Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Marmara Deniz'indeki müsilaj (deniz salyası) sorunuyla ilgili, ''Acil eylem planını hazırlıyoruz. Müsilajın sebebi; deniz suyu sıcaklığının artması, denizde meydana gelen kirlilik ve iklim değişikliğinin etkileriyle birlikte su seviyesinin azalması. Sudaki hareketliliğin azalması, üç ana neden olarak gözüküyor. Bilim adamlarımız da bu noktada aynı fikirdeler'' dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, Konya Sanayi Odası'nda düzenlenen Avrupa Yeşil Mutabakatı Semineri'ne katıldı. Burada basın toplantısı da yapan Bakan Kurum, Marmara Denizi'ndeki müsilaj sorunuyla ilgili soru üzerine, acil eylem planı hazırladıklarını belirtti.
Kurum, ''Müsilajla ilgili şu an bilim adamlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, bakanlığımız, İller Bankası Genel Müdürlüğü'müz, Marmara Belediyeler Birliği ile ortak çalışma yürütüyoruz ve tüm Marmara belediyelerinin dahil olduğu ortak akılla şu an Marmara'da meydana gelen müsilaja ilişkin hem kısa vadede hem uzun vadede alınacak tedbirlere ilişkin çalışmalarımızı yürütüyoruz. Bu hafta, Çevre Haftası; '5 Haziran Dünya Çevre Günü' ve bu noktada 5 Haziran'da Sayın Cumhurbaşkanı'mızın teşrifleriyle ülkemizin 7 bölgesinde çok önemli çevre yatırımlarını İstanbul'da milletimize paylaşacağız. Pazar günü de müsilaja ilişkin çalışma neticesinde yapacağımız çalışmaları, atacağımız adımları paylaşıyor olacağız'' diye konuştu.
"Uzun vadede yapılması gerekenleri hep birlikte yapacağız"
Müsilajla ilgili hem acil hem de uzun vadeli çalışma yapacakların belirten Bakan Kurum, "Bu noktada ortak akılla çıkaracağımız ve belediyelerimizin sorumluluklarını yerine getirmesine ilişkin bakanlığımızın da gerek Sayın Cumhurbaşkanı'mızın talimatıyla destekleriyle ve takiple izlemeyle bu sürecin üstesinden geleceğiz. Acil eylem planını hazırlıyoruz.
Müsilajın sebebi; deniz suyu sıcaklığının artması, denizde meydana gelen kirlilik ve iklim değişikliğinin etkileriyle birlikte su seviyesinin azalması. Sudaki hareketliliğin azalması, üç ana neden olarak gözüküyor. Bilim adamlarımız da bu noktada aynı fikir içindeler. Burada önemli olan şu; kirliliğe sebebiyet veren gerek sanayi tesisi gerek atık su arıtma tesisinin sayısının, miktarının, kalitesinin artırılması gerekse geleceğe dönük arıtma tesislerinin kalitesinin iyileştirilmesine yönelik adımlarımız olacak. Bizzat takipçisiyiz.
iBz de bakanlık olarak her türlü desteği vereceğimiz bir süreci inşallah yürütüp, pazar günü de milletimizle paylaşacağız. Bu çevremizi, denizlerimizi, kıyılarımızı ilgilendiren önemli bir meseledir. Biz de acil eylem planı çerçevesinde bu süreci yürütmeye gayret gösteriyoruz'"dedi. (DHA)
Ne olmuştu?
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TRT'de çıktığı canlı yayında, deniz salyası konusunun İstanbul Belediyesi'nin eline bırakılamayacağını belirterek, "Marmara'ya kıyı belediyelerin burada yapması gereken işler var. Başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Burada paslaşarak yapacağımız işler olabilir ama olay bakıyorsunuz sadece burası da değil. Bakın Ergene. Göreve ilk geldiğimizden bu yana Ergene'yi temizlemek için çok çalışma yaptırdık, şimdi bir şeylere benziyor. Ama çevresinde CHP'li belediyeler olduğu için fabrikaların atık sularını engellemiyorlar. Müsilaj çok farklı bir şey. Adeta suyun kendi nevişahsından da kaynaklanan, gelen atıkların kıyılara attığı bu tür şeyler de var. Çevre Şehircilik Bakanlığımızın da çalışmaları devam ediyor. Bu İstanbul Belediyesi'nin eline bırakamayız, çözeceğiz. Her yerde var. Büyükşehir belediyeleriyle vesaire irtibatı geliştirerek müşterek neler yapabiliriz onlara da bakacağız. Bir yandan ülkemizin sorunu" ifadelerini kullanmıştı.