceklerini zannediyorlar. Oysa unutulmamalıdır ki GAL öğrencileri dünden bugüne haksızlığa, zulme sessiz kalmamıştır, bütün susturma çabalarına rağmen." 

 

İzmir Çiğli Fen Lisesi: Beraber olursak başarabiliriz

 

"Arkadaşlarımızla beraber, yan yana, kararlı bir şekilde karanlığın üzerine yürümeye devam edeceğiz! Şimdi tüm liseli arkadaşlarımıza sesleniyoruz; Beraber olursak başarabiliriz, yan yana durursak okullarımıza sahip çıkabiliriz. Umudumuzu her zaman korumaya devam edeceğiz ve omuz omuza durarak karanlığın karşısına dikileceğiz!"

 

​Türkiye Liseliler Birliği: Gelecek geleceği inşa edecek

 

‘Bir geniş, büyük merhaba herkese! Geniş ve umutlu merhabaların günlerine koşuyoruz. Türkiye’nin geleceği, geleceğini inşa etmek için kollarını sıvıyor, kalemlerini çekiyor! Karanlığı aydınlıkla boğacak mücadele alevleniyor. Atatürk gençliği mücadele bayrağını daha da yükseltiyor!

Türkiye’de gericiliğin özlemleri var. Atatürksüz, laik olmayan, çağdışı bir cumhuriyet ve gerici bir eğitim sistemi… Yıllardır kendi gençliğini yaratmak isteyen, mevcut eğitim kurumlarını da bu amaca göre şekillendirmek isteyen bir iktidar var. Ancak karşısında, gücünü tarihinden alan, neşesini mücadelesine katarak büyüyen, gülümseyen yüzleriyle gericiliğin her çıktığı yerde yumruk olup tepesinde patlayan liseli gençler var. Okuluna, ülkesine ve arkadaşlarına sahip çıkan, umut dolu liseli gençler var. Hayatı yaşayan, her şeye rağmen üreten, paylaşan, sorgulayan ve geleceğini çizen liseli gençler var. Türkiye Liseliler Birliği var!

Okullarımızdaki çağdışı uygulamalar, müdür baskıları, engellemeler tüm liselerin ortak sorunu. Parasız, laik, bilimsel ve milli eğitim için mücadeleyi çoğaltmak geleceğimizi elimize almak hepimizin sorumluluğunda. İstanbul Erkek Lisesi, Galatasaray Lisesi, Vefa Lisesi ve Cağaloğlu Anadolu Lisesi’ndeki arkadaşlarımızı kutluyoruz. Bütün bu mücadelelerin parolası çok açık: eylemlerin ortak paydası ve sırtımızı yasladığımız yegâne kuvvet Atatürk ve Cumhuriyet değerlerimizdir. Bugüne dek ne başardıysak bu parola yol ışığımız oldu, bundan sonra da böyle olacak. Kültürümüze ve tarihimize hep birlikte sahip çıkacağız. Bu büyük dayanışma, Türkiye’deki tüm liseleri birleştirecektir. Bu büyük birlikteliğe güç vermeye sadece liseli arkadaşlarımızı değil, bir zamanlar bu sıralardan yolu geçen mezunlarımızı, ailelerimizi de davet ediyoruz.

Bizler, bu kararlılığımızı Kurtuluş Savaşı’nda sıralardan cephelere koşan on beşlilerden, mezun vermeyen liselerimizin ruhundan alıyoruz. Yıllardır emek verdiğimiz okullarımız, yakında başlayacağımız üniversitelerimiz, milletimiz, ailemiz, uğruna mücadele ettiğimiz her şey, yaşadığımız toprakların, vatanımızın geleceğinde anlam kazanıyor. Vatan olmadan gelecek olmaz. Bizler, liselerde gericiliğe karşı amansız mücadelemizi sürdürürken, vatanımız ve geleceğimiz için de mücadele ediyoruz. Yüreklerimiz Mehmetçikle birlikte çarpıyor. Liseliler, yüz yıl önce olduğu gibi bugün de aynı kararlılığı taşıyor!

Nazım’ın güzel dizeleri bugün Diyarbakır’dan İstanbul’a kadar aydınlık bir gelecek için mücadele eden tüm liseliler için söylenmiş gibi:

“Biz ne mükemmel dostlarız ki,

 Kelimesiz ve yazısız

 Anlaşırız”

Tüm arkadaşlarımızı, daha güzel günler için omuz omuza vermeye, Türkiye Liseliler Birliği ailesine katılmaya çağırıyoruz.

Dosta düşmana ilan ediyoruz: Atatürk gençliği karanlıkları ışıklara boğacak!

Liselerde gericiliğe geçit vermeyeceğiz!

Gelecek, geleceğini inşa edecek!’’