Küresel piyasalarda, ABD ekonomisinde "yumuşak iniş" senaryolarının güç kazanmasıyla geçen hafta pozitif bir seyir izlenirken, gözler gelecek hafta ABD Merkez Bankası'nın (Fed) açıklayacağı yılın ilk faiz kararına çevrildi.
Merkez bankalarının mart ayında faiz indirimine başlayacağına dair beklentiler güç kaybetmeye devam ederken, ekonomilerin resesyona girmeden bu dönemi atlatabileceği yönündeki umutlar risk iştahını destekliyor.
Ekonomik aktivitenin endişe edildiği kadar yavaşlamayacağı yönündeki öngörüler piyasaların yönü üzerinde etkili oluyor.
Öte yandan, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in bu ayki toplantısında politika faizini sabit bırakacağına kesin gözüyle bakılırken, bankanın martta faiz indirime başlama ihtimali yüzde 46 ile fiyatlanıyor.
Avrupa'da gözler enflasyon verilerinde
Avrupa borsalarında da geçen hafta pozitif bir seyir öne çıktı. Avrupa Merkez Bankası (ECB) geçen hafta üç temel politika faizini de sabit bıraktı.
ECB Başkanı Christine Lagarde toplantı sonrası yaptığı açıklamada, ECB'nin Yönetim Konseyinde faiz indirimlerini konuşmak için "erken olduğu" konusunda fikir birliği olduğunu belirtti.
Lagarde, Euro Bölgesi'nde enflasyon oranlarındaki genel düşüş eğiliminin sürdüğünü, kısıtlayıcı para politikasının reel ekonomi üzerinde kapsamlı bir etki oluşturmaya devam ettiğini anlattı.
Analistler, ECB'nin ilk faiz indirimine yüzde 64 ihtimalle nisanda başlayabileceğinin öngörüldüğünü belirterek, bölge genelinde açıklanan imalat sanayi PMI verilerinin toparlanmaya işaret ettiğini ancak hala daralmanın sürdüğünü aktardı.
Gelecek hafta salı günü Euro Bölgesi'nde 4. çeyrek GSYH, çarşamba günü Almanya'da TÜFE, perşembe günü Euro Bölgesi TÜFE ile BoE'nin faiz kararı takip edilecek.
BoE'nin ise para piyasalarında, şubat ve mart toplantılarında politika faizini değiştirmeyeceği ancak mayısta yüzde 60 ihtimalle ilk faiz indirimine gideceği tahmin ediliyor.