Can Öztürk-T24
22. İstanbul Onur Yürüyüşü, Bağdat Caddesi’ndeki Zara’nın önünde yapılan basın açıklamasının ardından yapıldı. İstanbul Onur Yürüyüşü Komitesi'nin açıkladığı bilgiye göre 9 kişi gözaltına alınarak Vatan Emniyet'e götürüldü. Eylemciler saatlerce avukatlarıyla görüştürülmedi. Komite'nin yaptığı son açıklamaya göre, gözaltındaki 9 kişi serbest bırakıldı.
22. İstanbul Onur Yürüyüşü, Bağdat Caddesi’ndeki Zara’nın önünde yapılan basın açıklamasının ardından Kadıköy'de yapıldı. Günün erken saatlerinde İstanbul Valiliği “LGBTİ yürüyüşü” için “illegal grupların izinsiz protestosu” ifadelerini kullanarak, trafiğe kapatılacak yolları duyurmuştu. Taksim ve İstiklal Caddesi ablukaya alındığı için Onur Yürüyüşü komitesi, yürüyüşü Beyoğlu’ndan Kadıköy'e taşıdı.
Fotoğraf: Can Öztürk
Yürüyüşe; Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği (CŞMD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubeleri gözlemci olarak katıldı.
Fotoğraf: Tuğçe Yılmaz
Yürüyüş sonrasında, Bağdat Caddesi üzerindeki Chackra binasından gökkuşağı bayrağı sarkıtıldı. Arka sokaklarda gruplaşmaya çalışan LGBTİ+ların polis tarafından gözaltına alınmasıyla gruplar dağıldı.
Basın açıklamasının ardından “Asla yalnız yürümeyeceksin” sloganlarıyla yürüyüşe başlayan LGBTİ+lar, polis baskısının artmasıyla ara sokaklara dağıldı.
Eylemde 9 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan eylemcilerin 19.15'ten beri avukatlarıyla görüştürülmediği öğrenildi.
İstanbul Onur Yürüyüşü Komitesi'nin yaptığı son açıklamaya göre gözaltına alınan herkes serbest bırakıldı.
Fotoğraf: Can Öztürk
22. İstanbul Onur Yürüyüşü Komistesi'nin okuduğu basın açıklaması şöyle:
"Birlikte binlerce olduğumuz yürüyüşleri, kaybettiğimiz lubunya yol arkadaşlarımızı, Gezi Direnişi’nde kaybettiğimiz yoldaşlarımızı, Roboski’yi, Filistin ve Rojava’daki savaş suçlarını, kayyım ile gasp edilen belediyelerimizi, tutsak edilen vekillerimizi, Berkin Elvan’ı, Ceylan Önkol’u, deprem bölgelerinde ihmal nedeniyle hayatını kaybeden binlerce insanı, KHK ile işinden ederek açlığa terk ettiğiniz milyonları, "başıboş" diye yaftaladığınız sokak köpeklerini unutmadık.
Seçim zaferinin ilk konuşmasında bizi hedef haline getiren 12. Cumhurbaşkanı bilsin ki, örgütlediğiniz büyük aile buluşmaları da, kutuplaştırıcı siyasetiniz de işe yaramayacak. Biz LGBTİ+’lar ne sokakları ne siyaseti ne hayatlarımızı sizlere bırakacağız. Tüm bu yoksulluğu, biz LGBTİ+’ları, Kürtleri, mültecileri hedef haline getirerek üzerinden atmaya kalkan iktidar, savaş politikalarıyla, toplumu kutuplaştırırken bütün Türkiye halklarını yoksulluğa mahkum ediyor, politikacılar ise servetlerine servet katıyor. Bizi, rezil bir geleceğe köle sanıyorlar. Bu düzeni elbet değiştireceğiz.
Bizi bin bir yasakla baskıyla bu atmosfere sürüklemeye çalışanlar bu atmosferde bizlerin birbirimizden başka dermanımızın olmadığını biliyoruz, yan yanayız. Seçilmişlere kayyım atayanın da, vekillerimizi kumpas davalarıyla tutsak edenlerin de, Cumartesi Annelerine/İnsanlarına meydanları yasaklayanın da, işçilerin canını değersiz görenin de sokak hayvanlarının yaşamlarına savaş açanların da aynı devlet olduğunu biliyor, eşit ve özgür hayattan yana olan tüm insanları birleşik mücadeleye, bu Onur mücadelesinde LGBTİ+’ların sesini yükseltmeye çağırıyoruz.
Bizi 'sözde' illegal ilan edenler duysun:
Evde, sokakta, işte, okulda, çarkta, her yerdeyiz. Ne yalnızız, ne yanlış. Bir gün değil her gün içinizdeyiz. Binlerce polisiniz, helikopterleriniz, yasaklarınız bizi durduramaz. Şehrin tüm sokakları bizimdir.
Yaşasın lubunya dayanışmamız!"