Ukrayna'daki krizde yeni bir uzlaşma kapısı açıldı. Moskova’da, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilati (AGİT) Dönem Başkanı, İsviçre Cumhurbaşkanı Didier Burkhalter ile Ukrayna konusunu görüşen ve krizin ancak diyalog ile çözülebileceğini belirten Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna sınırındaki askerlerini çektiklerini duyurdu ve ayrıca, Ukrayna’nın doğusundaki Kiev karşıtlarına, bağımsızlık için yapmayı planladıkları referandumu erteleme çağrısında bulundu. Bu gelişmelerde AGİT Dönem Başkanı Burkhalter’in payı olduğu yorumları yapılıyor şimdi.
AGİT, geniş kapsamlı bir göreve hazırlanıyor. Şimdiden teşkilat adına 400 gözlemci, müzakereci ve askerî uzman, Ukrayna’nın çeşitli bölgelerinde, özellikle de çatışmaların meydana geldiği doğuda görev yapıyor. AGİT Genel Sekreteri Lamberto Zannier, elinde olsa gelecek haftalarda 1300 gözlemciyi daha Ukrayna’ya göndereceğini söylüyor.
Kaynak ihtiyacı
AGİT sadece 25 Mayıs’ta yapılacak devlet başkanlığı seçimleri için ülke çapında 1000 kişiyi görevlendirmeyi planlıyor. Buna ek olarak, mart sonunda Doğu Ukrayna’daki çatışmaların yatıştırılması için AGİT üyesi 57 ülkeden gözlemcilerin oluşturması öngörülen 500 kişilik sivil bir misyon söz konusu. Ancak Zannier, üye ülkelerin bu konuda çekingen davrandığını belirtiyor ve "Dev bir bölgeyi kontrol etmek için elimizde yaklaşık 150 kişi var, Oysa gelecek aylarda bunun iki üç katı personele gereksinimimiz olacak. Fakat bunun için üye ülkelerin kaynaklarına ihtiyacım var" diyor.
Gözlemcilere ek olarak, geçen haftalarda 15 uluslararası müzakere uzmanı Ukrayna’nın doğusunun nabzını tuttu ve çatışmanın tarafları arasında uzlaşma olasılıklarını mercek altına aldı. Bu çalışmaların sonuçları şu anda değerlendiriliyor ve kısa bir süre içinde somut önerilere dönüştürülmesi, bu yolla Rusya yanlısı ve Kiev yönetimi yanlısı gruplar arasında gerilimin giderilmesi hedefleniyor.
Taraf olarak algılanmıyor
Yıllardır siyasi arenada pek esamesi okunmayan AGİT’in Ukrayna krizinde birdenbire anahtar bir role sahip olmasının nedeni çok basit. AGİT, Strassbourg’daki Avrupa Konseyi ile birlikte, tarafların göz hizasında buluştukları tek platform. Berlin'deki Bilim ve Siyaset Vakfı’ndan AGİT uzmanı Wolfgang Richter, "AGİT, NATO ve şu anda AB’nin aksine, bir taraf olarak algılanmıyor. AGİT herkesi aynı çatı altında topluyor. Her taraf eşdeğerde. Ayrıca AGİT’in kriz yönetimi konusunda tecrübesi büyük, kurumları özerk, ve diğer teşkilatların aksine, olayların cereyan ettiği bölgelerde önemli bir varlığı mevcut.“ saptamasını yapıyor.
Krizin çözülmesinde Rusya’nın bu çözüme dahil edilmesi anahtar etken olacak. Ve bu da AGİT’in güçlü olduğu nokta. Zira, kendi de AGİT üyesi olan Moskova, teşkilatın tarafsızlığına güveniyor. Bu sayede Almanya Başbakanı Merkel, Rusya Devlet Başkanı Putin’i mart ayında Ukrayna’ya AGİT gözlemcilerinin gitmesi konusunda ikna edebilmiş, hatta Rusya misyonu veto etmek bir yana, hem finansmana destek olmuş, hem de heyete personel katkısında bulunmuştu.
Rusya'nın hesabı
Brüksel’de bulunan Avrupa Siyasi Araştırmalar Merkezi’nden Erwan Fouéré, Rusya’nın bu olumlu sinyalinin olası bir gerekçesini şöyle dile getiriyor: "Rusya bu yolla belki de, gerilimin giderilmesine destek olmaya hazır olduğunu göstererek, Ukrayna’da anayasal reformların önünü açacak bir zemin talep etmesinin şartlarını hazırlıyor." Rusya‘nın yardımlarının karşılığında Ukrayna’da Rusça konuşan nüfusun haklarının güçlendirildiği federal bir sisteme geçişte destek beklediği yorumları yapılıyor.
Ukrayna’da krizin giderilmesinde anahtar rolü üstlendiği belirtilen AGİT ise, muhtemelen en büyük sınavından geçiyor. Teşkilatın siyasi ağırlığının artıp artmayacağı, önemli ölçüde bölgedeki durumu yatıştırıp yatıştıramayacağına bağlı.