Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Avrupa Parlamentosu genel kuruluna hitap etti, Avrupa Birliği'nin geleceği için önemli mesajlar verdi. "Frankfurter Rundschau" Juncker'in konuşmasını yorum köşesinde şu satırlarla değerlendiriyor:
"Juncker'in başkalarını göstermek yerine kendi ya da Komisyon'un hatalarını kabul etmesini bekleyenler yanıldı. Komisyon Başkanı, Avrupa Birliği'nin akıbetine açıklık getirmeliydi. Örneğin Komisyon'un geçen yıllarda izlediği ekonomi politikalarında Avrupa içi dengeyi fazla gözetmediğini vurgulayabilir, bu nedenle Birliğin parasal birliği geliştirmeyi hedeflediğini söyleyebilirdi. Juncker mülteci krizinden çıkış yolu da göstermedi. Bunun yerine suçu bazı üye ülkelere attı. Oysa Juncker'in soruna çözümü bu ülkelerle birlikte bulması gerekiyor. Bugün değilse belki yarın."
"Leipziger Volkszeitung", AB'nin durumunu yorumluyor:
"AB, siyasi iradenin ürünüdür. Siyasi irade yoksa birlik de önemsizleşir. AB'nin 28 üyesi kıta genelindeki işsizlik ve istihdam piyasası sorunlarına ortak cevap bulmaya yanaşmıyor. Mülteci sorunu karşısında bencil kabuklarına çekiliyor. Dünya piyasalarında ulusal çıkarları ön planda tutarken, Çin'in oyuncağı oluyor. Juncker haklı: Avrupa Birliği'nde hem 'Avrupa' hem de 'birlik' eksik."
Alman kimya devi Bayer, tohum ve tarım ilaçları üreticisi Amerikan Monsanto şirketini 66 milyar dolara satın aldı. "Frankfurter Allgemeine Zeitung" dev birleşmeyi özetle şöyle yorumluyor:
"Rekabet Kurumu yetkililerine tamamen duygularından arınmış bir çağrı yapıyor, bu birleşmeyi her yönüyle denetlemeye davet ediyoruz. Çağrımız, Dow Chemical - Du Pont ve Chem China - Syngenta olmak üzere sektördeki diğer birleşmeler için de geçerli. Birleşmelerin neredeyse eşzamanlı olarak gündeme gelmesi bile yeterince rahatsız edici. Bunun sonucunda ortaya çıkan, korkuları körükleyen bir kimyasal tarım pazarı olmamalı. Yeni şirketlere fırsatlar sunan zorlu rekabet koşullarında dünya gıda sorununa çözüm bulunmalıdır. Şirket birleşmelerine kuşkuyla bakmak yerinde bir yaklaşımdır. Zira yenilik geliştirebilmek için bir şirketin alanında dev olması şart değildir."
Alman futbolunun dünyaca tanınmış isimlerinden Franz Beckenbauer'in 2006 Dünya Kupası sponsorluklarının anlaşmaları sırasında zimmetine 5,5 milyon Euro geçirdiği iddia edildi. Beckenbauer'in avukatlarının yalanladığı iddia Alman basınında yankı bulan bir başka konu. "Braunschweiger Zeitung"un yorumu:
"Dünya Kupası skandalında şimdiye kadar gün ışığına çıkarılanlar, Alman futbolunun iyiliği için dünyayı dolaşıp duran, Almanya'nın başvurusu için oy ve mali kaynak sağlayan 'yaz masalı organizatörü' efsanesini yıktı. Beckenbauer hep şunu vurgulamıştı: "Bütün bunları onursal olarak yapıyorum." Öyle olmadığı ortaya çıktı. Avukatları paranın bir reklam sözleşmesinden kaynaklanan ücret olduğunu iddia etse bu durumu değiştirmez. Yanıt bekleyen çok soru var. Dünya Kupası keşmekeşinde bunlar da yanıtsız kalacak. Ancak bunun şüpheli bir eylem olduğu tartışılmaz. Saydamlık hak getire."