Kaos GL Derneği, LGBTİ+’ların İnsan Hakları 2023 Raporu’nu yayınladı. “Vazgeçmek yok” üst başlığıyla yayınlanan rapor, derneğin 2007 yılından beri sürdürdüğü insan hakları izleme çalışmalarının bir ürünü.
Medyaya yansıyan ihlaller ile Kaos GL Derneği ve ilişkide olduğu diğer sivil toplum örgütlerine başvurular üzerinden hazırlanan rapor, 2023’te LGBTİ+ haklarının durumunu gözler önüne seriyor.
Kuirfest yasağı hatırlatıldı: LGBTİ+’lar için OHAL, hiç bitmedi
Rapor bugün (23 Şubat) İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nde düzenlenen toplantıyla kamuoyuna açıklandı. Toplantıda raporun yazarı Av. Kerem Dikmen, 2023 yılını ve raporda öne çıkan sonuçları değerlendirdi.
Pembe Hayat Kuirfest’e getirilen yasak kararını hatırlatarak sözüne başlayan Av. Dikmen, “Bizim bir bütün raporla ortaya koyduğumuz gerçeği, Ankara Valiliği sağ olsun tek bir kararıyla gösterdi. Ankara Valiliği’nin Anayasaya uymayan bu kararını protesto ediyoruz. KaosGL.org’un ‘Ankara Valiliği’nden OHAL’e dönüş’ başlığı durumu çok net özetliyor. LGBTİ+’lar için OHAL, hiç bitmedi” dedi.
TIKLAYIN - Ankara Valiliği, KuirFest'i yasakladı
“LGBTİ+’ların ısrarlı mücadelesi, bütün topluma ve geleceğe umut ışığı veriyor”
Av. Dikmen, rapor sonuçlarını şöyle yorumladı:
“Devlet bütün organları ve gücüyle LGBTİ+’ları kamusal alandan dışlamaya, LGBTİ+’ların bulunmadığı bir dünya tahayyülünü gerçekleştiremese de en azından onları gözlerden ve zihinlerden uzak tutmaya odaklı bir politika yürütüyor. Sosyal devletin tasfiye edildiği Türkiye koşullarında eğitim, sağlık, çalışma hakkına erişememek LGBTİ+’lar açısından barınma hakkına erişememek, beslenme hakkına erişememek, kısaca insan onuruna yaraşır yaşam standartlarına erişememek anlamına geliyor. Bütün bu olanlara rağmen şunu da net olarak belirtmeliyiz ki siyasal muhalefet bir kenara bırakılırsa sokakta temel haklarını talep eden on binlerce LGBTİ+’nın ısrarlı mücadelesi, bütün topluma ve geleceğe umut ışığı veriyor. Bizim raporlarımızdaki her bir kelime, her bir cümle; sadece okunacak şeyler değil. Devletlerin, Avrupa Birliği'nin, Avrupa Konseyi'nin, Birleşmiş Milletler'in, yetkili her kişi ve kurumun adım atması gereken ihlaller.”
“Nefret söylemi, siyasi yelpazenin neredeyse tamamına sirayet etmiş durumda”
Raporda, LGBTİ+’ların temel hakları 23 ayrı hak kategorisinde ele alınıyor. İhlallerin ayrıca bir sıralamasının da verildiği rapor, LGBTİ+’ların 2023 Adliye Ajandası’nı da paylaştı.
Genel seçimlerin yaşandığı 2023 yılını siyaset açısından değerlendiren rapora göre; iktidar da muhalefet de LGBTİ+ hakları konusunda sınıfta kaldı:
“AK Parti - MHP ortaklığı; siyasal hayatın her alanında merkezileştirdiği devlet gücünü LGBTİ+’lar üzerinde sözlü ve zaman zaman fiziki şiddete dönüştürürken, iktidar adayı siyasi partiler veya ortaklıklar bu tabloyu değiştirecek önerilerde bulunmaktan uzak. Nefret söylemi, ittifaklar üzerinden siyasi yelpazenin neredeyse tamamına sirayet etmiş durumda.”
