Dünya

Lahey'de İsrail'e soykırım davasının ikinci duruşma günü sona erdi: Mahkeme kararını önümüzdeki günlerde açıklayacak

Güney Afrika öncelikli olarak, İsrail'in Gazze’deki tüm askeri operasyonlarını derhal durdurması için, uluslararası mahkemenin ihtiyati tedbir kararı almasını talep ediyor

12 Ocak 2024 16:30

T24 Dış Haberler

Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'de işlediği fiillerle Soykırımın Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık'ta Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) dava açarak İsrail aleyhine ihtiyati tedbir kararı alınmasını talep etmişti. Davanın dün görülen ilk duruşmasının ardından bugünkü oturum da görüldü. Mahkeme, kararını ilerleyen günlerde açıklayacağını duyurdu. 

Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika'nın soykırımla suçladığı İsrail'e yönelik talep ettiği ihtiyati tedbir kararlarını görüşmek üzere müzakerelere başladığını açıkladı.

Lahey'de dün gerçekleştirilen ilk mahkeme oturumunda Güney Afrika'nın İsrail'in Gazze'de soykırım yaptığı yönündeki tek turluk sözlü savunması dinlenmişti. Duruşmada davacı Güney Afrika'yı temsil eden avukatlar, İsrail'e "Gazzelilere yönelik bilinçli eylemlerinin soykırım niyetini kanıtladığı" suçlamasını yöneltmişti.

Güney Afrika öncelikli olarak, İsrail'in Gazze’deki tüm askeri operasyonlarını derhal durdurması için, uluslararası mahkemenin ihtiyati tedbir kararı almasını talep etmişti. 

TIKLAYIN | İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanı'nda açılan soykırım davasının ilk duruşması sona erdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, duruşma öncesi yaptığı açıklamada Hamas'ı "insanlığa karşı suç işleyen cani teröristler" olarak tanımladı ve ülkesi hakkındaki iddiaları reddetti; bir kez daha İsrail'in kendini savunma hakkından söz etti.

İsrail, 7 Ekim'in ham görüntülerini gösterecek: Çarpıtılmış bir olgusal ve hukuki tablo

İsrail Dışişleri Bakanlığı'nın hukuk danışmanı Tal Becker, İsrail adına açılış konuşması gerçekleştirdi. Güney Afrika'nın "çarpıtılmış bir olgusal ve hukuki tablo" ortaya koyduğunu ileri süren Becker, "Hamas 'toptan bir katliam' gerçekleştirmiştir. Dün açılan dava 7 Ekim olaylarını görmezden gelmiştir" ifadelerini kullandı. 

İsrail savunmanları, bugünkü duruşmada Hamas'ın 7 Ekim saldırısının ham görüntülerini gösterecek. Becker, mahkemenin bazı görüntüleri görmesinin önemli olduğunu söyleyerek "İsrail'in karşı karşıya olduğu tehdidin niteliğini ve buna karşı koyan silahlı gücün acımasızlığını ve kanunsuzluğunu takdir etmeden Gazze'deki silahlı çatışmayı anlamak mümkün değildir" dedi.

"İsrail eylemlerini uluslararası insancıl hukuka uygun olarak gerçekleştirdi"

Leicester Üniversitesi'nde uluslararası hukuk profesörü olan Malcolm Shaw, savunma konuşmasında "Hamas'ın saldırısı İsrail'e uluslararası hukuku ihlal etme hakkı vermezken, İsrail'in insancıl hukuka uygun olarak kendini savunma hakkı olduğu anlamına gelmektedir" dedi. 

Güney Afrika'nın İsrail'i savaş sırasında işlemekle suçladığı beş ana soykırım eylemi:

-Filistinlilerin toplu katliamları
-Bedensel ve zihinsel zarar
-Zorla yerinden etme ve gıda ablukası
-Sağlık sisteminin tahrip edilmesi
-Filistinli doğumların engellenmesi

Shaw, soykırım niyetine ilişkin kanıtların eksik olduğunu savundu. Shaw, "İsrail'in Filistin halkını tamamen ya da kısmen yok etmek gibi özel bir niyetinin olduğunu ya da olduğunu gösteren rastgele iddiaların ötesinde çok az şey vardır" dedi. 

"İsrail güçleri herhangi bir çatışma kuralını ihlal etmişse, bu konu "İsrail'in sağlam ve bağımsız hukuk sistemi" tarafından uygun zamanda ele alınacaktır" diyen Shaw, İsrail'in eylemlerini uluslararası insancıl hukuka uygun olarak gerçekleştirdiğini savundu. 

İsrail, sivil ölümlerinden Hamas'ı sorumlu tuttu

İsrail Adalet Bakanlığı'nda uluslararası adalet bölümünün müdür vekili olan Galit Raguan, Gazze'deki yüksek sivil ölümlerinden Hamas'ı sorumlu tutarak sözlerine başladı. Raguan, "Şehir savaşları her zaman sivillerin zarar görmesiyle sonuçlanacaktır" dedi. "Bunlar askeri hedeflere yönelik saldırıların istenmeyen ama yasal sonuçları olabilir. Soykırım eylemi teşkil etmezler" diyen Raguan, Hamas'ın hastaneleri askeri amaçlarla kullandığında ısrar etti. 

