“Yumuşayacak” diyenler tezlerini güçlendirmek için, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi revize edilecek, parlamentoyu daha önceleyen, gücü paylaşan yeni bir model uygulanacak” diyor. Tüm bunlar konuşulurken Erdoğan Reuters’a verdiği demeçte, “Bu eleştirileri getirenler ne siyaseti ne devlet yönetimini bilmiyorlar” demekten geri durmadı. Erdoğan, “Şimdi devlet başkanı olarak yargının gücü benim elimde mi? Yargı bir defa bağımsızdır ve bağımsız yargı kararlarını vermekte de serbesttir. Bir başka konu parlamento. Yürütme olarak güç parlamentoda. Parlamentonun yasama olarak yaptıklarını benim yapma yetkim yok, ama yasama dışında hakkında herhangi bir yasama organı olarak alınmış bir karar yoksa o zaman Cumhurbaşkanlığı kararnamesi devreye girer. Güzel bir yere geldik ve inanıyorum ki, Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin ülkemizdeki şu bir yılı aşkın sürecin bütün artıları eksileri elimizde. Onlarla beraber yeni bir döneme hazırlanacağız” sözleri ile tartışmalara nokta koymuş oldu.
Yeni hareketler
Erdoğan’ın bu cümlelerine rağmen hissedilen bir sıkışıklığın olduğu da belirtiliyor. Hem partide yaşanan kopmalar hem de ülkede bitmeyen ekonomik ve siyasi kriz Erdoğan’ı farklı adım atmaya zorluyor. Bu durum örgüt içinde de yüksek sesle dile getiriliyor.
Parti içerisinde hatırı sayılır sayıda milletvekili Erdoğan ve sistem eleştirisi ile yola çıkan hareketlerin önünü kesmenin yolunun siyasi çizgi ve kadrolarda revizyona gitmek olduğunun söylüyor. Bu görüşlerini de her toplantıda Erdoğan’a iletiyorlar.
Sahadan gelen taleplerin de Erdoğan'da baskı oluşturduğu kaydediliyor. Yaptırılan araştırmalarda güç kaybının ve muhalefetin eleştirilerinin toplumda karşılık bulduğunun ortaya çıktığı belirtiliyor.
Kamuoyu araştırması
AKP’de yeni siyaset dili oluşturma ihtiyacını görünür kılan bir kamuoyu araştırması yapıldığı kulislerde konuşulan en önemli başlık. Kamuoyunun seçim sonrası desteğini azalttığı ortaya çıkan AKP’ye ve Erdoğan’a bakışı, yeni partilere ilişkin değerlendirmeleri, MHP ile ittifakın yansımaları gibi verilerin yer aldığı ancak sonuçları açıklanmayan bu kamuoyu araştırmasının yeni döneme ilişkin yeni bir yol haritası belirlemeyi zorunlu kıldığı ifade ediliyor. Kurmayların vücut dilinden ve yaptıkları açıklamaların satır aralarına gizledikleri eleştirilerle durumun görünenden daha kötü olduğu ifade ediliyor.
Ancak tüm bunlarla birlikte Erdoğan’ın hazırlıklarına bakıldığında 7 Haziran’dan bu yana sürdürdüğü tutumdan çok vazgeçmeyeceğini söyleyenler de var. Kendi oluşturduğu siyasi çizgi dışında yurt içi ve yurt dışında kurduğu ittifaklar, son seçimlerde oluşan ve güçlenen geniş muhalefet bir arada yorumlanınca Erdoğan’ın iktidarını sürdürmek için bildiği yolu izlemesi gerektiğini kaydedenler de mevcut.