Dünya

Kuzey Iraklı 91 gazeteciden İmralı başvurusu

Kuzey Irak Kürt bölgesinde çalışan 91 gazeteci, Abdullah Öcalan ile görüşme talepleri için Türkiye'nin Erbil Başkonsolosluğuna başvurdu

20 Ağustos 2013 10:23

Kuzey Irak Kürt bölgesinde çalışan 91 gazeteci ve birçok medya kuruluşu temsilcisi, İmralı adasında mahkûm bulunan Abdullah Öcalan ile görüşme taleplerini Türk Adalet Bakanlığı'na ulaştırması için Türkiye'nin Erbil Başkonsolosluğuna iletti.

Erbil'de bulunan Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, başvurunun ardından BDP Erbil Temsilciliği'nde düzenlenen basın toplantısında konuştu.

BDP heyetinin son İmralı ziyaretinde Öcalan'ın basın mensupları ile görüşme yapma talebinin olduğunu hatırlatan Tuğluk, bunu doğru ve haklı bir talep olarak gördüklerini ve bu talebin yerine getirilmesi gerektiğini düşündüklerini dile getirdi.

Bu çerçevede bir grup Kürt gazetecinin İmralı'ya gitmek için başvuruda bulunmalarını çok değerli ve anlamlı bulduklarını söyleyen Tuğluk, talebin yerine getirilmesi için hükümet ve meclis nezdinde gereken çabayı göstereceklerini kaydetti.

Tuğluk, "Sürecin ilerlemesi, Öcalan'ın daha aktif rol oynaması ve daha işlevli hale gelebilmesi için artık hükümetin bu konuda Öcalan'ın koşullarını düzeltmek için kesin adım atması ve Öcalan'ın özgürlüğünün sağlanması gerekiyor" dedi.

 

‘Barış umutlarını yeşertti’

 

"Çözüm süreci barış umutlarını yeşertti" diyen Tuğluk, çözüm sürecini "cumhuriyetin kuruluşu kadar stratejik bir süreç" olarak nitelendirerek, "Çözüm süreci ile birlikte tarihi Kürt-Türk ittifakının adımları atılıyor. Nasıl 1920'lerde Türkler ile Kürtler ittifak yaparak cumhuriyeti kurdularsa şimdi de Türkler ile Kürtlerin demokratik ittifakıyla demokratik cumhuriyetin inşası gerçekleştiriliyor" diye konuştu.

 

‘İkinci aşamaya geçildi’

 

Sürecin birinci aşamasının tamamlandığını ileri süren Tuğluk konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Artık ikinci aşama dediğimiz demokratik aşamaya geçilmiş durumda. Hükümetin, Kürt hareketi ve Sayın Öcalan tarafından atılan adımlara demokratikleşme temelinde yasal ve anayasal düzenlemelerle karşılık vermesi gerekiyor. Bilinmesi gerekiyor ki yüzyıllık bir mesele çözülüyor. Kürt sorunu sadece Türkiye'yle ilgili bir mesele değil. Çok çıkarın, çok gücün ve çok dengenin olduğu bir mesele çözülmeye çalışılıyor."

 

‘Tek yol çözüm’

 

Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Tuğluk, bir soru üzerine, "Sürecin başlamasıyla birlikte ölüm haberleri kesildi. Kürt ve Türk çocukları hayatını kaybetmiyor. Burada asıl önemli olan 'çıktılar mı çıkmadılar mı' tartışmasını bir kenara bırakıp silahlı güçlerin demokratik yaşama katılmasını sağlayacak yasal düzenlemeler yapmaktır. Silahı tehdit olmaktan çıkarmanın tek yolu vardır o da çözümdür" ifadesini kullandı.