Libya'da 2014'ten geçen ay ilan edilen ateşkese kadar savaşan iki tarafın temsilcileri bugün Cenevre'de, Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde bir araya geldi.
Libya'da Trablus'taki BM'nin tanıdığı Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ve Tobruk'taki Temsilciler Meclisi'nin geçen hafta Kahire'de tamamladığı görüşmelerin farklı bir ayağına, bugün askeri temsilciler Cenevre'de devam ediyor.
2014'ten bu yana savaşan UMH'ye bağlı ordu ve Tobruk tarafından desteklenen Halife Hafter'in ordusu, 21 Ağustos'ta ateşkes ilan etmişti. Ateşkes için uzlaşılan şartlar arasında Sirte ve Cufra kentlerinin silahsızlandırılmış bölge ilan edilmesi, 7 aydan fazladır askıda olan petrol üretiminin yeniden başlatılması, 2021'de seçimler yapılması ve yabancı güçler ile paralı savaşçıların ülke topraklarından ayrılması da var.
Kahire'de seçime gidiş süreci masaya yatırılırken olumlu bir adım atılarak ülkedeki en büyük petrol rafinerisi yeniden faaliyete başlamıştı.
Bugün de taraflar Cenevre'de Sirte ve Cufra'daki son durum ile ülkedeki yabancı güçlerin ayrılmasının koşullarını görüşüyor.
- Libya'da ateşkes: AB 'ateşkes yeni bir umut yarattı, dış müdahaleler sona ermeli' dedi
- Sirte neden önemli?
- Türkiye, Libya'da ilan edilen ateşkes sonrası neden sessiz kaldı?
UMH'ye bağlı orduyu Türkiye ve Katar destekliyor. Türkiye, Kasım 2019'da UMH ile imzalanan askeri ve güvenlik işbirliği anlaşması kapsamında ülkeye "eğitim ve danışma amaçlı olduğunu açıkladığı" askeri yetkililer gönderiyor.
Hafter'in en büyük destekçileri ise Rusya, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Fransa. BAE'nin fonladığı bir Rus özel şirketi olan Wagner, Libya'ya paralı savaşçı gönderiyor. Hafter silah ve maddi desteği de bu ülkelerden alıyor.
Taraflar birbirini Libya'ya yönelik silah ambargosunu delmekle suçluyor.
14 Ekim'de Avrupa Birliği yetkilileri, Wagner'in sahibi ve Rus devlet başkanı Vladimir Putin'e yakınlığıyla bilinen iş insanı Yevgeny Prigozhin'in, "Libya'daki durumun istikrara kavuşması için açıklanan önleyici adımlar" kapsamında yaptırımların hedefinde olduğunu açıklamıştı.
- Wagner Grubu: Libya'daki Rus paralı askerler hakkında neler biliniyor?
- Libya'daki en önemli siyasi aktörler hangi ülkeler ve kim, ne istiyor?
- Libya'da çıkış mümkün mü?
Tunus'ta taraflar ilk kez aynı masada olacak
Siyasi ve askeri heyetlerin görüşmelerini tamamlamasının ardından hedef, Kasım ayı başında Tunus'ta iki tarafın liderlerini ilk kez aynı masaya oturtmak.
Birleşmiş Milletler'in açıklamasına göre Libya misyonunun başındaki Stephanie Williams, ülkenin her bölgesindeki valiler ve yerel yöneticilerle bir araya geldi. Williams'ın yaptığı görüşmelerde tüm liderlerin Tunus'ta başlayacak sürece destek verdiği ve müzakerelere katılacağı açıklandı.
Daha önce Berlin, Moskova ve İtalya'da yapılan görüşmelerde UMH Başbakanı Fayez el Sarrac ve Trablus hükümetine karşı savaşan Halife Hafter katılmış ancak iki isim, aynı odada ya da aynı masa etrafında bir araya gelmemişti. Görüşmeler arabulucular tarafından yürütülmüştü.
Sarrac Ekim ayı sonunda istifa edeceğini duyurdu. Tunus'ta yapılacak görüşmelerde hem UMH'den, hem de Tobruk'taki meclisi temsilen kimin katılacağı henüz netleşmedi. Yılın başından bu yana sahada güç kaybeden Hafter de henüz katılacağını duyurmadı ancak tüm bu taraflardan üst düzey temsilcilerin katılması bekleniyor.
BM'nin açıklamasına göre hedef "en hızlı şekilde seçimlere gidilmesi."
Kahire'de anayasa görüşmelerinin ilk ayağı yapıldı
Seçime giden geçiş sürecinin kriterlerini belirlemek için de geçen hafta Mısır'ın başkenti Kahire'de, Trablus'taki Yüksek Devlet Konseyi ve Tobruk'taki Temsilciler Meclisi heyetleri arasında görüşmeler yürütüldü.
11 Ekim'de başlayan ve üç gün süren görüşmelere, 2014'te yeni anayasa oluşturulmasına katkıda bulunması için BM'nin belirlediği 60 kişilik komisyondan temsilciler de katıldı. 2014'ten bu yana bir bakıma işlevsiz kalan komisyonun yeniden devreye girmesi ve görüşmelerin ilk aşamasının tamamlanmış olması, önemli bir adım.
