Gündem

Kulis: AKP MYK, Ekrem İmamoğlu’nun mağduriyetini perdelemek için atama yolunu seçti

08 Mayıs 2019 07:17
YSK’nin seçimin yenilenmesi kararının ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan AKP MYK’de, kazanmak için propaganda çalışmalarında neler yapılacağı ve uygulanacak seçim stratejisi değerlendirilirken, mazbatası iptal edilen Ekrem İmamoğlu’nun yerine belediye meclisinde “seçim” mi yapılacağı yoksa İçişleri Bakanlığı’nca “kayyım” mı atanacağı tartışıldı. İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, seçime kadar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na ‘kayyım’ olarak atandı. Kulislerde bu kararın “belediyelerin olanaklarıyla seçime gidiyor” algısı oluşturan AKP tarafından İmamoğlu’nun eline 'koz' verilmemesi için tercih edildiği konuşuluyor.
 
Cumhuriyet'ten Emine Kaplan'ın haberine göre, MYK üyelerinin tek tek seçim çalışmalarıyla ilgili öneri ve değerlendirmelerini sunduğu toplantıda, mamoğlu'nun yerine getirilecek kişinin seçilmesi yoluyla ilgili şu görüşler ifade edildi:

Toplantıya katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Belediye Yasası gereği mazbatası iptal edilen Ekrem İmamoğlu’nun yerine seçime kadar kimin geleceğine ilişkin bilgi verdi. Belediye Yasası’nın 45. maddesine göre, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde seçime kadar görev yapacak geçici başkan seçilebileceği, 46. maddesine göre ise İçişleri Bakanlığı tarafından kayyım atanabileceği belirtildi. Yapılan değerlendirmelerde, belediye meclisinde partinin çoğunlukta olduğu ve partili bir belediye meclis üyesinin geçici başkan seçilebileceği, ancak bunun “AKP, seçime belediyenin olanaklarıyla gidiyor” algısı yaratacağı, bunun da Ekrem İmamoğlu ve muhalefet tarafından aleyhte kullanılacağına işaret edildi. Bunun üzerine en iyi yöntemin kayyım atanması olduğu saptaması üzerine İstanbul Valisi’nin geçici başkan olarak İçişleri Bakanı tarafından görevlendirilmesi benimsendi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün grup sonrası yaptığı açıklamada İstanbul Valisi Ali Yerlikaya’nın atandığını açıkladı.

Öte yandan seçim sürecinde iki yönlü strateji uygulanması değerlendirilirken, birinci olarak “algı yönetimi”nin çok iyi yapılması, ikinci olarak da partinin ilk kurulduğu dönemdeki gibi kapı kapı, mahalle mahalle bire bir seçmenle yüz yüze seçim çalışması yapılmasının olumlu olacağı belirtiliyor. Özellikle Saadet Partisi seçmeni ile Kürt seçmen, partiye mesafeli olan genç ve eğitimli kesime yönelik özel çalışma yapılması, sandığa gitmeyen AKP seçmeninin oy kullanmasının sağlanması hedefleniyor.