Hedefler İçin İş Dünyası Platformu'nun TÜRKONFED, TÜSİAD ve UNDP koordinasyonunda gerçekleştirdiği COVID-19 Krizinin İşletmeler Üzerindeki Etkilerinin ikinci Anket Sonuç Raporu açıklandı. Elektronik ortamda, yüzde 60’ı mikro ve küçük, yüzde 40’ı orta ve büyük ölçekli olmak üzere toplam 619 firmanın katıldığı anket, COVID-19 krizinin işletmeler üzerindeki etkilerini araştırma amacıyla gerçekleşti. İşletmeler, krizin seyrine ilişkin öngörüleri ve ne gibi tedbirlere ihtiyaç duydukları hakkında 26 soru yanıtladı.
En ağır darbe en küçüklere
COVID-19 Krizinin İşletmeler Üzerindeki Etkileri Anketinin ilki 23-27 Mart 2020'de, ikincisi ise 11-22 Mayıs 2020 tarihlerinde gerçekleştirildi. Anket sonuçlarında, Mart'tan Mayıs'a krizin işletmeleri etkileme oranında az da olsa bir düşüş olduğu izleniyor. Olumsuz etkilenen firmalar Mart'ta yüzde 85 iken bu oran Mayıs'ta yüzde 78'e düşüyor. Krizden en yoğun etkilenen firmalar yüzde 69 ile mikro; yüzde 49 ile küçük ölçekli firmalar iken bu oranın büyük ölçekli firmalarda yüzde 31 olduğu görülüyor. COVID-19 krizinin kadın çalışanları daha çok etkilediğinin görüldüğü ankette, işletmelerin yarısından fazlasının ikinci salgına hazır olmadığı ortaya çıkıyor.
44 farklı ildeki firmaların COVID-19 krizi sonucu ortaya çıkan etkilerinin değerlendirildiği ankette, mikro ölçekli firmaların yüzde 35'inin, küçük ölçekli firmaların da yüzde 24'ünün faaliyetlerini durdurduğu görülüyor. Mikro ölçekli firmaların yüzde 33'ü ödemelerinde çok zorlandıklarını belirtirken büyük firmalarda bu oran sadece yüzde 2. Çalışan sayılarına bakıldığında, firma büyüklüğü ile COVID-19 krizinden etkilenme arasında ters orantı olduğu görülüyor. Krizden en yoğun etkilenen firmalar yüzde 69 ile mikro ölçekli firmalar iken bu oran büyük firmalarda yüzde 31'e düşmekte. Ayrıca, ankete katılan firmaların yüzde 76'sı çalışan sayısının değişmediğini söylerken, çalışan sayısının yüzde 50’den fazla azaldığını belirten firmaların çoğunluğu mikro ve küçük ölçekli firmalar...
COVID-19 krizi, mali bir krizden ziyade iç ve dış talep krizi olarak görülüyor. İç talep ve dış talep yetersizliği, firmaların en fazla risk olarak gördüğü başlıklar olarak öne çıkıyor. Yatırımcıların, yatırımlarını azaltması da benzer bir şekilde yüksek bir risk olarak değerlendiriliyor.
Ankete katılan firmaların yüzde 61'i kısa çalışma ödeneğine başvururken, kalan yüzde 39 çoğunlukla ihtiyaçlarını veya yeterlilik koşullarını karşılamadığı için başvurmadıklarını belirtiyor.
Anketi yanıtlayan firmaların yüzde 44'ünün kısa çalışma ödeneği desteğinden faydalandığı görülüyor. Veriler bu desteğin kapsayıcı olduğunu ve en fazla ihtiyaç duyan firmalara yönlendiğini gösteriyor. Bu destekten, küçük, orta ve büyük ölçekli firmaların yaklaşık yüzde 50'si yararlanıyor. Firmaların yüzde 47'sinin ise yeni borç aldığı veya borçlarını yapılandırdığı görülüyor.
Kadınlar daha olumsuz etkilendi
COVID-19 krizinin çocuk bakımı, hasta bakımı, hijyen ve gıda güvenliği gibi aile ve ev içine ilişkin sorumlulukları arttırması nedeniyle özellikle kadın çalışanlar üzerinde daha yoğun bir etki oluşturduğu görülüyor. Sektörel olarak bakıldığında, özellikle sağlık sektöründe çalışan kadınların daha zor koşullarla karşı karşıya kaldığı dikkat çekiyor.
COVID-19 krizinin devamı durumunda, firmaların yüzde 48'i sermayelerinin en fazla 3 ay yeteceğini belirtiyor. Yüzde 22'si ise sermayelerinin ya yetmediğini ya da en fazla bir ay yeteceğini söylüyor. Firma ölçeğine göre, sermayelerinin kısa dönemde yetmeyeceğini belirten firmaların yüzde 32'si mikro ölçekliyken bu oran büyük firmalarda yüzde 6 olarak görünüyor.
Ankete katılan firmaların yüzde 24’ü sektörlerinin COVID-19 salgını sonrası dönemde önemli ölçüde değişeceğini belirtirken, sadece yüzde 5'lik bir dilim her şeyin aynı kalmasını bekliyor.
Ümit Boyner: Uzun vadeli sonuçları olacak
Hedefler İçin İş Dünyası Başkanı Ümit Boyner raporla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Mikro firmaların yüzde 35'inin, küçük ölçekli firmaların ise yüzde 24'ünün faaliyetlerini durdurduğunu görüyoruz. Zorlayıcı konular; maaş, vergi, kira, fatura gibi zorunlu ödemelerin devam etmesi olarak görünüyor. COVID-19 krizi sadece içinde bulunduğumuz durumu etkileyen bir süreç değil, firmaların geleceğe dair beklentilerini ve planlarını da şekillendirerek uzun vadeli sonuçlar doğurabilecek bir süreç. Anket çalışmalarımızdan çıkan sonuçların, Birleşmiş Milletler’in bölgesel ve küresel olarak tüm ülkelerde yürütmekte olduğu ‘Sosyo-ekonomik Etki Araştırması’ raporunda veri olarak kullanılacak olması bir kez daha ne kadar değerli bir çalışma yapıldığını göstermekte. Türkiye'deki işletmeler için yeni projeler geliştirmek için aktif bir şekilde çalışmalarımıza devam edeceğiz.''