Komisyon, 2017'de bir taslak metin oluşturmuş ancak hiçbir zaman referanduma gidilememişti. Yerel Libya basınına göre taraflar Kahire'de, bu taslak metnin üzerinden bir referanduma gidilmesini görüştü.
- Dışişleri Bakanlığı, AB'nin Türk şirketine uyguladığı Libya yaptırımını eleştirdi
- Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başbakanı Fayez el Sarrac istifa edeceğini açıkladı
El Şarara petrol sahası açıldı
Libya Ulusal Petrol Şirketi (NOC) de 11 Ekim'de, ülkenin en büyük petrol sahalarından biri olan El Şarara'nın aylar sonra yeniden çalışmaya başlayacağını açıkladı.
Ağustos ayındaki ateşkes anlaşması sonrası 18 Eylül'de Hafter ve UMH'nin baikan yardımcısı Ahmet Mitig, aylardır yapılmayan petrol ihracatının yeniden başlaması üzerine anlaşmaya vardıklarını duyurmuş ve eylül ayında daha küçük çaptaki diğer petrol sahaları açılmıştı.
NOC, bir "centilmenlik anlaşması yaptıklarını" ve Hafter'e bağlı Libya Ulusal Ordusu'ndan milislerin oluşturduğu Petrol Tesisleri Korumaları grubunun "El Şarara'daki tüm engellere son vereceğini" duyurdu.
Açıklamanın ardından sahayı işleten Akakus isimli şirket, yeniden üretime geçmek için çalışmalarına başladı.
Reuters haber ajansına konuşan bir OPEC yetkilisi, Libya'daki petrol üretiminin 2021'de günlük 1.1 milyon varile yükselmesini beklediklerini söyledi. Daha önce tahmin günlük 600 bin varildi.
Halife Hafter, Ocak 2020'de Berlin'de toplanan Libya Konferansı sırasında masada elini güçlendirmek için kendi kontrolündeki tüm petrol yataklarını, petrol dolum tesislerini ve limanlardaki terminalleri kapatmıştı.
Bingazi'den uçuşlar başladı
Ateşkes anlaşmasının ardından taraflar arasında çok yönlü yrütülen görüşmelerin yanı sıra, petrol sahalarının açılması gibi işbirliği adımları da atılıyor.
Bunlardan biri de Bingazi'de iki yıla yakın süredir kapalı olan havalimanının açılması oldu. Libya'nın başkenti Trablus ile Bingazi yakınlarındaki Benina Havalimanı arasındaki uçuşlar, 16 Ekim itibarıyla yeniden başladı.
UMH'nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada "Trablus'taki Mitiga Havalimanı'ndan kalkan Afriqiyah Hava Yolları'nın bir uçağı cuma günü Benina Uluslararası Havalimanı'na indi" denildi.
Havalimanının açılması görüşmelerini de, petrol sahalarında olduğu gibi Ahmet Mitig yürüttü.
Libya'da ne olmuştu?
2011'de ayaklanmalar sonrası on yıllardır iktidarda olan Muammer Kaddafi'nin devrilmesi sonrası ülkede siyasi karmaşa sürdü.
2014'te yapılan seçimlerde Temsilciler Meclisi oluşturulmuş, ancak bir önceki yönetim organı Genel Ulusal Konsey seçim sonuçlarını tanımayarak Trablus'u kuşatmıştı. Temsilciler Meclisi üyeleri Tobruk'a kaçarak meclisi burada yeniden ilan etti.
Aralık 2015'te Fas'ın Suheyrat kentinde imzalanan anlaşmayla Temsilciler Meclisi yasama organı olarak belirlendi ve Ulusal Mutabakat Hükümeti oluşturuldu. Mart 2016'da UMH, iki taraftan da güvenoyu alarak Trablus'ta çalışmaya başladı.
Ancak 2014'te Mısır'ın desteğiyle Bingazi'de Torbuk'taki yürütme organına bağlı ordusuyla ülkenin batısına doğru ilerleyen ve geniş topraklarını hakimiyetine alan Halife Hafter'in ilerleyişi sürünce, Temsilciler Meclisi UMH'den desteğini çekti.
Ülke o tarihten bu yana doğu ve güneyinde büyük bir bölgeyi kontrol eden Hafter ile Tobruk'taki Temsilcisi ve Trablus'taki UMH arasında adeta ikiye bölünmüş durumda.
İki ordu ve iki meclisin dışında ülkede iki de Merkez Bankası var.
Hafter, Nisan 2019'da Trablus'a yönelik operasyon başlattığını duyurdu. Şehrin sınırlarına geldiği sırada, 2019 sonunda Türkiye'nin UMH'ye desteği başladı ve Hafter birçok bölgede güç kaybederek geri çekildi. Hafter, Mayıs ayında resmen geri çekildiğini açıkladı.
O tarihe kadar Rusya, Türkiye, Avrupa ülkeleri ve BM öncülüğünde yürütülen müzakere masalarında Hafter çekimser davrandı. Haziran 2020 sonrasında ateşkes çağrılarını yapan Hafter'in kendisi oldu. Ağustos ayında varılan ateşkes kapsamında karşılıklı yapıcı adımlar atılıyor.