Dünya

Kuzey Irak’ta yönetim krizi | Federal Mahkeme, azınlık kotasını kaldırdı, KDP seçimleri boykot etti

Kürtler ikiye bölündü

19 Mart 2024 12:20
Namık Durukan

Irak Federal Yüksek Mahkemesi’nin 21 Şubat'ta Kuzey Irak Kürt Parlamentosu’nda Türkmen, Hristiyan ve diğer azınlıklara uygulanan kota sistemini anayasaya aykırı olduğu gerekçesi ile kaldırması, Kuzey Irak’ta yönetim krizinin kapısını araladı. Bölgenin en güçlü siyasi hareketi KDP, kararı protesto amacıyla 10 Haziran’da yapılacak Kürt parlamento seçimlerini boykot etti. KDP’nin boykotuna azınlıklar da destek verirken bölgenin ikinci siyasi hareketi KYB, seçime hazır olduğunu açıkladı. Mesut Barzani’nin lideri olduğu KDP’nin boykot kararında direnmesi halinde bölgenin Bafıl Talabani liderliğindeki KYB’nin yönetmesinin önü açılacak. Dengelerin seçimle değişmesi ile bölgede yeni bir çatışmalı sürecin yaşanabileceğinden endişe ediliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Kuzey Irak’ta PKK’ya yönelik kapsamlı bir harekat yapılacağı açıklamasına yönelik bir yandan Bağdat ve Erbil yönetimleri ile hem masada hem sahada görüşmeler sürerken diğer yandan 10 Haziran’da yapılması beklenen “Kürdistan Parlamento” seçimleri ve buna yönelik çalışmalar yakından izleniyor. Bölgeyi yöneten KDP ve KYB, Irak Federal Mahkemesi’nin azınlık kotasını kaldırması sonrası derin görüş ayrılığına düştü. Bu durumun bölgede istikrarsızlığı arttıracağı ve yeni bir çatışmalı sürece kapı aralayacağı endişesini arttırdı.

Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani’nin, parlamento seçiminin 10 Haziran 2024’te yapılması yönünde karar alması sonrası Irak Federal Yüksek Mahkemesi, 21 Şubat'ta Kürt Parlamentosu'nda Türkmen, Hristiyan ve diğer azınlıklar için uygulanan kota sisteminin anayasaya aykırı olduğu yönünde karar almıştı.

“Seçimlere katılmayacağız”

Mahkemenin müdahalesinin kabul edilemeyeceğini belirten Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), kararı protesto amacıyla Parlamento seçimlerine katılmayacağını açıkladı.

Mesut Barzani başkanlığında toplanan KDP Politbürosu tarafından yapılan açıklamada, “Bize yüklenen tarihi misyon ve ulusal çıkarlarımız gereği yasadışı ve anayasaya aykırı bir şekilde dayatılan seçimlere katılmayacağız” denildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Anayasanın uygulanması, Irak'ta hükûmeti kurmaya yönelik siyasi ve idari anlaşmanın tüm maddelerinin uygulanması konusunda Devlet Yönetme İttifakı bünyesindeki tarafları ulusal sorumluluk sahibi olmaya çağırıyoruz. Aksi takdirde siyasi süreci devam ettiremeyeceğiz. Irak Federal Yüksek Mahkemesi’nin Kürdistan Bölgesi'ne ve onun anayasal kurumlarına karşı yürüttüğü tüm anayasa ihlallerine, anayasaya aykırı ve demokratik olmayan bir seçimi meşrulaştırılmasına izin vermeyeceğiz.”

10 Türkmen partisinden KDP’ye destek

Federal Mahkemenin kararını protesto amacıyla seçime katılmama kararı alan KDP’ye Türkmen ve Hıristiyan partileri de destek verdi.

