Lisan bilmez gariban Aydınlar!

T24 - Radikal gazetesi yazarı Kenan Başaran, aradan beş ay geçmesine rağmen şike iddianamesiyle ilgili bir gelişmenin olmadığını hatırlattı. Başaran, "Godot misali, bundan daha uzun süredir iddianamesinin çıkmasını bekleyenler olduğundan şike sanıkları pek göze batmıyor galiba" dedi.


Başaran'ın, "Lisan Bilmez gariban aydınlar" başlığıyla yayımlanan (1 Aralalık 2011) yazısı şöyle:


Tam iddianame çıkacak derken yasa değişti. Gül’ün onayını bekleyen yasada şike cezaları indiriliyor, mahkemesi de değişiyor. Şikenin sportif ayağı özel yetkili mahkemeden sulh veya asliye cezaya devredilecek. İyi mi kötü mü hukukçular tartışsın bunu da ancak böylece süreç bir 5-6 ay daha uzayabilir. Futbol ise ‘gölgede ve şüphede’ oynanmaya devam edilecek…


Şiddet Yasası’nın ilk çıkışı ve değiştirilmesi için de hükümet “Valla kulüpler istedi” dedi. 10 yılda AKP’ye bir tek kulüpler istediklerini yaptırabildi, helal olsun! Bakan Kılıç’a sormalı: Yasayı savunamıyorsunuz neden cevaz verdiniz? “Diğer partiler de onayladı” gerekçesi ikna edici değil. Diğer partilerin üzerinde mutabık olduğu ama sizin olmadığınız kaç yasa çıkmış bu 10 yılda?
Gelelim Fenerbahçe’nin iddialarına.


Lutfi Arıboğan ve İlhan Helvacı güya UEFA’ya “Fenerbahçe şike yaptı” demiş. Fakat Ali Koç, “Doğru değilse özür diliyoruz” diyor. Peki o vakit neden TFF’nin UEFA’ya yaptığı itirazın sonucu beklenmeden bu suçlama yapılıyor? Daha da önemlisi “Karar için belge lazım” diye tutturan TFF Başkanı Aydınlar ve üzerinde gizlilik kararı olan o belgeleri de TFF’ye bizatihi veren savcı Mehmet Berk’e neden bir serzenişte dahi bulunulmuyor? Arıboğan’ın Hürriyet’teki ifadesi doğruysa Cornu, “Gazetelerde yazılanlar doğru mu?” diye soruyor, savcı da “Doğru” diyor. Savcı da Fener’in geleceğiyle oynamış mı?


Arıboğan ve Helvacı, suçlularsa bile istifası istenecek kişi öncelikle onların başındaki Aydınlar’dır. 3 Temmuz’dan beri fiyasko bir yönetim sergileyen TFF yönetimi, iki kişinin gitmesiyle düzelemez. “Beşiktaş’ı kurtardım” diyen Hüsnü Güreli’nin “Yanlış anlaşıldım” açıklaması da ikna edici bulunmamıştı. Peki o ne olacak? “Aydınlar’ı kandırdılar” demek akıl kârı değil.


Aydınlar’ı “Emret Bakanım” dizisindeki gibi göstermek ve ‘bir lisan bilmez gariban’a dönüştürmek anlaşılır değil. Unutmayın ki o ‘lisan bilmez Aydınlar’, dünyanın en büyük sağlık gruplarından birini kurdu.