Gündem

Levent Kırca: Kuran'da baş örtülecek, saç görünmeyecek diye bir şey yok!

Levent Kırca, son dönemde tartışma yaratan açıklamalarına bir yenisini ekledi

05 Şubat 2013 13:05

Son dönemlerde yapmış olduğu çıkışlarla eleştiri oklarının hedefi olan Levent Kırca, "AKP’nin yargıyı ele geçirmesinden az sonra, sıkma başlılar da mahkeme salonlarına girdi" dedi.

"Kuran-ı Kerim’i kaç kişi okudu acaba?" diye soran Kırca, "Kuran’da başörtülecek, saç görünmeyecek diye bir şey yok! Binbeşyüzyıl önce bütünüyle çıplak gezen, göğüsleri açık bir şekilde dolaşan Arap kadınlarına 'Kuran-ı Kerim' edep yerlerinizi örtün demiş" dedi.

Levent Kırca'nın Aydınlık gazetesinde "Uykuda gezenler, rüyada yaşayanlar uyuyup da büyüyemeyenler" başlığıyla yayımlanan (4 Şubat 2013) yazısının ilgili bölümü şöyle:


Sıkma başlı kadınlarımız


AKP’nin yargıyı ele geçirmesinden az sonra, sıkma başlılar da mahkeme salonlarına girdi. Yani hanım avukatlar duruşmalarda müvekkillerini başları iki kere örtük olduğu halde savunacaklar.

Neden iki örtü? Saç tellerini erkeklere göstermemek için. Gösterirlerse ne olur? Erkek günaha girer. Bu nedenle önce başlarını bağlıyor, bağladıktan sonra kıyısından köşesinden hala bir saç kılı görünmesin diye bir de bandaj takıyorlar. Böylece saçları, erkekleri tahrik etmiyor. Peki vücutlarının bütün kıvrımlarını belli eden o giysilere ne demeli? Yüzlerindeki boyalara, göz makyajlarına, takma kirpiklerine, estetikli ve botokslu yüzlerine ne diyeceğiz? Olduk olmadık yerlerde dansözlere taş çıkarırcasına göbek atmaları erkeklerin başını döndürmüyor mu? Onlar da çok iyi biliyorlar ki bu örtünmeler politik simgedir. AKP’ye hoş görünmedir. Dinimizin kitabı “Kuran-ı Kerim’i” kaç kişi okudu acaba? Kuran’da başörtülecek, saç görünmeyecek diye birşey yok! Binbeşyüzyıl önce bütünüyle çıplak gezen, göğüsleri açık bir şekilde dolaşan Arap kadınlarına “Kuran-ı Kerim” edep yerlerinizi örtün demiş. Hiçbir şeyi okumayanlar bari hiç olmazsa  dinimizin kitabı “Kuran-ı” okuyuverin bir zahmet.

Ey uyuyanlar!

Uykuda gezenler!

Nereye gidiyoruz?

Nereye götürülüyoruz?

Farkında olmanız için daha neyi bekliyorsunuz?