Raporda, LGBTİ+ var oluşunu tehlike olarak gösteren propagandanın kamusal alana hakim olduğu da vurgulanıyor:
“LGBTİ+ karşıtı nefret söylemi, dolaylı olarak hak ihlallerinin arttığı bir zemini yaratıyor. LGBTİ+ var oluşunu kriminalize eden, hastalık veya kaçınılması gereken bir tehlike gibi gösteren propaganda, kamusal alana hakim olmuş durumda.”
Raporda öne çıkan sonuçlar
Raporda öne çıkan bazı sonuçlar şöyle:
*Yaşam hakkı ihlalleri nefret cinayetleri olarak kendini gösterdi. Ancak LGBTİ+’ların katledildiği suç eylemlerine ilişkin yargı süreçlerinin yavaşlığı, rutin hale gelmiş haksız tahrik indirimleri ve bundan dolayı açığa çıkan cezasızlık tablosu, yaşam hakkının usul boyutu olarak da ifade edilen, etkili soruşturma yükümlülüğü ihlali olarak kendini gösterdi.
*Kamu gücünün LGBTİ+’ların toplanma hakkı kullanımını bastırırken kullandığı onur kırıcı veya kötü muamele uygulamaları, işkence ve kötü muamele yasağının sistematik olarak ihlal edilmeye devam etmesine yol açtı. LGBTİ+’lara dönük kişisel bütünlük hakkı ihlallerinin neredeyse üçte biri doğrudan kamu görevlilerinin gerçekleştirdiği ihlal eylemlerinden ileri geldi.
*2023’te yaşanan afet koşullarında LGBTİ+’lar, gözden çıkartılan ilk kesimlerden biri oldu. 17 Mayıs Derneği & Kaos GL ortaklığında yayımlanan Deprem Raporu, verileriyle birlikte deprem bölgesinde yaşayan LGBTİ+’ların yalnızca depremin değil, depremle etkisi artan ayrımcılığın da mağduru olan ilk gruplarından biri olduğunu gösterdi.
*LGBTİ+’lar 2023’te de bütün hak kategorilerinde ihlale uğratıldı. Cumhurbaşkanı, bakanlar ve parlamenterler eliyle yaygınlaştırılan Devletin medya alanındaki baskı aracı RTÜK, nefret söylemi içeren videoları yaygınlaştırması için yayıncı kuruluşlara gönderirken, buna karşı başvurulan yargı yollarındansa sonuç almak imkansız.
*LGBTİ+’lar 2023’te adliyelerin açık olduğu 254 iş gününün 56 günü yargılandıkları; şikayetçi, davacı veya davalı oldukları davalar için adliyelerin yolunu tuttular. LGBTİ+’lar 2022’de ise 37 günlerini adliyede geçirmişlerdi.
*2023 yılında LGBTİ+’lar açısından en zorlu geçen ay önceki senelerde olduğu gibi Haziran ayı oldu. LGBTİ+ onur yürüyüşlerinin ve trans onur yürüyüşlerinin gerçekleştirildiği Haziran aylarında, LGBTİ+’ların barışçıl toplantılarına şiddet kullanılarak yapılan polis müdahaleleri bu ayı ihlal sayıları bakımından bir kere daha zirveye yerleştirdi.
*Önceki yıllarda olduğu gibi 2023 yılında da LGBTİ+’ların en fazla ihlale uğratıldığı alan genel olarak ifade özgürlüğü ve onun özel bir görünümü olan toplanma hakkı oldu.
*Kültür sanat alanındaki müdahale aracı olarak performans yasakları, diziler nedeniyle yayıncı kuruluşlara uygulanan yaptırımlar veya sansür - otosansür uygulamaları, Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulunca verilen kararlar, devlet güçleri tarafından kültür sanat alanının hedeflendiğini gösteren somut veriler oldu.
*2023’te gözaltına alınan LGBTİ+’ların tamamı barışçıl toplantıların katılımcısıydı. Toplam 266 gözaltı işleminin 125’ine polis şiddeti eşlik etti. Ağırlıkla 2022’deki barışçıl gösterilere katılmaları nedeniyle gözaltına alınarak haklarında soruşturma yürütülen 42 LGBTİ+ hakkında ise ceza davası açıldı.