Seçimlerin 24 Haziran'a alınmasının ardından kulisler hareketlendi. İyi Parti Lideri Meral Akşener'e yakın isimlerle konuştuğunu ifade eden Posta yazarı Oral Çalışlar, partideki beklentiyi, "Akşener aday olursa, en azından Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalır. İkinci turda ise Meral hanım Tayyip beyle yarışır ve büyük ihtimalle kazanır" sözleriyle aktardı. Akşener'in İyi Parti'ye ve kendi şahsına yönelik ilginin çok yüksek olduğunu düşündüğünü söyleyen Çalışalr, "Bazı iddialara göre; İyi Parti içinde bir kanat, Akşener’i ittifaktan uzakta tutmaya gayret ediyor" dedi.
Oral Çalışlar'ın, "Meral Akşener neden ‘hayır’ dedi" başlığıyla (25 Nisan 2018) yayımlanan yazısı şöyle:
Dünkü yazımda, muhalefetin Abdullah Gül ismi etrafında birleşmeye eğilimli olduğunu söylemiştim. Aslında o sırada Meral Akşener "Ben adayım" demişti. Ancak kulislerde ağır basan izlenim, “Abdullah Gül isminin öne çıkması halinde Akşener'in adaylıkta ısrar etmeyeceği” yönündeydi.
İYİ Parti Genel Başkanı Akşener'e yakın isimlerle konuştum. Akşener’in, Abdullah Gül'ün adaylığı etrafında birleşmeyi neden reddettiğini öğrenmeye çalıştım. Dinlediklerimden çıkardığım yorumu şöyle özetleyebilirim… “Akşener aday olursa, en azından Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalır. İkinci turda ise Meral hanım Tayyip beyle yarışır ve büyük ihtimalle kazanır.” şeklinde bir beklenti söz konusu. Anlaşıldığı kadarıyla, Akşener, İYİ Parti'ye ve kendi şahsına yönelik ilginin çok yüksek olduğunu düşünüyor. Bazı iddialara göre; İYİ Parti içinde bir kanat, Akşener’i ittifaktan uzakta tutmaya gayret ediyor.
Bu yüzden, “üç partinin Gül ismi etrafında birleşmesi” projesi gerçekleşmeyecek gibi görünüyor. Peki CHP ile Saadet Partisi birlikte yola devam edebilir mi? Gül bu durumda aday olur mu?
CHP'de ittifak görüşmelerine sıcak bakmayan ve "Partili aday olsun" diyen kesimin, Akşener'in "hayır" çıkışından kuvvet alarak; daha yüksek sesle ortak aday arayışına karşı çıktığını görüyoruz. Kılıçdaroğlu'na "Artık adayımız belli olsun" diye baskı yaptıkları, gelen bilgiler arasında. Kılıçdaroğlu ise, “ittifak” arayışını sürdüreceğini ve son ana kadar çabalayacağını ifade ediyor.
Abdullah Gül, ancak muhalefet partilerinin ortak adayı olması halinde aday olabileceğine ilişkin işaretler vermişti. Bugün Karamollaoğlu ile yapacağı görüşme, muhtemelen tutumunu netleştirecek.
Geleceği kurmak
Türkiye, 16 Nisan 2017 referandumunda başlayan başkanlık sistemi konusunda bir tercihte bulunacak. Tabloyu tek soru cümlesi ile özetlersek: Tayyip Erdoğan'la bir 5 yıl daha yola devam mı?
Muhalefet, “AK Parti-MHP bloğu”na karşı bir blok oluşturabilecek mi? Kılıçdaroğlu ve Karamollaoğlu'nun istek ve gayretleri, sonuç doğurabilecek mi?
Zaman kısa. Geleceğe ilişkin tayin edici kararların şekillendiği bir kavşak... Farklı siyasi yapıların, seçmen desteği olmayan partilerin çıkışlarının, ülkenin siyasi yapısının kurulmasında etkili roller oynayabildiğine veya oynayabileceğine tanıklık ediyoruz.
Zamanın kısalığına karşın, hala, adaylar, ittifaklar konusunun nasıl şekilleneceğini görmüş değiliz. Son dakikaya kadar çok farklı gelişmelere tanıklık edebileceğimiz bir gerçek.
Aniden ortaya atılan "AK Parti'den 50 milletvekili Saadet Partisine geçecek ve Gül'ü aday gösterecek" iddiasını nasıl yorumlayacağımızı da bilemedik.
Gözümüz, partiler arası görüşmelerde, kulağımız kulislerde.
Kısa sürede epeyce sürpriz yaşamamız mümkün görünüyor. Son dakikaya kadar heyecanlı takibi sürdüreceğiz.