Almanya’da 8'i Türk 10 kişinin ölümünden sorumlu tutulan NSU örgütüyle ilgili davanın baş sanığı Beate Zschäpe, ilk kez ifade verdi. Avukat Mathias Grasel tarafından okunan yazılı ifadede, Zschaepe NSU üyesi olmadığını ve örgüt hakkında bilgisi bulunmadığını iddia etti.
Zschäpe kendisini ahlaki açıdan suçlu hissettiğini belirterek NSU kurbanlarından özür diledi. Ancak NSU cinayetlerinin kurban yakınları ve onların avukatları söz konusu özrü reddederek açıklamaların yetersiz ve inandırıcı olmadığını söyledi.
"Zschaepe, başarısız bir kurban rolünde"
NSU mağdurlarının avukatı Mehmet Daimagüler, o dönem çaresiz olduğu ve normal yaşama geri dönme şansı görmediğini iddia eden Zschäpe'nin başarısız bir şekilde kurbanı oynamaya çalıştığı görüşünde.
Daimagüler, "Beate Zschäpe, kamuoyunu, mahkemeyi ve kurban yakınlarını aptal yerine koymaya çalışıyor. Sanık, sadece şüphe götürmez şekilde kanıtlanabilecek olayları ifadesine taşıdı. Bunlar soygun olayı, çıkardığı yangın ve ölen NSU üyeleriydi” dedi.
Avukat Daimagüler, "Kısacası Zschäpe kendini tek başına, kandırılmış ve yanlış zamanda yanlış yerde bulunan zavallı bir kadın olarak göstermeye çalıştı. Ama buna kimse inanmaz" şeklinde sözlerini sürdürdü.
Zschäpe'nin suçu ahlaki değil, cezai
Daimagüler ayrıca Zschäpe'nin ahlaki bir suçtan bahsederek özür dilemesini de kabul edilmez olarak niteledi:
"Ahlakın ne olduğunu bence bilmiyor. Zira bu olaylarda ahlaki suçtan ziyade cezai bir suç var ve bu da, bu suçun bir parçası. Hem aşırı sağın şiddetli bir savunucusu olacaksın, 13 yıl boyunca bir yeraltı örgütünün içinde, onlara olabilecek her durumda iştirak edeceksin hem de NSU üyesi değilim, örgüt hakkında bir bilgim yoktu diyeceksin. Bu, gerçekten rahatsız edici."
Daimagüler sözlerini şöyle sürdürdü: "Ayrıca bilgisi olmadığını iddia ettiği itirafçı videolarına itiraz etmesi de ayrı bir tutarsızlık. Bugün anlattığı hiçbir şeye inanmıyorum. O yüzden özürlerini ne ben ne de müvekkillerim kabul etmiyor. Müvekkillerim inandırıcı bir pişmanlık görmek istiyor. Bu da ancak olayları aydınlatıcı bir ifade ile olabilir."
"İfadesi de özrü de yalan"
NSU kurbanlarından Halit Yozgat'ın babası İsmail Yozgat, Zschäpe'nin ifadesinin yalanlarla dolu olduğunu belirtti. Yozgat, Zschäpe'nin suçu sadece ölen terör örgütü üyelerine yıkarak yaptığı özrünü kabul etmediğini vurguladı.
Yozgat, "Hepsi yalan, o özür de yalan. Aslında ben tahmin ediyordum. Hatta söylemiştim; suçları o iki Uwe'ye yıkacak, diye. Ölüler de konuşmaz, böylece bu iş bitti sanacak. Ama öyle olmayacak, kanıtlar ortada. Ben önce Allah'a sonra da davanın hakimi Manfred Götzl'e güveniyorum. Hakim çok iyi bir adam, adaleti işletebilecek bir adam. O bir şeyler yapacak inanıyorum"dedi.
2006 tarihinde işlettiği büfede ırkçı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütü tarafından öldürülen Mehmet Kubaşık'ın kızı Gamze Kubaşık, hemen hemen her duruşmada yüzüne bir yumruk yemiş gibi hissettiğini, Zschäpe'nin açıklamasının da böyle bir etki yarattığını ve özrün hiçbir yapıcı yan taşımadığını belirtti.
‘İfade NSU bağlantılarını hasıraltı etti'
Kubaşık ailesinin avukatı Carsten Ilius da ailenin Zschäpe'nin açıklamasıyla ilgili tek beklentisinin NSU örgütünün uzantıları ve ağlarıyla ilgili olduğunu şöyle aktardı: "Aile büyük bir beklenti içinde değildi. Belki Nazi şebekesi hakkında bilgi verebilir diye düşünülmüştü. Çünkü biz hep diyoruz: Bu küçük bir grup değildi, bir şebekeydi, diye. Galiba Dortmund'da da yardımcıları varmış. Aile Zschäpe'nin o şebeke hakkında bilgi verebileceğini umuyordu. Ama o da olmadı. Yani Zschäpe bomboş, hiçbir bilgi içermeyen bir ifade verdi; inandırıcılığı yoktu. O yüzden aile, bugünkü ifadeyi hakaret olarak algıladı."
Ilius ayrıca Zschäpe'nin NSU örgütünün bir parçası olduğuna dair birçok kez mahkemeye delillerin sunulduğunu hatırlatarak Zschäpe'nin ifadesinin tamamen boş bir ifade olduğunu kaydetti. İlius, ilgili ifadenin NSU bağlantılarını hasıraltı ettiğini savundu. Avukat Ilius, Zschäpe'nin kanıtlayamayacağı iddialarla sahneye çıkmasının ve aptal rolü oynamasının altında NSU bağlantılarını ve ağlarını saklama hesabı yattığını söyledi.