Dünya

'Kurtarma planı tüm Akdeniz’i kapsamalı'

AB bakanları Akdeniz'de kaçak mültecilere yönelik arama kurtarma çalışmalarının yoğunlaştırılması konusunda anlaşmaya vardılar. Pro Asly'ün Avrupa Raportörü Karl Kopp gelişmeleri değerlendirdi.

22 Nisan 2015 23:33


Afrika'da yaşayan binlerce insan ülkelerindeki iç savaştan ve yoksulluktan kaçmak için Akdeniz'de ölümle boğuşmayı göze alıyor. İnsan tacirlerine binlerce euro ödeyip, hurda yığınından farksız teknelerle Akdeniz'e açılan kaçak göçmenlerin yaşamı çoğu kez azgın dalgaların batırdığı gemilerle birlikte sulara gömülüyor.

Geçen hafta Akdeniz yine Avrupa'ya gitmek isteyen 800 civarında kaçak göçmene mezar oldu. Daha önce de on binlerce kişinin ölümüyle sonuçlanan yüzlerce deniz trajedisi yaşandı. Her büyük facianın ardından politikacılar önlemler alınacağını açıkladılar. Ancak önemli bir gelişme olmadı.

Mülteci örgütü Pro Asly'ün Avrupa Raportörü Karl Kopp'a göre Avrupa Birliği (AB) deniz facialarının önüne geçilmesi konusunda yetersiz, hatta yanlış kararlar aldı. Kopp, "Daha önce de taziye nutukları atıldı. 2013'de Lampedusa'yı düşünün. O günden bu yana bir şey değişmedi. Lampedusa'dan bu yana 5 bin 500 kişi öldü. Bugün bir şeylerin değişip değişmeyeceğini ise bilmiyoruz. Kesin olan, Mare Nostrum'a geçen yıl kasım ayında son veren Triton'un, toplu ölümleri izlemekten öteye gitmeyen, yetersiz ve AB acil kurtarma kapasitesini azaltan bir operasyon olduğudur. Belki bu durum düzeltilir. Görülen o ki, kapasite yeniden artırılarak en azından toplu ölümlerin önüne geçilecek" diye konuşuyor.

AB güçlü bir program hazırlamalı

Kaçak göçmenlerin toplu ölümleriyle sonuçlanan deniz facialarının önüne geçilmesi için daha etkili kurtarma operasyonları yapılması gerektiğini ifade eden Kopp, Triton gibi sadece dar alanda tarama çalışmaları yapılmasının yeterli olmadığını vurgulayarak, "Aynı zamanda güçlü bir Avrupa Deniz Arama Kurtarma Programı hazırlanmalı. Sadece bu şekilde toplu ölümleri önleyebiliriz. Bu program Ege'den Cebeli Tarık'a kadar bütün Akdeniz'i kapsamalı" şeklinde konuşuyor.

Akdeniz'de toplu ölümlerin önüne geçilmesi için sadece kurtarma operasyonlarıyla yetinilemeyeceğini de vurgulayan Kopp, iç savaşın pençesindeki insanların güvenli şekilde başka bölgelere nakledilmelerinin de sağlanması gerektiğine işaret ederek, "İkinci olarak da bu kişileri, örneğin Libya'daki iç savaş bölgesinden çıkarmalıyız. Afrika'nın diğer ülkelerinde mahsur kalan ve ölüm kalım mücadelesi veren Eritreli, Somalili, Suriyeli mülteciler var. Onları tasfiye etmeliyiz. İnsanlık bunu gerektirir. Suriye'den mültecileri daha cömertçe kabul etmeliyiz. Küçük bir ülke olan Lübnan'ın AB'den altı misli fazla mülteciyi kabul ettiğini unutmamalıyız" dedi.

Ancak Kopp'a göre AB, Afrika'dan göçmen kabul etmeye niyetli değil. Akdeniz'deki arama kurtarma operasyonları da pahalı oldukları için azaltılmıyor. Kopp, "Ders olsun, caydırıcı olsun" diye insanların ölümlerine göz yumulduğunu ileri sürüyor.