T24- Şanlıurfa 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde sanıkların Kürtçe savunma talebi üzerine mahkeme heyeti Kürtçe bilen adliye personelini tercüman olarak duruşmaya aldı.
Güneydoğu’da 2 Aralık Perşembe günü iki ayrı kentteki iki ayrı mahkeme, Kürtçe savunma taleplerine farklı yanıtlar verdi. Cem Emir ve Ali Leylak'ın Radikal gazetesinde yayımlanan haberine göre, Şanlıurfa 5. Asliye Mahkemesi talebi kabul edip tercüman aracılığıyla Kürtçe ifade alırken Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi ise talebi reddetti. Mahkemenin Kürtçe’ye bu kez ‘bilinmeyen dil’ yerine ‘mahkeme heyetinin bilmediği dil’ demesi dikkat çekti.
Şanlıurfa’da, 5 Aralık 2009’da DTP tarafından organize edilen yürüyüş sırasında çıkan olaylarla ilgili 98 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşmasında sanıklar savunmalarını Kürtçe yaptı. 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme heyeti, sanıkların Kürtçe savunma talebi üzerine salona Kürtçe bilen adliye personelini tercüman olarak çağırdı.
Savunmalar tercüman aracılığıyla çevrildi. Tutuksuz sanıklar arasında bulunan ve Kürtçe bilmeyen Mustafa Arısüt ise savunmasını Türkçe yaptı. Duruşma sonrası gazetecilere de Kürtçe demeç veren, BDP İl Başkan Yardımcısı avukat Bekir Benek ise bunun ‘tarihi bir adım’ olduğunu söyleyerek, “Mahkeme heyeti yaklaşımı ile bize onur vermiştir. Bunun diğer mahkemeler tarafından da örnek alınmasını istiyoruz” dedi.
‘Mahkemenin bilmediği’ dil
Diyarbakır’da ise 3 sanığın Kürtçe savunma talebi reddedildi. Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine Kandil ve Mahmur Kampı’ndan 19 Ekim 2009’da gelen 34 kişi içinde yer alan ve karşılama törenleri ile Türkiye’de katıldıkları etkinliklerde yaptıkları konuşmalar nedeniyle yargılanan 17 kişi dün hâkim karşısındaydı.
Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, tutuklu sanıklar, Mustafa Ayhan, Hüseyin İpek ve Nurettin Turgut Kürtçe yazılı savunma yapmak isterken; mahkeme, ‘daha önce Türkçe konuştukları’ gerekçesiyle bu talebi kabul etmedi. Bunun üzerine sanıklardan Nurettin Turgut ayağa kalkarak, “Dilimize hakaret ediyorsunuz” dedi. Mahkeme Başkanı ise, “Hakaret etmiyorum, ben bu dili gerçekten bilmiyorum” cevabını verdi. Sanıklar Kürtçe yazılı savunmalarını okumaya başlayınca, mahkeme heyeti tutanaklara, “mahkemece bilinmeyen bir dil” yazdırdı.