Bağımsız Türkmen Hareketi, Türkmen Islahat Partisi, Türkmen Halk Partisi, Türkmen Kültür Derneği, Türkmen Milli Partisi, Türkmen Demokratik Hareketi, Türkmen Kalkınma Partisi, Türkmen Milli Kurtuluş Partisi, Türkmen Demokrat Partisi, Türkmen Liberal Derneği ile Türkmen Reform Partisi tarafından yayınlanan ortak bildiride, “Başkan Barzani ve Kürdistan Demokrat Partisi’nin Türkmen halkının anayasal haklarını destekleme konusundaki tutumunu takdir ediyoruz. Federal Mahkeme Kürdistan Bölgesi’ndeki Seçim Komisyonunu feshetti ve seçim sistemini değiştirdi. Mahkeme böylece yasama, yürütme ve yargı organlarının yerini aldı. Diğer tüm Kürt siyasi partilerini Federal Yüksek Mahkemesinin anayasaya ve hukuka aykırı kararlarına karşı aynı cephede olmaya ve tek tavır almaya çağırıyoruz" dedi.

KYB: Seçim belirlenen tarihte yapılsın

KDP’nin aksine Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) tarafından yapılan açıklamada, seçimlerin belirlenen tarihte yapılması talep edildi.  KYB Sözcüsü Saadi Ahmet Pire açıklamasında, Bölge Başkanı Neçirvan Barzani’den 10 Haziran’da yapılması yönünde aldığı karara uymasını beklediklerini belirterek, seçimlerin zamanında yapılmasının "demokrasiyi daha da derinleştirmenin ve hem ülke içinde hem de bölgede bu zor durumun üstesinden gelmenin en iyi yolu olduğunu” söyledi.

Pire, parlamentonun yeniden faaliyete geçmesinin "yasal ve asli görevlerini yerine getirmesi ve Kürt halkının çok boyutlu sorunlarının çözümü açısından önemli olduğunu" kaydetti.

ABD rahatsız

Boykot kararı sonrası ABD ve uluslararası kuruluşlar, Barzani üzerinde baskıyı arttırdı. ABD'nin Irak Büyükelçisi Alina Romanowski, KDP'nin kararından endişe duyduğunu belirtirken Birleşmiş Milletler Irak Yardım Misyonu (UNAMI) tarafından yapılan açıklamada, seçimlerin 10 Haziran'da yapılması istendi.

“Erbil’i tank, topla değil, seçimle alacağız”

Kürt Parlamento seçimlerine iddialı hazırlanan Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) lideri Bafıl Talabani’nin amacının, seçimlerden zaferle çıkıp yönetimi KDP’den almak olduğu bildirildi. Kısa süre önce yaptığı açıklamada bu duruma dikkat çeken Talabani, KDP’nin Saddam Hüseyin’den aldığı destekle 1995’te Erbil’I KYB’den aldığını anlattı. Talabani, kendilerinin Erbil’I tekrar alacaklaranı ancak bunun tank ve topla değil değil seçimle olacağını söylemişti. 

KDP’yi rahatsız eden kararlar

Dohuk ve Erbil’de yaşayan azınlıklar için ayrılan 11 milletvekilinin KDP ile birlikte hareket etmesi üzerine harekete geçen Irak Federal Mahkemesi, kotayı kaldırmasının yanı sıra bölgenin dört seçim bölgesine ayrılmasına ve seçimlerin Irak Seçim Komisyonu tarafından organize edilmesi yönünde karar aldı. Bölgedeki gözlemcilerin iddiasına göre, “yönetimden kaynaklı hatalar nedeniyle tepki toplayan KDP kotanın kaldırılması ile kaybetme korkusu yaşadı. Bu nedenle de seçimden çekilme kararı aldı.

Görevden alma ve geçici hükümet atama gündeme gelebilir

KDP son parlamento seçimlerinde 688 bin oy alarak Kürt parlamentosunda 45 KYB ise 21 sandalye elde etmişti. KDP’nin boykotu sürdürerek seçime katılmaması halinde görev zamanı bitmiş bölge başkanı ve hükümetin görevden alınmasının yolunun açılmasının gündeme gelebileceği, hatta Federal Mahkeme’nin, geçici hükümet görevlendirmesi yapabileceği konuşuluyor. Bu durumda bölgede güvenlik ve istikrarın büyük darbe alacağı ileri sürülüyor.