Türkiye‘de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) zaferiyle sonuçlanan seçimler, Almanya’da da yakından takip edildi. Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, federal hükümetin seçimlerin barışçıl bir şekilde yapılmasını memnuniyetle karşıladığını belirterek, seçimlere katılımın yüksek olmasının halkın demokratik sorumluluğunu yerine getirdiğini gösterdiğini söyledi. Berlin'de federal hükümetin olağan basın toplantısında konuşan Seibert, Türkiye'nin önünde çözüm bekleyen önemli sorunlar olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunların bazılarını şöyle ifade edebilirim; IŞİD ile mücadele, Kürtlerle yaşanan anlaşmazlık, iç siyasetteki kutuplaşma, Suriye krizinin etkileri. Halen Başbakan olan Davutoğlu’nun da seçim gecesi işaret ettiği gibi, Türkiye ulusal birlik ruhu ve uzlaşmaya hazır olmakla bu sorunların üstesinden gelebilir. Elbette federal hükümet olarak biz de bu sorunların aşılmasında Türkiye ile sıkı işbirliğini sürdürmek istiyoruz.”
"Kürtlerle barış görüşmelerine yeniden başlanmalı"
Seçim sonuçlarını DW Türkçe’ye değerlendiren Alman milletvekilleri de seçimler sonrasında Türkiye’de yaşanan toplumsal kutuplaşmanın aşılması ve Kürtlerle barış görüşmelerinin yeniden başlaması gerektiğine işaret ettiler. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin çoğunluğu sağlamasının seçmenin tercihi olduğunu belirten Hrıstiyan Demokrat Birlik (CDU) partili milletvekili Roderich Kiesewetter, ancak iktidar partisinin anayasayı değiştirecek çoğunluğu sağlayamamasını memnuniyetle karşıladığını ifade etti: “Şimdi beklentim Türkiye’nin iç siyasetindeki kutuplaşmanın sona erdirilmesi ve Erdoğan’ın güçlü bir isim olarak muhalefete yaklaşması. İki noktada çaba gösterilmesi önemli, ilk olarak muhalefetteki partilerle diyalog, ikincisi ise ateşkes için yeni bir anlaşma yapılması ve PKK’nın da şiddeti sona erdirmesi için iç siyasette yeniden Kürtlerle yakınlaşma sağlanması gerekiyor.”
Alman Meclisi Avrupa Birliği İşleri Komisyonu’nda Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Türkiye Raportörü olan Dorothee Schlegel, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin seçimlerden zaferle çıkmasını beklemediğini, ancak Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) yeniden meclise girmesini de memnuniyetle karşıladığını ifade etti. Şimdi “istikrarlı bir hükümetin kurulmasını umduğunu” belirten Schlegel, Türkiye’de acil çözüm bekleyen sorunların bulunduğunu vurguladı. Kürtlerle barış görüşmelerine yeniden başlanması gerektiğini belirten Sosyal Demokrat Partili milletvekili, Schlegel, Türkiye’nin demokratikleşme yönünde ilerlemesi gerektiğini söyledi.
Alman Meclisi Yeşiller Partisi Dış Politika Sözcüsü Omid Nouripour ise seçim sonuçlarının “şaşırtıcı” olmadığını belirtti. Türkiye’de seçimler öncesinde adeta olağanüstü bir durumun olduğuna dikkat çeken Nouripour, bu tür durumlarda iktidardaki partinin seçimlerden güçlenerek çıkmasının sık karşılaşılan bir olgu olduğunu söyledi. “Esas sorun seçimlerin sonuçları değil” diyen Nouripour sözlerini şöyle sürdürdü: “Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ındakiler bilerek ülkenin iç savaşa doğru sürüklenmesine göz yumuyorlar. Önemli olan seçimin kazanılmasıydı.” Nouripour, Erdoğan’ın bundan sonra “herkesin cumhurbaşkanıyım ve toplumu bölmek yerine birleştirmek istiyorum” şeklinde bir mesaj vermesini dileğini söyledi.
AB ve Almanya ile ilişkiler
Alman siyasetçiler, seçimler sonrasında da Türkiye ile işbirliğinin süreceğine dikkat çekiyor. Özellikle mülteci krizinin çözümünde Türkiye hem Almanya hem de AB tarafından vazgeçilmez bir ülke olarak görülüyor. Nitekim Alman Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sawsan Chebli, yaptığı basın toplantısında, Türkiye ile Almanya’nın özellikle mülteci krizinin çözümünde işbirliğini devam ettireceklerini vurguladı. Ancak Türkiye ile işbirliğinin devam ettirilmesinde, Türkiye’nin demokratikleşme yönünde atacağı adımların da dikkatle izleneceğine işaret ediliyor.
Alman Meclisi Dışişleri Komisyonu’nun CDU’lu üyesi Roderich Kiesewetter, Türkiye’de demokratikleşme yönünde reformların yapılması için AB ile yapılan müzakerelerde hukuk devleti, özgürlük ve güvenliğe ilişkin başlığın açılmasının yerinde olacağını ifade etti. Ancak “fazla çoşku” gösterilmemesi konusunda uyarıda bulunan Kiesewetter, Türkiye’nin de özellikle IŞİD ile mücadele gibi konularda AB ve ABD ile işbirliğini arttırması gerektiğini söyledi.
Yeşiller Partisi'nden Omid Nouripour da AB’nin Türkiye ile işbirliğine hazır olduğunu ancak Erdoğan’a da açık bir şekilde “'gazetecilerin tutuklanması, IŞİD’e dolaylı destek ve muhalefete yönelik baskı, kabul edilemez' demek gerekir” dedi.