"Yargılamaya konu olaylar, Soykırım Sözleşmesi'nin kapsamına girmiyor"

Daha önce eski Yugoslavya için kurulan ceza mahkemesinde görev yapan uluslararası avukat Christopher Staker ise Güney Afrika'nın İsrail'in Gazze'deki askeri operasyonlarını derhal askıya alması için yaptığı çağrıların "şaşırtıcı" olduğunu söyledi. "Geçici tedbirler bir devletin kendini savunmak için makul bir hakkı kullanmaktan kaçınmasını gerektirebilir mi?" diye sordu. 

İsrail Başsavcı Yardımcısı Gilad Noam, Güney Afrika'nın Gazze'deki Filistinlilerin daha fazla zarar görmemesi için "geçici tedbirler" alınması gerektiğini gösteremediğini söyledi. Noam, "Başvuran, İsrail ile Güney Afrika arasında herhangi bir anlaşmazlık olduğunu göstermemiş ve mahkemeyi böyle bir anlaşmazlığın var olduğuna inandırmaya çalışmıştır" dedi ve ekledi: 

"Bu yargılamalara konu olan olaylar, Hamas tarafından kışkırtılan ve uluslararası insancıl hukukun yasal çerçevesine tabi olan bir savaş çerçevesinde meydana gelmektedir. Soykırım Sözleşmesi'nin kapsamına girmemektedir"

İkinci gün protestolarla başladı

Duruşmanın ikinci gün oturumları gösterilerle başladı. Filistin destekçileri, Uluslararası Adalet Divanı önünde bekleyişini sürdürdü. 

Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika'nın soykırımla suçladığı İsrail'e yönelik talep ettiği ihtiyati tedbir kararlarını görüşmek üzere müzakerelere başladığını açıkladı.

 

 

Mahkemeden hangi kararlar çıkabilir?

İsrail’in sözlü savunmasının ardından Uluslararası Adalet Divanı, Tel Aviv yönetiminin Gazze’deki tüm askeri faaliyetlerini durdurmasına dair taleple ilgili karar verecek. Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail’in Gazze’deki tüm askerleri faaliyetlerinin durdurulması için ivedilikle ihtiyati tedbir kararı verilmesini istiyor.

BBC Türkçe'den Yusuf Özkan'ın aktardığına göre; Uluslararası Adalet Divanı, aynı zamanda Güney Afrika’nın soykırım iddiaları ile ilgili davanın esastan görüşülüp görüşülmeyeceğine de karar verecek.

Bu İsrail açısından büyük önem taşıyan bir karar. Çünkü, soykırım ya da diğer suçlamalar konusunda Uluslararası Adalet Divanı’na yalnızca bir kez başvuru yapılabiliyor.

Eğer Güney Afrika, Gazze’de soykırım yapıldığına ilişkin yeterince kanıt sunmazsa, İsrail bir daha soykırımla suçlanamayacak.

İhtiyati tedbir ne anlama geliyor; Güney Afrika hangi tedbirleri istiyor?

Lahey'e giden soykırımla ilgili davaların karara bağlanması çok uzun yıllar sürebiliyor. Güney Afrika, bu yüzden Uluslararası Adalet Divanı'nın süreç devam ederken "İsraillilerin Filistinlileri öldürmesini durduracak" önlemler almasını istedi.

Güney Afrika, Divan'dan, İsrail'i "soykırım yapmamaya, soykırımı önlemeye ve soykırımın faillerini cezalandırmaya" zorlamak için geçici bir tedbir uygulanmasını istiyor.

Bu tür geçici tedbirler, dava süreci devam ederken durumun daha da kötüleşmesini önlemeyi amaçlıyor.

TIKLAYIN | 11 soruda Güney Afrika'nın İsrail aleyhine açtığı "soykırım" davası

Güney Afrika, 9 ihtiyati tedbir kararına hükmedilmesini talep ediyor.

Bu kapsamda Güney Afrika, Divan'dan, İsrail'in;

- Gazze'deki askeri operasyonları derhal durdurmasını
- Kontrolü altındaki herhangi bir grup tarafından, Gazze'deki herhangi bir askeri operasyonu ilerletecek adımlar atmamasını
- Filistinlilere yönelik soykırımın önlemesi için gerekli tüm makul tedbirleri almasını
- Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesi kapsamına giren her türlü eylemden kaçınmasını
- Yerlerinden edilenlerin evlerine dönerek yeterli gıda, su, yakıt, tıbbi ve hijyen malzemeleri, barınak ve giysi dahil olmak üzere insani yardıma erişiminin sağlamasını
- Soykırıma karışanların cezalandırılmaları için gerekli adımları atmasını,
- Soykırımın delillerini muhafaza etmesini ve bu amaçla gelen uluslararası görevliler ve diğer yetkililerin Gazze'ye erişimini engellememesini
- Verilen tedbirleri uyguladığına ilişkin Divan'a düzenli rapor sunmasını
- Davayı zorlaştıracak veya uzatacak eylemlerden kaçınmasına hükmetmesini istiyor.