T24 Haber Merkezi
Laiklik Meclisi'nin Aralık ayı raporunda tarikat ve cemaat iş birliklerine dikkat çekildi. Raporda; "Başta AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu ve gerici faaliyetleriyle bilinen yapılar olmak üzere, tarikat cemaat uzantısı vakıf ve derneklerle resmi işbirlikleri gözle görülür biçimde güçlenmektedir" ifadeleri yer aldı.
Laiklik Meclisi'nin raporundan öne çıkanlar şöyle:
"Aralık ayındaki laiklik ihlalleri, özellikle devlet kademelerinden başlayarak, yargı, eğitim ve toplumsal yaşamda karşı devrim sürecinin bir bütün olarak hangi aşamaya geldiğini gözler önüne sermektedir.
Başta AKP’li Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yöneticisi olduğu ve gerici faaliyetleriyle bilinen yapılar olmak üzere, tarikat cemaat uzantısı vakıf ve derneklerle resmi işbirlikleri gözle görülür biçimde güçlenmektedir.
Mülki idare amirlikleri ile bakanlıkların ve belediyelerin, tarikat cemaat uzantısı yapılarla yürüttükleri resmi faaliyetlerin yanı sıra bu yapılara tahsis edilen kamu kaynakları ile ortak yolsuzlukları bu ay da raporumuzda yer almaktadır. Aralık ayı verileri, siyaset ve devlet kademeleri ile bürokrasinin, Anayasa’nın laiklik ilkesini hiçe sayan, tamamen dini içerikteki programlarını sürdürdüklerini, Anayasa’yı, yasaları ve laik hukuku hiçe sayan faaliyet ve düzenlemelerin arttığını ortaya koymaktadır.
Aralık ayında Türkiye de dahil olmak üzere, birçok ülkenin “terör örgütü” listesinde bulunan Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) liderliğindeki cihatçı terör örgütlerinin Türkiye'nin desteklediği, eski adıyla Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) yeni adıyla Suriye Milli Ordusu'nun (SMO) ve emperyalizmin desteğiyle Suriye’yi ele geçirmiştir. Bu süreçle birlikte siyasi iktidarın en yetkili ağızlarından başlayarak, gerici çevrelerin “fetih” söylemleriyle kutlamalar yapması, devletin en üst kademelerinin Şam’a yaptıkları kutlama ziyaretleri, cihatçı çetelerin Suriye’deki “geçici yönetimi” üyelerinin nitelikleri ve Türkiye ile bağlantıları, Suriye’de Aleviler başta olmak üzere azınlık topluluklarına dönük tehdit ve katliam haberleriyle birlikte ülkemizde de özellikle Alevi yurttaşlara dönük provokatif ve tehditkar söylem ve sosyal medya paylaşımları Aralık ayı raporumuzda yer almaktadır. Siyasi muhalefetin birçok kesiminin de bu süreci “fırsat” olarak değerlendiren destekleyici girişimleri düşünüldüğünde, ülkemizin ve coğrafyamızın nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğu görülmektedir.
TSK’daki tarikat bağlantıları ile birlikte Cumhuriyet değerlerinin, bu değerlere sahip çıkan görevlilerin tasfiyesine dönük adımların sıklaştığını ortaya koyan veriler Aralık ayı raporumuzda yer almaktadır. Türkiye’nin ve coğrafyamızın içerisinde bulunduğu durum, siyasi iktidar ve muhalefetin söylem ve girişimleri ile birlikte ele alındığında bu hamleler, karşı devrim sürecinin geldiği tehlikeli aşamanın boyutları olarak değerlendirilmelidir.
Aralık ayı verileri, siyasi iktidarın ve devletin her kademesinde Cumhuriyet ve laiklik karşıtı uygulama ve söylemlerin arttığını, Diyanet İşleri Başkanlığı ile tarikat ve cemaatlerin söylem ve faaliyetlerinin Anayasa ve yasalara aykırı olarak endişe verici bir biçimde toplumu giderek daha fazla kuşattığını göstermektedir.
Milli Eğitim Bakanlığının “Yeni Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ve ÇEDES projesi adı altında süren laiklik karşıtı gerici uygulamaları Aralık ayı raporumuzda yer almaktadır. Bakan Tekin’in ve bakanlık görevlilerinin laiklik karşıtı söylem ve uygulamaları ile birlikte tarikat cemaat uzantılı gerici örgütlenmelerle imzalanan protokoller Aralık ayında devam etmiştir. Eğitim kurumları ile Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı kurumların Diyanet İşleri Başkanlığı ile gerici örgütlenmelere tahsis edildiği verilerle ortaya çıkmaktadır. Eğitim alanındaki laiklik ve bilim dışı piyasacı kuşatma gelecek kuşakların nasıl büyük bir tehlike altında olduğunu tekrar ortaya koymaktadır.
Diyanet İşleri Başkanlığı ile tarikat ve cemaat yapılanmalarının artan siyasi ve ekonomik gücünü, toplumsal alandaki serbestliğini ortaya koyan faaliyetler Aralık ayı boyunca sürmüştür.
Üniversitelerdeki Anayasa’ya, yasalara aykırı, lakiklik karşıtı ve bilim dışı faaliyetler Aralık ayı boyunca artarak devam etmiştir. Bilimsel düşünceyi tasfiye edecek şekilde yürütülen girişimlerle birlikte halihazırda desteklenen medrese sisteminin meşrulaştırılması için atılan adımlar da dikkate alındığında, ülkemizin bilimsel düşünceden ve laiklikten hızla koparıldığıortaya çıkmaktadır.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın kadınları aile içerisinde, piyasa ve gericilik kıskacına alacak şekilde hedef aldığı laiklik karşıtı düzenlemeler Aralık ayı raporumuzda yer almaktadır. Bu düzenlemelerin kadınlar üzerinden emeğin daha da değersizleştirilmesiyle, piyasalaşma için kadınların emek ve toplumsal süreçlerden yurttaş olarak koparılacağı topyekun bir gerici dönüşüm hedefini ortaya koymaktadır.
Aralık ayı raporumuzda yer alan veriler, karşı devrim hamlesinin, emperyalizm ve onunla birebir bağlantılı laiklik karşıtı gerici işleyişinin, giderek daha bütünlüklü ve tehlikeli bir biçimde hızlanarak sürdürüldüğünü ortaya koymaktadır. Cumhuriyet’in ve laikliğin tasfiyesinde kaydedilen bu aşamada, laikliğe ve bağımsızlığa sahip çıkan geniş toplum kesimlerinin ayağa kalkarak mücadele etmesi yaşamsal bir zorunluluktur."
Kızılcık Şerbeti kamera arkası: Nursema, Pembe, Fatih, Doğa ve diğer karakterler konuştu |
_____________________________________________________________________________________________________
Günün öne çıkan haberleriTIKLAYIN | Bolu'daki otel yangınında annesini arayıp helallik almıştı; aynı aileden 14 kişi hayatını kaybetti!TIKLAYIN | Kartalkaya'daki otel yangınında hayatını kaybedenler kimler? TIKLAYIN | Bolu'daki yangın faciası gazetelere böyle yansıdı: Kartalkaya katliamı TIKLAYIN | İstanbul Emniyeti'nden Ümit Özdağ raporu |